KDV (Katma Değer Vergisi), Türkiye'de işletmelerin alışveriş yaptıkları mal ve hizmetler üzerinden ödedikleri bir vergi türüdür. KDV, mal ve hizmetin her aşamasında eklenen değere dayalı olarak hesaplanır ve vergilendirilir. İşletmeler, bu vergiyi alışveriş yaptıkları mal ve hizmetlerin bedeli üzerinden öderler ve bu bedeli nihai tüketiciye yansıtırlar.
KDV iadesi, işletmelerin alışveriş yaptıkları mal ve hizmetler üzerinden ödedikleri Katma Değer Vergisi'nin belirli şartlar altında geri alınmasını sağlayan bir süreçtir. Bu süreç, işletmelere KDV yükünü hafifletme imkânı sunarak finansal açıdan olumlu bir etki yaratır. Ancak KDV iadesini alabilme hakkı sadece belirli şartları yerine getiren mükelleflere tanınmıştır.
Hangi mükellefin hangi şartlarda KDV iadesi alacağı hususu da Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği ile açıklık getirilmiştir. Zaman zaman yapılan yasal düzenlemeler çerçevesinde söz konusu tebliğ marifetiyle KDV iadesinde uyulacak usul ve esaslarda değişiklik yapılmaktadır.
Ağustos ayında yayımlanan 7524 sayılı Kanun ile 1 Eylül 2024 tarihinde yürürlüğe girmek üzere, Katma Değer Vergisi Kanununun Yetki başlıklı 36’ıncı maddesine aşağıdaki cümle ilave edildi;
“Bu Kanun hükümleri uyarınca iade hakkı doğuran işlemlerden kaynaklanan iade taleplerinin vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilmesi esastır.”
Maddeye eklenen bu cümle ile genel kural KDV iadelerinin vergi incelemesi sonucuna göre yerine getirilmesi olmakla birlikte söz konusu madde aynı zamanda iadeye ilişkin usul ve esasların nasıl yapılacağı konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yetki de vermektedir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı yasanın kendisine verdiği bu yetkiyi son olarak, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde değişiklik yapan 52 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile kullanmıştır.
KDV İade Talepleri Vergi İncelemesiyle Yapılacak Mükellefler,
Yapılan yeni düzenleme uyarınca KDV iadesinin hangi durumlarda vergi incelemesi ile yerine getirileceği hususu da, söz konusu tebliğ ile açıklığa kavuşturulmuştur.
• Sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirenlerin,
• Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme fiiline iştirak eden mükellefler de dâhil olmak üzere sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme ya da kullanma konusunda haklarında “olumsuz rapor” veya “olumsuz tespit” bulunan mükellefler,
• Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme konusunda haklarında “olumsuz rapor” veya “olumsuz tespit” bulunan mükelleflerin raporun ait olduğu dönemdeki ortakları, kanuni temsilcileri, bunların kurdukları veya ortak oldukları mükellefler ile kanuni temsilcisi oldukları mükellefler,
• Haklarında beyanname vermeme, defter ve belge ibraz etmeme ve adresinde bulunamama konusunda tespit bulunan mükellefler,
• Haklarında “olumsuz rapor” veya “olumsuz tespit” bulunan mükelleflerden doğrudan mal ve/veya hizmet alan mükellefler.
5018 sayılı Kanun eki cetvellerde yer alan kamu kurum ve kuruluşları, il özel idareleri, köyler, belediyeler ve bunların teşkil ettikleri birlikler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan emekli ve yardım sandıkları ile sermayelerinin (%51) veya daha fazlası yukarıda sayılanlara ait mükellefler hakkında bu hükümler uygulanmaz.
Eksiklik Yazılarına Süresinde Cevap Verilmez ise,
Katma Değer Vergisi Kanunun 36’ncı maddesinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetki çerçevesinde mükelleflerin KDV iade taleplerinin, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin ilgili bölümlerinde iade hakkı doğuran işlem türleri itibarıyla iade için belirlenen usul ve esaslara göre yerine getirilmesi uygun görülmüştür.
Tebliğin ilgili bölümlerinde iade hakkı doğuran işlem türleri itibarıyla iade için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde mükelleflerin KDV iade taleplerinin teminat veya YMM raporu karşılığı yerine getirilmesi uygun görülen işlemlere ilişkin yapılan kontrollerde tespit edilen eksiklik veya olumsuzlukların verilen sürede mevzuata uygun şekilde giderilmesi gerekir.
Eksiklik veya olumsuzlukların verilen sürede giderilememesi halinde iade talebi 15 gün içinde incelemeye sevk edilir ve düzenlenen vergi inceleme raporu sonucuna göre işlem yapılır. Bu kapsamda incelemeye sevk edilen iade talepleri, iadesi talep edilen tutarın %150’si oranında banka teminat mektubu verilmesi halinde yerine getirilir, teminat vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
Teminat karşılığı iadelerde, teminatın YMM raporu ile çözülebileceği hallerde, süresi içinde YMM raporu ibraz edilmemesi veya ibraz edilmeyeceğinin belirtilmesi halinde, teminat vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
İade incelemesi sonucunda olumsuz bir durum ile karşılaşılması halinde, mükellefe yapılan haksız iadenin geri alınabilmesi için teminat mektubu paraya çevrilecektir.
Yapılan yeni düzenleme çerçevesinde Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğine yeni bölümler eklenerek, konular detaylı olarak ele alındı. Özetle, hangi mükelleflerin KDV iade taleplerinin vergi incelemesi sonucuna göre yerine getirileceği ve eksiklik yazılarına süresinde cevap verilmediği durumda izlenecek yöntem hakkında bilgi aktarmaya çalıştım.