Bir işe sıfırdan başlamak nedir bilir misiniz? Bu gazeteyi 1994 yılında kurarken gerçekten sıfırdan başladım. Param yoktu ama inancım vardı. Yaparım dedim güldüler, “akıllı ol imkânsız” dediler ve “hele sen hiç yapamazsın çünkü karakterin icabı başarma şansın çok zor” diye eklediler. Bende, “işte yapmak istediğim o karakterde gazete olacak, Gaziantep’in buna ihtiyacı var çünkü” demiştim… O yıllarda da yerel basın şimdikiyle benzerlik taşıyordu. Ama Allah var şimdiki kadar seviye kaybetmemişti. Bir bilgisayar birde lazer yazıcı makinayı 2. El borçlanarak satın aldım. Şimdiki gibi ne cep telefonu ne teknolojinin kırıntısı vardı. Bilgisayar bile yeni yeni kullanılıyordu. Yazıyorduk, aydınger diye kâğıda çıkış alıyorduk, sonra onu ucundan kıyısından kesip montajlayıp gazete sayfası büyüklüğünde yapıştırıyor, matbaaya baskıya gönderiyorduk. Oradan kalıba alınıyor ve baskıya giriyordu.
 
SPOR27 İLE BAŞLADIK GAZİANTEP27 İLE DEVAM ETTİK
 
Tabii parasızlıktan dolayı hatıra binaen minnet rica matbaaçı ve kâğıtçıya adeta el pençe divan duruyorduk. İlk olarak SPOR27 adıyla yayına başladık. Sadece arka sayfasını GAZİANTEP olarak yayınladık ve şehirde siyasi, asayiş ve ekonomik haberler yayınladık. Kısa veya orta vadede gazete tutarsa arka sayfayı öne, ön spor sayfasını da arkaya kaydırma projem vardı. Küçük tabloid boyutundaydı. Onu da Avrupa’daki gazeteler gibi olsun diye hesaplamıştım. Aboneler yaptık bayilerde satışa da koyduk. Gazete tam tutmaya okunmaya başladı işte ondan sonra başıma gelmeyen kalmadı. Kağıtçı para peşin diyerek kâğıt vermedi. Matbaacı da aynı yolu izledi. Çek ver dediler, oysa işe yeni başlamışım ve bırakın banka hesabı açacak, arkadaşlarımızın maaşlarını bile vermeye zorlanıyordum.
 
NELER YAŞADIK NE İHANETLER GÖRDÜK
 
Yokluk yaşayınca hayatın gerçeğini anlıyorsunuz. En yakınımdan çek istedim vermedi. Bazı kişilerden borç istedim savsakladı. Ama yılmadım tabii. Öyle olaylar yaşattılar ki inanın hiçbirisinden yılmadım. Gazete bayilerde satış rekoru kırınca bu kez ana bayi gazetemizi şehirdeki bayilere göndermemeye başladı. Çünkü bayii sahibinin kendi gazetesi satmıyordu. Bu kez Allah bin kere rahmet eylesin başka ana bayi olan Muharrem Kapudere’den rica ettim. Sonunda orada bayilerde tekrar satışa başladık. Laf uzun söz kısa. Çok uzatmak istemiyorum. Bana kağıt vermeyen, matbaada gazetemizi basmayanlar sonradan özür dilediler ve "bizi sizin meslektaşlarınız tahrik etti, paranı alamazsın dediler. Bizde onlara inandık" demişlerdi. Zaman içerisinde gazetenin boyutunu büyüttük ve Sporu arkaya çektik, o tarihten sonra Gaziantep27 olarak yayın hayatımızı sürdürdük. Önce siyah beyazdık, sonra renkliye döndük. 8 sayfa derken 12 sayfa olduk. Tabii ekonomik sıkıntımız hiçbir zaman düzelmedi çünkü çizgimiz ve politikamız tamamen kentin sorunlarını dile getirmeye çözümler önermeye  yönelikti.
 
