ASKER ANALARI ARTIK ESKİSİ GİBİ DEĞİL
Ökkeş Özekşi - Haftaya Bakış
Öncelikle yazmam lazım..Cumartesi günü öğle vakti bir okurum aradı ve oğlunun askere gideceğini ama annesinin elden ayaktan düştüğünü söyledi. Eşinin gece gündüz uyumadığını, ağladığını ve korktuğunu, bu durumda ne yapacağını şaşırdığını söyleyen bu okurum " Ökkeş bey, eskiden çocuklarımızı askere gönderirken seviniyorduk, adeta düğüne gider gibi yolluyorduk.. Şimdi ise askere değil de ölüme gönderir gibi bir korkuya kapılmaya başladık.. Sabah Siirt'te helikopter düştü mü düşürüldü mü bilmiyorum 17 çocuğumuzu kaybettik. Şimdi 17 ailenin evine ateş düştü, ama bunun etkisi tüm asker ailelerine yansıyor. Hadi ben direnç gösteriyorum ama annesini sakinleştirmem çok zor. Yarın oğlumu askere göndereceğiz, inanın ne yapacağımı şaşırdım. Biz niye bu hallere düştük. Niye yıllardan beri buna çözüm bulamadılar" diye konuştu.. Gerçekten bu konuşmaya karşılık ne cevap verebilirdimki..İşte dün biri şehrimizde toplam 17 çocuğumuzu daha toprağa verdik..Biz yazmaktan yorulduk, ülkeyi yönetenler cenaze törenlerine gitmekten ve boş konuşmaktan yorulmadılar..Başka ne diyeyim ki !..
HİZMETİ TAKDİR ETMEK KADAR ELEŞTİRMEYİ BİLMEK
Gerek gazete olarak gereksede şahsım, bu kent adına yapılan her olumlu çalışmaya, hizmete ve projelere sevinçle bakarım.. Gaziantep'e hizmet denildi mi, bunu kim yaptı ise, ona koşarım.. Sevsem de sevmesem de, siyasi düşüncesine veya fikirlerine katılsam da katılmasam da, hizmeti layıkıyla yapana alkış tutarım.. Tabii, aynı düşünce ışığında topluma karşı sorumluluk taşıyanların görevlerini yerine getirmediği zaman ise, gazete olarak üstlendiğimiz misyon gereği eleştiri hakkımızı da, büyük bir rahatlıkla kullanırım..İşte buna alışamayan bazı yetkililer ve kişiler, hakkımızda farklı düşünebilir, hatta aleyhimizde konuşabilir iftira bile atabilirler.. Eleştiriyi düşmanlık gibi kabul edip kindar tavırlar içine girebilirler.. Bunların hepsinin olabileceğini hesap ediyor, hatta yaşıyor ve herkesi kendi düşüncesinde vicdanıyla baş başa bırakıyoruz..
ŞAHİNBEY'DE FARKLI ŞEYLER OLUYOR
Bu ayrıntıyı belirttikten sonra gelelim söyleyeceklerime.. Hafta ortasında Şahinbey Belediye Başkanı Sayın Mehmet Tahmazoğlu'nun misafiriydim.. Birlikte yaklaşık 5 saat boyunca dolaştık, gezdik çalışmaları yerinde izledik.. Doğrusunu söylemek gerekirse bugüne kadar fazla bir şey yapmadığını, hatta şehre kalıcı bir eser bırakacak planı projesi olmadığını düşündüğüm Tahmazoğlu hakkında eksik bilgiye sahip olduğumu gördüm..Tabii, Türktepe projesi, kısa adı GATİK olan Tenis İhtisas Kulübünün kapatılması ve Doktorlar Lokali konusunda kendisi gibi düşünmediğim gerçeği hariç.. Biliyorsunuz Şahinbey aşırı derecede göçün adresi kadar, çarpık yapılaşmanın da merkezi olan bir ilçe..Tepeden baktığınızda 3'ncü Dünya ülkelerine benzer bir görüntüyle karşılaşırsınız..İç içe girmiş sokaklar, caddeler ve tekme vursanız duvarının yıkılacağı gecekondu tipi evler..Yeşil alan yok denecek derecede..Şehitkamil'de de var böyle görüntüler ama Şahinbey galiba daha fazla.. İşte bu sıkışıklığa, bu çirkin görüntülere Mehmet Tahmazoğlu farklı bir yaklaşım getiriyor. Şehre Kentsel dönüşüm ve toplu konutlarla, yeni yollar ve özellikle göletler, şelaler ve yeşil alanlarla nefes aldırmak istiyor..
