- Devletlerin hükümranlık yetkilerinden birisi olan para basma tekelini kaybetme,
- Senyoraj gelirlerinden mahrum kalma,
- Para politikasının etkinliğini azaltma,
- Vergi takibinin zorlaşması,
- Deflasyon endişesi,
- Kara para aklamayı ve terörü finanse etmeyi takip etmenin zorlaşması.
YENİ DÜNYA DÜZENİNİN PARASI; KRİPTO PARA
Erol Çember
Hatırlayacağınız üzere yaklaşık bir ay kadar önce kripto paralar ve vergilendirilmesine ilişkin bir yazı kaleme almıştım. Kripto paraların vergilendirilmesinde, tüm dünyada bir belirsizliğin olduğundan, Türkiye’de de hala vergilendirilmediğinden ve dünyanın farklı ülkelerinde ise kripto paraların farklı değerlendirilerek vergilendirildiklerinden bahsetmiştim. Her geçen gün popülaritesini artırarak günlük hayatımıza kadar girmeye başlayan kripto paralar konusunda devletler temkinli yaklaşmaktadırlar. Dünyadaki genel sorun ülkemizde de yaşanmaktadır. Hangi kamu kurumunun, kripto para ve kripto para borsalarına nasıl bir tanım getirecek ve hangi açılardan düzenleme yapacak soruları, ülkemizde de hala netleşmiş değildir.Kripto paranın kullanımını ve tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerini korumaya yönelik ve kripto para borsaları ile elektronik cüzdan hizmeti veren kuruluşların, sağlıklı çalışmasına yönelik mevzuat düzenlemelerinin bir an önce yapılması uygun olacaktır.Eğer yasal düzenlemelerin yapılması gecikirse finansal sistemin istikrarı ile tasarruf sahiplerinin aleyhine durumların ortaya çıkması ihtimali yükselecektir.Ülkemizde kripto paralar hakkında ilk resmi açıklama 2013 yılında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yapıldığını söyleyebiliriz. BDDK, 2013 yılında bazı basın yayın kuruluşlarında ve internette “Bitcoin” hakkında çeşitli haberlerin çıktığının görüldüğünü belirterek özetle aşağıdaki açıklamayı yapmıştır;“6493 Sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’a göre bu tür şirketlerin kuruluş izinleri BDDK’ya aittir. BDDK kripto paraları elektronik para olarak kabul etmediğinden, kripto para ile ilgili kurumların gözetimi ve denetimi BDDK’ya ait değildir” demektedir.Eylül 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 2021-2023 Orta Vadeli Programına bakıldığında ise Türkiye’nin de kripto paralar konusunda hareketsiz kalmayacağı anlaşılıyor. Programda “Dijital olarak satılabilen ve transfer edilebilen, dijital bir değeri temsil eden sanal varlıklar kullanılarak yapılan işlemlerin vergilendirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülecek, bu varlıkların suçun finansmanında kullanılmasının önlenmesine yönelik bir takip mekanizması tesis edilecek” deniliyor.Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye bakanlığından yapılan açıklamada ise; “Kripto paralarla ilgili dünya genelinde oluşan kaygıları biz de paylaşıyoruz. Konuya ilişkin gelişmeler ve ülkemizdeki durum, Bakanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir denilerek, Merkez Bankası, BDDK, SPK ve ilgili diğer kurumlarla iş birliği halinde çalışmalar yürütüldüğü de ifade edilmiştir”Türkiye’nin önünde kripto paralar konusunda temelde dünyadaki kripto para için düzenlemede bulunan ülkelerin de karşılaşmış olduğu iki seçenek bulunmaktadır. Bunlardan ilki yeni baştan kripto paraları yeni bir enstrüman olarak tanımlayarak yepyeni bir hukuki alt yapı oluşturulması. Diğeri ise kripto paraların mevcut yasal düzlemde ele alınması, diğer bir ifadeyle kripto paraların mevcut bir enstrümanın yasal tanımına dahil edilmesi.Devletler Kripto Paradan Neden Çekiniyor?Kripto paraların devletler tarafından tehdit olarak algılanmasının en önemli nedenleri;
Yorumlar