DEVLET-MÜKELLEF
Mehmet Nabioğlu
Mükellef ergenlik çağına gelen akıllı insanlara denir.
Vergi Mükellefi ise,vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu tereddüp eden gerçek veya tüzel kişidir.
Yalın bir bakışla Devlerin ihtiyacı olan parayı veren kimse olarak görmediğinin bir nişanesi olarak gelir idaresinin bir mükellef hakları bildirgesi var.
Vergi yönetimine mükellef açısından bakılmasını sağlayan mükellef hakları kavramı,mükelleflerin vergiye uyumunu sağlamak amacıyla kanunlarla tanınmış haklar olarak tanımlanmaktadır.
Mükellef hakları tüm dünyada ortaya çıkan yeni bir eğilimdir.
Mükellef hakları, küreselleşen dünyada vergi idarelerinin etkinliğini arttırmak için önemli bir konudur.
Tüm ülkeler, hukuka saygılı ve anayasal vergilemeyi uygulamaya geçirmeyi amaçlayan, yargı kararlarına uyumlu, mükellef haklarına saygılı, mükellef odaklı vergi idareleri kurma eğilimindedir.
Dünyadaki tüm gelir otoritelerinin içinde bulundukları koşullardaki çeşitlilik göz önünde bulundurulduğunda dünyadaki mükellef haklarıyla ilgili uygulamalarda da bazı farklılıklar gözlemlenmekte ise de genel bir ortak noktada birleştikleri görülmektedir.
Bu temel hakların kullanılmasında gelir otoritelerinin etkin rolü, mükelleflere güven sağlayan ve bilgilendiren bir yapıda olduğunda gönüllü uyum artabilecektir.
Mükelleflere sağlanan temel haklar beraberinde vergi ödevlerinin de yerine getirilmesini sağlayabilecektir.
Vergi mükelleflerinin hak ve ödevleri arasında bir denge kurulmadan vergilendirme sistemlerinin etkin ve verimli işlemesi söz konusu değildir. Vergi mükelleflerinden ödevlerini yerine getirmesi ancak onların haklar gücüyle çevrelendiğinde gerçekleşebilecektir.
Vergi mükellefi ile vergi idareleri arasındaki ilişki düzeyi,
şekli ve yapısının devamlı kontrol altında tutmalıdır.
Vergi dairelerinin amacı, insanlarda korku uyandırmak değil, vergisini gönül rahatlığıyla veren bir topluluk oluşturmak olmalıdır.
Sonuçta korkan değil gönüllü mükellef, Korkutan değil sevecen devlet yapısı oluşmalıdır.
Bu olumluluk, kendiliğinden, yada taraf olan devletle mükellefin oluşturması , bu güne kadar mümkün olmamıştır.
Bunun sağlayıcısı köprü görevi kuran muhasebeci olmuştur.
Tabi bu görevi nedeniyle her iki tarafında öyle aman aman sevgisini de kazanamamıştır.
Mükellef muhasebecinin kendisi için ne yaptığını nelerle uğraştığını bilmemekte,devlette en önemli gelir olan vergiyi kaynak haline getiren sessiz çoğunluğun yaptığı önemli görevi önemsememektedir.
Sıkıntının kaynağı da bu olsa gerek.
Yorumlar