2 SENE SONRA FARKLI ŞAHİNBEY GÖREBİLECEĞİZ
Havaalanı yolundan başlayıp Karataş'ı içine alan ve Kilis yoluna uzanan bir projeyle Gaziantep'in güneyine hareket ve canlılık getiriyor. Bilirsiniz hepimizde bir batı hastalığı var.. Yapısal yönden kentin yüzü batıya çevrilmiş, bunun içinde İbrahimli bölgesine ağırlık verilmiştir.. Bunun içinde arsalar çok kıymetli hale gelmiştir.. Hatta ikincisi geliyor önümüzdeki yıllarda.. İşte Tahmazoğlu bu düşüncenin tam tersini yapmaya karar vermiş ve ilçenin yüzünü güneye çevirmiş.. Ölü sayılan alanlara hayat kazandırmayı kafasına koymuş.. Nuri Pazarbaşı projesi ne kadar tepki alsa da, buralarda bazı canların yanmasına veya sıkılmasına sebep olsa da, takdir edilecek bir proje.. Şimdi İnönü caddesinin arkası ve Nuripazarbaşı çevresindeki tüm oto tamircilerini Mazmahor bölgesine taşıyor.. Oraya da toplu konut yapıyor.. Düztepe'ye gidiş yolu olan Özdemirbey caddesindeki 6 şeritli yolunu, Yaşam hastanesinin yanında ve karşısında Çamlığın yanında oluşturulacak sağlı sollu yeni yollara bağlayarak, İnönü caddesindeki kargaşayı azaltmaya çalışıyor.. Yani basit yöntemle söylemem gerekirse, Özdemirbey, Türkmenler, Düztepe karakolunun Dutluk yönüne giden tarafı, yaşam hastanesinin sağı solu, Havaalanından Karataş'a kadar bağlantılı yollarla, kente geliş ve gidiş trafiğinde inanılmaz bir rahatlık sağlayacak bir uygulama..
YEŞİL VADİ DİYE BİR PROJE VAR, İNANIN ÇOK MÜTHİŞ..
Bir projesi daha var ki, Tahmazoğlu'nun, Havaalanı yolundan başlayan ve Karataş'a uzanan yaklaşık 1 milyon 700 metrekarelik bölgeyi tamamen yeşil kuşağa çevirerek, içerisinde göletlerin bulunduğu, yanıbaşına 6 şeritli karayolu eklediği YEŞİL VADİ projesi.. Maketine baktım hayran kaldım Sadece bunlar değil tabii Tahmazoğlu'nun yaptıklarını gördüklerim, yapacaklarını öğrendiklerim.. Sosyal belediyecilik konusunda hele hele biraz da Kent Konseyi Spor komisyonu başkanı olmam münasebetiyle sportif yönlü hizmetlerini yerinde görmem, gelecekte spor köyü projesi, benim ısrarla üzerinde durduğum Atletizm sahası projesi hazırda bekliyor. Aslında bu atletizm sahası konusunda Ankara'da ihmallik var, onun üzerinde durmak gerek.. Tahmazoğlu'nun yaptıkları arasında en dikkatimi çeken şeylerden birisi de, Sosyal tesislerinde kadınlar ve erkekler için spor salonları yapması..Tüm aletler var, Dumlupınar'da, Güneykent'te, Karataş'ta ve daha çok bölgelerde. Hepsinde de antrenörleri var.. Son model yürüyüş bandı, ağırlık çalışması ve vücut geliştirmek veya çeki düzen vermek için spor aletleri var..Vallahi ancak spor salonlarında gördüğüm bu manzara beni çok etkiledi.. Evet.. Şu bir gerçekki, daha yazamadığım çok şeyler var Şahinbey Belediyesi için.. Ama bu hizmetleri Mehmet Tahmazoğlu'nun yeterince tanıttığı kanısında değilim..Bu eksikliğini mutlaka gidermeli.. Şikayetleri dikkate almalı.. Gazetemizde haber çıktıktan sonra gelen telefonlar ve mailler bu doğrultuda çünkü..Kendilerine haksızlık yapıldığını söyleyen vatandaşlar kadar, övgü yağdıranları da gözlüyorum.. Ama tüm bunlara karşın, benim de birçok konuda eleştirdiğim, hatta şikayetçi olup serzenişte bulunduğum Mehmet Tahmazoğlu'nun hizmetlerini ve yaptığı çalışmaları görmezden gelemem..
