BİRİLERİ ÇIKIP GERÇEĞİ ANLATACAK MI?
Ökkeş Özekşi - Haftaya Bakış
Önce bir itirafta bulunmalıyım. Şimdi okuyacağınız bu yazıyı Haftaya Bakış için pazar günü saat 13 sularında yazmaya başlamış saat 4 gibi bitirmiştim. Bizimkilere de göndermiştim. Sonra biraz nefes alayım diye cenaze törenlerine bakmaya başladım. O çocukların, o annelerin, o eşlerin, o babaların ve yakınlarının görüntülerine gerçekten yürek dayanmıyordu. Ardından Fatma Şahin’in konuşmasına takıldım. O kadar içten o kadar samimi ve duygu dolu konuşması beni çok etkiledi ve hemen şimdi aşağıda okuyacağınız yazıyı erteleme kararı alıp yaşadığım duyguları sizinle paylaşmaya karar verdim. O an gerçekten yayınlayamazdım çünkü ortam bambaşkaydı. Ve bilgisayarın tuşlarına içimden geldiği gibi 2 dakika bile sürmeden dünkü yazıyı kaleme aldım. Ki bunu yazmaya mecburum. Yoksa kahrolurum. Sayın Vali Davut Gül başta olmak üzere herkesin bu gözlem ve değerlendirmemi objektif gözle okumasını istiyorum. Hiçbir art niyet veya suçlama saplantısına girmeden bu olaydan ders alınması için rehberlik yaptığımın bilinmesini istiyorum. EN FAZLA TRAFİK KAZASI NEDEN TÜRKİYE’DE OLUYOR Kazalar konusunda oldum olası tedirginimdir. Kontrollü araç kullanır, kurallara uyar, başkalarının yapabileceği hataları sezinler aracımı ona göre kullanırım. Ama bir gerçek var ki, hele Türkiye’de siz ne kadar dikkatli ve kontrollü olursanız olun, karşınızdan, yanınızdan veya arkanızdan gelen birisinin yaptığı yanlışlar, sorumsuzluklar hayatınızı kaybetmenize, ömür boyu sakat kalmanıza ve aracınıza büyük hasar vermesine yol açar. Nitekim Avrupa ülkelerinde en fazla trafik kazası Türkiye’de oluyor. Hem de sıralamada olarak birinci sırada yer alıyoruz. Şunu hemen belirteyim, hız kuralına uyanların, ışıklarda duranların, yol güzergahlarında sağa-sola dönüşlerde işaret başta olmak üzere araçları o kulvara göre kullananların sayıları, özellikle Gaziantep’te yüzde 30’u geçtiğini sanmıyorum. Hele son yıllarda kuralsızlık bu memleketin itibar hanesinde ciddi ciddi yer almaya başladı. Hatta saygınlık bile kazandırıyor dersem bana hiç kızmayın sakın… Türkiye’de kavşaklarda en fazla araç parkeden şehir olarak da Gaziantep’in yine birinci sırayı alacağına adım gibi eminim. GÖREVLİLERİN GÖZ YUMMA ESNEK DAVRANMA HASTALIĞI En acısı nedir biliyor musunuz? Trafik polisi ve Trafik zabıtası başta olmak üzere hata yapana göz yumma, esnek davranma, gördüğü halde onun suç olduğunu bilmesine rağmen hiç müdahale etmeme, kavşaklarda aşırı kornaya basanlara ses çıkarmama, ambulansa yol vermeyenler hakkında yasal işlemler yapmama konusunda inanılmaz bir vurdumduymazlık var bu şehirde. Bir rezalet daha var ki, o da yetkileri tartışılmaz olan fahri trafik müfettişlerinin keyfi ceza yazmaları. Oysa ceza yazılacaksa bunlar belgelenmeli. Bir sabah kalkıyorsunuz yapmadığınız bir şey yüzünden ceza yemişsiniz. Var mı