Bu şehirde işlerin iyi gitmediğini kaçıncı kez söylüyorum sayısını unuttum inanın.. Kimse kimseyi kandırmasın arkadaşlar.. Ekonomi diyorsanız, sayısı belli sanayici dışında, kimse iyi söz etmiyor.. KOBİler ve esnaf zaten sallantıda.. Ama onların sesi çıkmadığından, sesi çıkanlar da bu kentin üst tabakası olduğundan, herşeyin güllük gülistanlık gösterilmesi inandırıcı olmuyor..

Ekonomik göstergelerin vatandaşa yansıyan, kente akseden katkısını söyleyecek bir kişi arıyorum bulamıyorum.. Rakamlar rakamlar, rakamlar.. Başka bir şey yok.. Sanayide Elektrik tüketimi arttı diyenlere saygı duyuyoruz ama, bunu şehirde hissedemiyoruz..

İşsizlikteki artışa kimse dikkat etmiyor. Belediyeler dahil, sanayiciler Suriyeli çalıştırınca, olan şehirde yaşayanlara oluyor.. Bakın basit bir yaklaşımda bulunayım, Primer Hastanesi faaliyetini durdurmak zorunda bırakıldı, orada çalışan 600-700 kişi meydanda bırakıldı. Sahibini cezalandırmak isteyenler, aslında Gaziantepi kayba uğratıyor, buna kimse ses çıkartamıyor.. Nizipteki hastanede öyle değilmi..

ASIL ENDİŞELENDİREN TESPİTLER

Sadece ekonomik yönlü değil feryadımız.. Bu şehir eski güvenliğini kaybetti asıl endişemiz bu.. Eskiden PKK derdik, ama şimdi IŞİD demeye başladık.. Zaten o kadar zarar veriyorlar ki, Gaziantepe, endişelenmemek elde değil.. Emniyetin kalbine kadar girip bombalı aracı patlatabiliyorlarsa, 3 polisimizi şehit, 20ye yakınını yaralıyorlarsa, ister istemez endişe ediyorsunuz.. Bakın en büyük endişe bu şehrin IŞİDin, sınır geçişleri, eleman aktarımı, silah lojistik temini, patlayıcı madde üretim ve dağıtım merkezi, finansman temini, kaçakçılık faaliyetlerinin yapıldığı yer haline getirilmiş olduğu iddiası...

Bunları ben söylemiyorum, Terör uzmanı Yusuf Ali Çetinkaya söylüyor.. Çetinkayaya göre Gaziantep IŞİD açısından Rakka kadar önemliymiş. İldeki örgütlenme 'Fursa El Hilafe adı altında teşkil edildiği ve eğitim faaliyetleri bu yapı üzerinden yürütüyormuş..Gaziantepin silah ve patlayıcı madde açısından da coğrafi yakınlığının yanı sıra, bu tarz sanayi-kimya ve endüstriyel alanlarda da yeterli imkana sahip olması önemini artırmaktadır dediği belirtilen Çetinkaya, önümüzdeki süreçte IŞİD ile organik, ideolojik bağlantısı olan radikal hücrelerin, kendi alanlarında inisiyatif eylemleri yapabileceklerini iddia ediyormuş..

Şimdi bunları öğrenince endişe duymazmısınız.. Kaldı ki, 19 Mayıs tarihinde IŞİDin en önemli ismi Yunus Durmaz operasyonu görünce kendini patlattı. İnsan sormadan edemiyor tabii.. Ankara ve İstanbuldaki patlamalarda adı ön planda geçen, lider konumda olan Yunus Durmazın aylardır bu şehirde nasıl dolaşıp durmuş… Bu örgüt Gaziantepe nasıl bu kadar yerleşmiş.. Ve tahminlerin ötesinde nasıl çoğalmış.. Kimdi hatırlamıyorum ama birisi 'Gaziantepte milletvekili çıkartacak kadar çoğaldılar'demişti.. Sempatizanları kadar aktif olanların olduğu iddia ediliyor bu şehirde..Gerisini söylememe gerek varmı…Birbirlerini övmeye, kafayı kuma gömmeye devam…

BU UYGULAMA FATMA ŞAHİNİN BAŞINI AĞRITACAK

Tek yön uygulaması için Devrim niteliğinde karar demiştim.. Ama devrimlerin başarıya ulaşması için yan unsurlar kadar etkenlerde çok önemli.. Sayın Fatma Şahinin iki önemli kavşakta sola dönüş yasağını uygulamasıyla birlikte doğrusunu söylemek gerekirse, fena iş yapmadığını söylemeliyim.. Yani göle maya çalmaya benzeyen bu uygulama kısmen tutacak gibi gözüküyor..

Ama ondan sonrası felaket.. Çünkü geçen haftada yazdım acayip kaldırım çalışmaları, sokak aralarını daraltmalar, adına KOÇ başı denilen ucube kaldırım modeli tutmamış.. Sayın Şahin 'bu işi uzmanlara yaptırdım, aylarca çalıştılar' diyor ama, keşke pilot sokaklar yapılıp ondan sonra uygulamaya geçilseydi demek zorundayım.. Şu anda ciddi manada şikayet geliyor.. İmza toplama kararı alan esnaflar çıkıyor.. Eskiden ikamet ettikleri sokaklarda araçlarını koyamayıp harıl harıl park yeri arayanların bol bol duaları geliyor.. Bende şaşırıyorum doğrusu.. Birden bire cok sayıda sokak aralarını bu kadar daraltmanın acelesi ney, anlamış değilim. Bunu programlayan uzmanlar, yolları daraltıp, kaldırımları Koç başı yaparken, daha önceki yönteme alışmış insanlara çözümler üretebilmeliydi. Şimdi 'ben yaptım, gidin başınızın çaresine bakın' deniliyor.. Bir şey daha var söyleyeceğim, ya paranız bu kadar çokmu ki, habire yeni yeni kaldırımları söküp yenisini yaptırıyorsunuz..?