ONLARIN TEK HATASI ÖKKEŞ ÖZEKŞİ’Yİ TANIMAMAKTI
 
Neler yaptık neler. O yıllarda çok kötü olan Havaalanının yolunu, ALS cihazı için kampanyamızı, Kalenin onarım ve bakımı için KALE İZLEME KOMİTESİ’ni kurduk. O dönemin Valisi Muammer Güler, Belediye Başkanı Celal Doğan ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile her konuda diyalog içinde olduk. Tabii önce bazı çevrelerce buna yerel basın dahil kabul görmedik, gazeteye hep geçici olarak baktılar. Ama onların yanıldığı tek şey; ÖKKEŞ ÖZEKŞİ’yi tanımamaktı… Hatta saldırılar yapıldı bana. Tam 3 kez saldırıya uğradım. Ne garip tecelli ki üçünün de içerisinde gazeteciler vardı, yani tahrik yönünden saldıranlara destek verme yönünden. Sonuncusu elbette korkunçtu, eşim ve bana yapılan saldırı ağır oldu, beyin ameliyatı geçirdim. Çok zor günler geçirdik gerçekten. Ama ne yaparlarsa yapsınlar kimse beni yıldıramadı, gazetenin çizgisinden ve izlediği politikasından vazgeçiremedi.
 
30 YILI GÖRDÜM ALLAH BANA 50’NCİ YILI GÖSTERİR Mİ BİLEMEM
 
Bunda gazetede birlikte olduğum çok değerli arkadaşlarımın dik duruşları çok önemliydi. Elbette içlerinde ihanet edenler oldu. Hemde ne ihanetler, anlatsam aklınız durur. Ama bizimle birlikte yürüyenler sayesinde ve sonradan aramıza katılanların verdiği güçle Gaziantep27 değerine değer kattı… Saygınlık ve güvenilirlik en büyük gücümüz oldu. Mümkün mertebe yalan haberden uzak kaldık, yanlışlarımız olduğunda hemen düzelttik. Kimseyi tehdit etmedik, kimselerden para istemedik. Para alıp haberi kaldırmadık. Parayla haber yapmadık, kimsenin tetikçisi olmadık, kimsenin namusuna şerefine söz etmedik. Sadece Gaziantep’in menfaatleri doğrultusunda hareket ettik. Şimdi misyonumuz daha da arttı. Çünkü Gaziantep27 artık adı üstünde kentin sorunlarıyla uğraşıyor. İnternette ve sosyal medyada çok iyi takipçisi ve okuru var. Nihayetinde bu gazete siz okurlarıyla var oldu çünkü. İşte bakın yıllar yılları kovaladı ve 30 yılı geride kaldı. Allah bana 50. Yılı gösterir mi bilemem. Ben görmeye kararlıyım ama kaderimde kaçıncı yılda dünyadan ayrılmak var onu bilemem. Yanlız benim gibi birisinin 30 yıl boyunca verdiği mücadele, ayakta kalma savaşı, bu şehrin bir çok sorununu gündeme getirmek, hele bir Zeugma olayı var ki, onun bile ayrıca kitap basılması gereken olayda başrolde olmamız gerçekten çok değerli.
 
BUGÜN (19 Ağustos 2024) Pazartesi her zaman olduğu gibi yine mütevazi şekilde Gazetemizi yöneten Kızım Leyla Özekşi Polat, oğlum Ali Serdar Özekşi ve ailem dediğim yol ve kader arkadaşlarımız ile gazetede buluşacak sohbet edip kutlama yapacağız.

GÜLE GÜLE UZUN VE MEŞAKKATLİ 30 YIL, MERHABA 31’NCİ YAŞIMIZ…
 
NOT: Gazetemizin kuruluşunda büyük emekleri geçmiş olan ama şimdi aramızda olmayan çok değerli ağabeyimiz Demir Kanalıcı, bize her zaman yol gösteren Birol Güngör ve yazı işleri müdürlüğümüzü yapan Mehmet Nacar’a tekrar Allah’tan rahmet diliyoruz.
 
HEPİNİZE İYİ HAFTALAR