HULUSİ KALENDER SAKATLAR DERNEK BAŞKANI PEKİ KELLER DERNEK BAŞKANI KİM ?
Trafik ve uygulamalar konusunda hemen hemen memnun olanı bulamazsınız bu kentte.. Çok zordur trafik polisinin işi.. Hele siyasetin hakim olduğu düzende, kesilen para cezasını bile siyasi ağırlığını ortaya koyarak ödemek istemeyen çok sayıda insan vardır Gaziantep'te.. Suç işlemiştir ama görevini yapan polise baskı uygulayan hatta bazen aşırıya kaçıp hakarete varan davranışlar sergileyenlerimizde vardır içimizde..Buna karşılık polisin içinde de vardır, sorumsuzca davra-nanlar..Herkesi karşısında potansiyel suçlu gibi görenler olduğu kadar, bu alışkanlıklarını birazda hoyratça kullanıp davranış bozukluğuna götürenlerde vardır.. İşte buna benzer bir olayın mağduru olan Gaziantep Sakatlar Derneği Başkanı Hulusi Kalender arkadaşımız yaşadığı olayı mail atarak anlatmaya çalışmış.. Bu olayı hem trafik polisleri hem emniyet teşkilatı hemde engelliler yönünden değerlendirmek için bu köşeye alıyorum..Belki bilmeyenleriniz vardır, Sayın Kalender engellilerin haklarını koruma ve savunma adına müthiş bir mücadele veren arkadaşımız..Bende şahsı nezdinde tüm engelli kardeşlerimize desteğimi sonuna kadar verir, haklarının korunması için elimden geleni yaparım. Hulusi Kalender, geçtiğimiz günlerde yaşadığı bir olay için bir mail atmış..Şimdi fazla yoruma gerek duymadan gönderdiği maili sizlerle paylaşmak istiyorum..Buyrun hep birlikte okuyalım: "Herşey boşuna BU ÜLKEDE ENGELLİLERDEN BAŞKA HERKES ENGELLİLERE AYRILMIŞ YERLERİ KULLANIR. SANKİ GÖZLERİ KALMIŞ GİBİ ...İKAZ EDİNCE BENDE ENGELLİYİM NE OLACAK GİBİ DE SEVİYESİ Z CEVAP VERİRLER...ENGELİN NEDİR DİYE SORUNCA TARAMA ENGELLİYİM GİBİ GEREKSİZ ,SORUMSUZ VE KÜSTAHCA CEVAP VERİRLER...DAHA ÇOK İŞİMİZ VAR BUNLARLA....Hıncal Uluç ve Ökkeş Özekşi gibi engellilere gerçek anlamda sahip çıkan yazarlara ihtiyacımız var (Hulusi Kalender) Sayın Özekşi.. İşte yukarıdaki bu yazının üzerinden 24 saat dolmadan pazartesi sabahı bu yazılanlar benim başıma geldi. Saat 10 gibi Gaziantep Ticaret Odasına yardımcımla birlikte geldiğimizde ortalık polis kaynıyordu ve polis araçları yoğunluktaydı. Eyvah dedim yine bir yetkili misafir var ve aracımızı park edecek yer bulamayacağız. Öyle de oldu, iki tur attık ve engelliye ayrılmış park yerinin birine parkomatçı sivil araç koymuş diğerine de bir Trafik polis aracını park etmiş. Kimseyi rahatsız etmeden Ticaret Odası kapısının tam karşısında bir araçlık yer boşaldı, hemen oraya girdim. Tam o sırada bir Trafik Polisi Koşarak geldi ve "Burada park yasağı var aracınızı park etmeyin" dedi. Baktım her zamanki gibi Gaziantep Ticaret