belgesi, var mı fotoğrafı, var mı şahidi? YOK… Yani anlayacağınız kuralsızlık bu şehirde zirve yapmış durumda. Buna iş bilmezliği de ekleyelim tabii… Liyakatsizlik en başta geliyor zaten. O mesleği yapacaksa mesleğin kriterleri, incelikleri nedir bilmesi gerekmez… Tanıdık m? Tanıdık. Diploması var mı? Var. Tamam şuraya buraya yerleştir gitsin… Yapacağı işin eğitimini görmüş mü? Kuralları biliyor mu? Hiç önemli değil… Yeter ki bir ucu devlete dayansın gerisini boş verin… İşte Türkiye’de son yılların fotoğrafı bu. Kurumlar kuruluşlar LİYAKATSIZ insanlarla dolu… ŞİMDİ GELELİM ASIL SÖYLEYECEKLERİME Niye bu kadar ısrar ediyorum? Çünkü öyle bir trafik kazası daha doğrusu cinayeti yaşandı ki Nizip yolunda tam da bu söylediklerimi içinde barındırıyor. Bir kaza haberi geliyor. Araç şarampole yuvarlanmış. Hemen ambulans ve haliyle gerekli itfaiye aracı olay yerine gidiyor. Dakikada onlarca hafif ve ağır tonajlı otobüs kamyon, tır gibi araçların geçtiği karayolunda kazanın olduğu yere geliniyor ve hemen müdahale hazırlığına başlanıyor. Dikkat edin Müdahale diyorum… Sanıyorum bir de polis aracı geliyor içinde 2 polis memuru var. Ardından İHA’nın canlı yayın aracı da geliyor ve otoban dediğimiz karayolunun kenarına hepsi de park ediyor. Ve hepsi de şarampoldeki araca odaklanmış. Hatta iddiaya göre polis memurumuzun birisi itfaiye görevlileriyle şarampole iniyor. BİRİLERİ BU GERÇEKLER İÇİN AÇIKLAMA YAPABİLİR Mİ? Yapamazlar. Çünkü maalesef toptan hatalı bir durum söz konusu. Bunun nedenleri çok ayrıntılı. Hemen soralım peş peşe: 1-Sadece düşen araca odaklanan kişiler sürekli araç geçen karayolunda çevre güvenlik önlemi alabildi mi? Göstermelik değil ama… 2- Bölgenin konumu gereği rampa ve yokuş aşağı hem de üstten ve aşağıdan virajı olan bu yol için ne gibi tedbir alınmıştır? 3-Ben bu konuda uzman değilim ama kaza olur olmaz hemen araştırdım, soruşturdum ve benimle kaza anında canlı bağlantı kuran TV100’e kaza hakkında bilgi verirken olayda ciddi bir güvenlik şeridi ihmali var dedim. Bunu niye söyledim? Çünkü, 1- Kaza haberi gelince olay yeri hakkında ön bilgi alınır. 2- İtfaiye, polis-jandarma, karayolları, sivil savunma ve sağlık müdürlüğü ile ortak koordinasyon sağlanır.3- Olay yerine acil müdahale ve güvenlik için en yüksek eğitime ve deneyime sahip personel gönderilir. 4- Olay yerine güvenli uzaklıkta triaj uygulamasına geçilmesi kesinlikte gereklidir. Yani; Acil sağlık hizmetleri açısından başlangıçta olay yeri yönetimini, komuta kontrol merkezindeki danışman hekim yapar. Olay yerine ilk ulaşan ambulans ekibinin görevli hekimi, olay yerindeki tüm sağlık ekiplerinin yönetimini, olay yerine yönetici gelene kadar üstlenir. Olay yeri yöneticisi; sağlık hizmetlerini planlar, yürütülmesini sağlar, triaj yapar ve yetkililere bilgi verir. Yani; İkincil kazaları önlemek için Acil yardım hizmetini sunan tüm çalışanların, hasta veya