Çarşamba gecesi başlayıp Perşembe günü biten 2019 UEFA Süper Kupa Maçı, Beşiktaş'ın stadı olan İstanbul Vodafone Park'ta oynandı! Kadın hakem Stephanie Frappart'ın yönettiği, taraftarların yan yana-iç içe seyrettiği bu önemli maçta, bir tarafta Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Mohammed Salah'lı Liverpool, diğer tarafta Avrupa Ligi Şampiyonu başka bir İngiliz devi Chelsea vardı.
Maç öncesi mutlak favori olarak Liverpool'un gösterilmesi gayet normaldi çünkü hem kadrolarını ve teknik direktörlerini korumuş hem de geçen yıldan kaldıkları gibi devam eden bir performans sergilemişlerdi. Premier Ligin ilk haftasında da Norwich City'i ilk 42 dakikada buldukları gollerle 4-1 yenerek gövde gösterisi yapmışlardı. Buna karşılık, transfer yasağı bulunan ve nispeten daha genç bir takım olan Chelsea ise Premier Ligin ilk haftasında Manchester United'a 4-0 yenilerek, lige kötü başlamışlardı. Bu durum taraflı tarafsız herkesin, ibrenin Liverpool tarafında olduğu yorumunda bulunmasını sağlamıştı.
Futbolculuğu döneminde, dünyanın en iyi orta saha oyuncularından birisi olan Chelsea teknik direktörü Frank Lampard, orta sahanın önemini çok iyi bildiği için, Kante, Jorginho ve Kovacic'le hem mücadeleci hem de çabuk bir 3lü ile ilk yarıda Liverpool'a deyim yerindeyse göz açtırmadı. Orta sahadaki bu Chelsea hakimiyeti de oyunun Liverpool'un 1.bölgesinde oynanmasına, dolayısıyla ağır olan Liverpool geri 4lüsüne karşı çabuk ve süratli olan Pedro ve Pulusic'in etkili olmasına zemin hazırladı. Öyle ki ilk yarıdaki Giroud'nun golü haricinde, çok net 2 gol fırsatını da harcadılar. İlk yarıda oyunun mutlak hakimi de Chelsea takımıydı ve soyunma odasına 1-0 önde girdiler.
Dünyanın en iyi teknik direktörleri arasında gösterilen Jurgen Klopp, oyunu 3.bölgeye yıkması gerektiğini aksi takdirde hem Salah gibi etkili hücum oyuncularından yeterli verimi alamadığını hem de ağır olan Liverpool defansının çabuk oynayan ve çabuk düşünen Pedro-Pulusic-Jorginho 3lüsüne karşı zorlandığını gördü. Hiç beklemedi! İkinci yarıya Firmino-Chamberlain değişikliği ile başladı. Böylelikle direkt bir santrafor olan Firmino oyunda iken Mane de sola kaydı. Bu değişiklik meyvesini hemen verdi ve o Firminho'nun indirdiği topta Mane henüz ikinci yarının 3.dk'sında skoru eşitledi. 63.dk'da ise Chamberlain'den sonra en kötü oynayan 2.oyuncu olan Milner'ı da kenara çeken Klopp, Wijnaldum'u sahaya sürdü. Lampard'ın hamlesi de çok gecikmedi. Golü atan Giroud'nun yerine daha fuleli bir sprinter olan Abraham'ı; çok iyi oynamasına karşın yorulan Pulusic'in yerine de Mount'u 74.dk'da oyuna aldı. Bu dakikadan sonra maçın normal süresi bitene kadar hep ön alanda oynama isteği gösteren Chelsea eşitliği bozamadı ve maç uzatmaya gitti.
İki teknik direktörün hamlelerinin etkisi uzatmalarda da devam etti. Önce Firmino 2.golün de asistini Mane'ye yaparak Liverpool'u 2-1 öne geçirdi. Sonra da Abraham, Liverpool kalecisi Adrian'dan önce davranarak penaltı yaptırdı ve Chelsea'nin Jorginho'nun penaltı vuruşuyla skoru 2-2'ye getirmesini sağladı. 120 dk'da da bozulmayan eşitlik maçı penaltılara götürdü.
Maçın genelinde üstün oynayan, pozisyon üstünlüğü bulunan Chelsea'de 5.penaltıyı Abraham kaçırınca Süper Kupa'nın sahibi, İstanbul'da kupa almaya alışkın olan Liverpool oldu. Bu muhteşem futbol şöleninin kazananı olan Klopp ve öğrencileri yine muhteşem bir törenle kupalarını aldı. Maç öncesi yapılan görsel şölenler, organizasyonun tüm aşamaları ve kupa töreniyle Türkiye, bu hususta sınıfı bir kez daha geçerek, UEFA ve FIFA'ya 'Biz bu tür organizasyonların altından rahatlıkla kalkarız' mesajını yinelemiş oldu. Böyle bir organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyor, geçmiş Bayramınızı kutluyorum.