Odası araçlarına ait park yeri yazıyor. Kendimi öncelikle Gaziantep Ticaret Odası Meclis Üyesi olarak tanıtıp Ticaret Odasında işimin olduğunu söyledim. Yine ısrarla park edemeyeceğimi söylerken, bu arada aracımın fotoğrafını çekmeye başladı. Ben o zaman aşağı inip aracımın Engelli Aracı olduğunu söyledim ve plakamı gösterdim. Polis "olmaz" deyince kendisine "sizde Engelli park yerini boşaltın ben yerime koyayım" dedim. Maalesef polis yine yardımcı olmadı. Bende gittim Engelli Park Yerindeki Trafik aracının resmini çektim. Başladılar bu resmi araç her yere park eder demeye. Tartışma büyüyünce diğer polislerde geldi ve 3 kişi oldular. Hele üçüncüsü 'beyefendi nasıl konuşursan öyle cevap alırsınız" deyince şaşırdım. Aramızda geçen diyalogda kendilerine SAKATLAR DERNEĞİ BAŞKANI olarak "bakın beyler vatandaş yapıyor, parkomatçı yapıyor , bari resmi görevli arkadaşlar olarak siz yapmayın, buraya parketmenin iki kat cezası var ve siz bunları bilen ve uygulayanlarsınız" diye ikazda bulundum.. Ayrıca çektiğim bu fotoğrafları Emniyet Müdürüne ulaştıracağımı söyledim. Buna rağmen "git bildiğin yere şikayet et" karşılığı aldım. En şaşırdığım nokta ise içlerinden biri, (adı bizde saklı) başındaki şapkayı çıkardı ve eliyle kel olan kafasını göstererek 'Bende Başkanım biliyormusun" dedi. Bende haliyle "nerenin başkanısınız" diye sorduğumda adeta dalga geçercesine aldığım cevap; 'BENDE KELLER BAŞKANIYIM' demek oldu. Evet Sayın Özekşi, bunun yorumunu size bırakıyorum..Şimdi bir gerçeği vurgulamak istiyorum: 1- Gaziantepin tüm bulvar ve caddelerine yaptığımız çalışmalar sonucu koydurduğumuz ENGELLİ PARK YERLERİ resmi araçlar için mi yaptırıldı 2- Engelliler bu kadar alay edilecek ve hakları elinden alınacak aciz bir toplum mu 3- Keller bir engellik ise onları SAKATLAR DERNEĞİ ne üye olmaya davet ediyorum. Birer de engelli kartı veririz her türlü SAKATLIK haklarından yararlanabilirler. 4- Yeni Emniyet Müdürümüzü ziyaretimizde 'bize nasıl yardımcı olacağını sorduğunda Engelli Sürücülerin bu şehirde mağdur edildiğini ,ulaşılabilirliğini ve erişebilirliğini öncelikle Trafik Polislerinin Engellediğini, engelli tanımının bilinmediğini ve haklarının korunmadığını dile getirmiştim.Bu konuda Eğitimler yapılmasını talep etmiştim. Talebimde yine israrlıyım .Haklarını Savunan Engelliler bile ezildikten sonra diğer Engelli sürücüler ne yapsın. Bu yanlış ve çirkin hareketi SAKATLAR DERNEK BAŞKANI olarak kınadığımı özellikle belirtmek istiyorum. HULUSİ KALENDER- TÜRKİYE SAKATLAR DERNEĞİ GAZİANTEP ŞUBESİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Hepinize iyi haftalar
Yorumlar