yaralıların, çevrede bulunan diğer kişilerin can güvenliğini sağlamak açısından bu çok önemlidir. Bunu çıkarma ve kurtarma çalışmalarını kolaylaştırmak, kurtarma çalışması yürüten ekiplerin işlerini kolaylaştırmak, yaralıların güvenli bir şekilde çıkarılmasını sağlamak için yapmak gereklidir. İSTERSENİZ DEVAM EDELİM Trafik kazalarında, emniyet güçleri, (şehir merkezinde trafik polisi, şehir kırsalında jandarma) karayolları, ambulans ve itfaiye ekibi olay yerinde çalışmalarını yürütür. İhtiyaç duyulması halinde, sivil savunma ekibi de çalışmalara katılır. Olay yerine, önce trafik polisi gelmişse ambulansın park yeri sorulmalıdır. Kaza yerinde ambulans; başka kazalara neden olmayacak, trafik akışına, diğer araçlar ve ekiplerin çalışmalarına engel olmayacak şekilde, trafik akış yönünde ve olay yerinin ilerisinde park edilmelidir. Ambulansın önü açık olmalı, gerektiğinde hiçbir ek manevra yapmadan uzaklaşabilecek uygun park konumu sağlanmalıdır. Ambulans, kaza yapan araçlardan en az 50 m uzaklığa park edilmelidir. Tehlikeli maddelerin söz konusu olduğu olay yerinde ise en az 60 metre uzaklıkta park edilmeli ve yol trafiğe kapatılmalıdır. Veya yol tek şeride düşürülmelidir. Gaz veya duman gibi tehlike yaratacak madde varlığında, rüzgârın yönüne dikkat edilmelidir. PEKİ BUNLARIN KAÇI YAPILMIŞTIR? Çok üzülerek söylüyorum ki aldığım bilgiler doğrultusunda konuşuyorum, çok azı yapılmıştır. Öylesine hareketli bir yolda alınması gereken tedbir sanki şehir içinde basit bir kazaymış gibi alınmıştır. Oysa o yolun üst kısmına tam da viraj kısmına bir kişi gidebilseydi, eline bayrak verilebilseydi, araçların yavaşlaması sağlansaydı veya o polis aracı 200-300 hatta 500 metre ileriye aracını ters yöre çevirerek park etse ve yolu tek şeride düşürseydi… İşte o zaman o otobüs 130 km. hızla da olsa yavaşlayacak, şoför aracı kontrol altına alabilecek, otobüs ani fren nedeniyle yalpalayamayacak, sonra da ters yatıp süratle ambulans, canlı yayın aracı ve itfaiye aracına çarpmamış olacaktı. Ve 3 sağlık çalışanı, 3 itfaiyeci, 2 gazeteci ile orada bulunan ve otobüs içindeki yolcular dahil 15 kişi hayatını kaybetmeyecekti. Daha da durumları ağır olanlar var, onlar da bu kazayı yaşamış olmayacaklardı… SON SÖZÜM; Güzelim evlatlarımız hayatının baharında canından oldu. Mekanları cennet olsun. Ama bu olay vesilesiyle tez elden sağlık müdürlüğünde, ambulans biriminde, trafik polisinde, Jandarma ve karayollarında herkes şapkasını önüne koysun ve görevliler eğitimden geçirilsin… Bu yazdıklarımı içlerinden birisi, evet sadece bir kişi çıkıp yapılması gereken yol ve çevre güvenliği alınması için harekete geçilmesini sağlasaydı, belki de bunların hiçbiri olmayacak, şimdi o kardeşlerimiz aramızda yaşıyor olacaktı. Lütfen bunları yazıyorum diye kimse bana kızıp sitem etmesin. (Triaj: Olay yeri yönetimi) HEPİNİZE KAZASIZ BELASIZ HAFTALAR
Yorumlar