Ben Barak Türkmenlerinden olduğum için düşüncelerimde hep Barak Kültürü yatar. Geçmiş yıllarda Barak da yaşayan bir KELEŞOĞLU varmış. KELEŞOĞLU?NUN evi işi yoktur, evli de değil. Barak Ağalarının yanında yer içer, Barak Ağalarının evinde de yatarmış. Bir gün evinde kaldığı ağanın birisinin azabı (Yıllık işçi) hastalanmış. Oda da çay kahve içerlerken ağa demiş ki. Oğlum keleş gel seninle bilmece oynayalım.
KELEŞOĞLU- Nasıl bir bilmece ağa?
AĞA-Oğlum keleş sana bir bilmece söyleyeceğim, bilirsen seni bir hafta bal ile, pekmez ile besleyeceğim.
KELEŞOĞLU- Güzel ama ağa, ya bilemezsem?
AĞA- Oğlum bilemezsen seni yine bal ile, pekmez ile besleyeceğim ama, benim azap iyileşinceye kadar ücret ile çift süreceksin.
KELEŞOĞLU- sorduğun soruyu kaç cevap da bilmeliyim?
AĞA- üç cevap da bilmeniz gerekir
KELEŞOĞLU- O zaman sorunuzu sorun bakalım inşallah bilirim.
AĞA- Oğlum Keleş soru çok kolay. Şimdi soruyorum. En kötü adam kim diyeceğim sana. İşte soru, bu kadar kolay.
KELEŞOĞLU-Bu soruya cevap çok kolay ağa, arkasını işletenler
AĞA- Olmadı oğlum Keleş bilemedin, biraz düşün de öyle cevap ver.
KELEŞOĞLU-Karısı, kızı kötü yolda olanlar.
AĞA-Oğlum Keleş yine olmadı, sana iyi düşün dedim. Bak son hakkını iyi kullan. Yoksa kayıp edeceksin.
KELEŞOĞLU-Hırsız ile yalancılar
AĞA-Oğlum Keleş sana iyi düşün dedim, bir cevap da fazla söyledin yine bilemedin,şimdi bütün hakkını kayıp ettin.
KELŞOĞLU-Ağam tamam ben çifti süreceğim. Bunu kabul ettim ama, sorunun cevabını öğrenmek istiyorum.
AGA- Şimdi bak oğlum Keleş;En kötü insan, iyi ile kötüyü fark edemeyen insandır. İyiyi, kötüyü fark eden insan zaten bu söylediklerini yapmaz. Kötü işleri yapanlar iyi ile kötüyü fark edemeyen insanlardır.
???Sevgili dostlar ben burada bunları niçin anlattım. 1980 Devriminden sonra doğanlar, bazı hacılar, hocalar. Bazı ülkücü artıkları, vs. Kenan Evren paşaya düşman kesiliyorlar. Bana göre bunlar gözlerinin önünü göremeyen garip ve saf insanlardır. Ben 1980 öncesinde ki kötülükleri yazacak olsam, inanın koskoca bir roman olur. Ama yazsam da onlara anlatamam. Çünkü onlar, o kötü günleri yaşamamışlar. Ancak o günleri yaşayanlar bilir. Şunu her zaman söylüyorum; Ben, küçük kardeşim ve eniştem. Hiçbir kimse ile alacak, verecek bir şeyimiz olmadığı halde, ve bir devlet memuru olarak, eve geliş gidiş yollarımızı değiştirirdik. Yollarda kurşunlananları, bıçaklananları gördüğümüz için. Şimdi ben onlara soruyorum. Gaziantep?in güzel insanlarından Opr.Dr. Rauf Yılmazer, Opr.Dr.Orhan Özbay, O günün sağlık Müdürü Bercis Seden, Prf.Dr. Muammer Aksoy, Fahriye Üçok, gibi nicelerini, burada saymakla hiç kimse bitiremez. Bunlar ne zaman, niçin öldürüldüler, soruyorum. Fakat bunlara söz anlatmakla suya yazı yazmanın hiçbir farkı yoktur. Bunlar hangi zihniyette iseler onu da bilmiyorum. Yalınız şartlandıklarını biliyorum. Bana göre Kenan Evre Paşa, Cumhuriyet döneminin 3. büyük ismidir. Bu da inkar edilemez. Nankör olmamalıyız. Yukarıda da dediğim gibi, iyiliği kötülüğü bilmeliyiz. Bu günlük bu kadar. Gelecek sohbet yazılarımda buluşmak dileği ile hoşça ve dostça kalınız. En güzel ve mutluluk dolu günler sizlerin olsun diyorum?