Bodrumspor deplasmanında tehlike kendini göstermişti, oynamadan galibiyet almış ancak vasat görüntüsü tepki almıştı. 

Ve geldik Samsun maçına.. Kötünün kötüsü bir oyun, buna karşılık farklı mağlup olmadan kurtuluyor ama yinede skor tabelası 0-1 yazıyordu. Sezonun ikinci maçı evinde taraftarının önünde sahaya çıkıyorsun, heyecan var ama Bodrum karşısındaki gibi oynanırsa vay halimize düşüncemiz yok değildi. Öyle de oldu, daha maçın başında kalesinde golü görmüş karşılığını veremedi. 

Transfer yasağı olan Samsun, Gaziantep Fk karşısında oynadı, hücum zenginliği yaşadı, çok sayıda gol pozisyonuna girdi, haklı bir galibiyet alarak döndü. 

Gaziantep FK için düşünme zamanı.. Bu sistem, bu taktik, bu kenar yönetimi ile bu işin yürümeyeceğini iki maçta anlamış olduk. 

Sahada futbolcuları ve performanslarını izleyince derleme toplama bir takım gibiyiz.. 

Düşünüyoruz, takımın ruhunu iyi bilen bir çok futbolcuyu istemeyen, dediğini aldıran Selçuk İnan bu takımın bu durumda olmasının tek sorumlusu. 

Samsun karşısında savunma evlere şenlik, rakip istediği anda aşıp kaleci ile baş başa kalıyor. Orta saha enine oynuyor, kanatlara servis yok, geleni de harcıyor. 

Hücumda kimse yok, rakip defansını zorlayan yok. Oyunda, anlayışta hiç yok.. Maalesef bu maçın hangi yönünü yazacaksın, kaleciden tutta, sol kanata kadar vahim bir durum. Selçuk İnan’ı hiç söylemeyin, kaldıramayacağı bir sorumluluk altında. Takımın kumaşı iyi olabilir ancak kamp sürecinde iyi işlenmemiş, hiç bir futbolcunun performansını iyi olarak izleyemedik, iyi bir kamp süreci geçirememiş.

Maçın özeti.. Samsunspor ayağa, Gaziantep FK havaya oynadı. Yönetimi bilmem ama taraftar hüsran içinde.