YİNE KOSGEB YİNE EZİYET, YİNE HAKSIZLIK

Vurgunu yapanlar yaptı. KOSGEBi zarara uğratanlar servetine servet kattı.. Namusuyla, yasalara uygun şekilde başvuru yapanlar ise cezalarını çekmeye devam ediyor..Mehmet Şeker ile başlayan, AK Partili Milletvekilleriyle devam eden, Esnafın hakkını koruması ve araması gereken Ömer Küsbeoğlu ile yürüyen, resmen bu işi kovalayıp sonuca ulaştıracağına söz veren GTO Başkanı Eyüp Bartık ile uyumaya başlayan, son çare Sayın Abdülhamit Güle iletilen KOSGEB vakasında, sanırım Sayın Gül de işin gerçek yüzünü öğrenip bu işin ucunun bazılarına dayandığını görünce kendi haline bıraktı..

O zaman kimseden medet ummayıp kendimiz soruyoruz KOSGEBin merkezdeki yetkililerine.. Onlarca firmanın haketmiş paralarını niye ödemiyorsunuz arkadaşlar..Bunların tek suçları sizin kriterlerinize uymakmı? Aradan 4 sene geçti, o paralar pul oldu, insanlar perişan oldu, işyerlerine hacizler geldi, siz KOSGEB genel müdürlüğü olarak niye bu işi savsaklarsınız inanın anlamış değiliz.. Bu konuda Gaziantep müdürünün elinden geleni yaptığını biliyoruz, ama iş genel müdürlüğe takılıp kalıyor..Yazık gerçekten çok yazık..

BAKANIMIZ OLACAK MI ?

Dün AK Parti Kongresi yapıldı. Binali Yıldırım genel başkanlığa atandı. Fazla bişey söylemek yersiz, çünkü AK Partide sistem böyle işliyor.. Herkes de halinden memnun.. Biz de bu sistemi değiştiremeyeceğimize göre, en azından Gaziantepten bir Bakanımız olması gerektiğini düşünüyoruz.. Mehmet Şimşekin durumu belirsiz, oldu oldu, eğer olmazsa mevcut milletvekillerimizin birisinin Bakan olmasını istemek en tabii hakkımız olsa gerek.. Bu konuda kararı verecek olan Sayın Cumhurbaşkanı umarım bunu dikkate almıştır.. Ama şunu belirtmeden geçemem; eğer Gaziantep Bakan çıkaramaz ise, kimse öfkelenip darılmasın ama bu teşkilatın yenilgisi olacaktır..

BU MEKTUP SAYIN FATMA ŞAHİNE

Ökkeş bey merhabalar, İsmim Handan Altanhan, aslen yerli Gaziantepli olmamla beraber, İstanbulda özel bir okulda İngilizce öğretmenliği yapmaktayım. Gazetenizin internet sayfası sayesinde , her ne kadar uzun zamandır, Gaziantepden uzaklarda yaşasam da, Baba diyarımızı , Ata diyarımızı hasret ve özlemle takip edebildiğimizi özellikle belirtirken, bu konudaki emeğiniz için öncelikle zatialinize ve tüm Gaziantep27 ailesini tebrik ediyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Ökkeş beyciğim izin verirseniz , ileriki yıllarda tekrar Gaziantepe yerleşme hevesiyle yaşayan bir antepli olarak ,Gaziantepdeki yaşam alanları arsalarının, konut fiyatlarının yüksekliğine değinmek istiyorum. Bu fahiş fiyatların İzmir , İstanbul ve Ankara gibi metropollerde bile çözüme kavuşturulmasına rağmen Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin ve Sayın Fatma Şahin Hanımın göreve gelirken Gaziantepin en büyük sorunların İmar ,ulaşım ve trafik sorunu yer aldığını söylemesini unutmuyoruz. Mutlaka sizlerde göreve gelir gelmez önce acil eylemleri , daha sonrada orta vade de diğer eylemleri gerçekleştirip , bu sorunları ivedilikle çözeceğiz dediğini hatırlıyorsunuzdur.. Zira Fatma Hanımın Gaziantepi yaşanabilir bir şehir yapma konusunda, bundan önce o şehri yöneten insanlardan çok daha azimli ve gayretli olduğunu, bu başarılarını gastronomi ödülüyle taçlandırdığını, yine takip ettiğim Düzbağ projesi tamamlandıktan sonra Gazianteplinin uzun yıllardır çözüm bekleyen su sorunun çözüleceğini tüm bu başarıların altında Fatma Hanımın Ankaradaki ağırlığının görüldüğünü , dolayısı ile kendisinin O şehir için kazanılmış bir değer olduğunu itiraf etmem sanırım abartı olmayacaktır.

Şimdi çok daha fazla zamanınızı almayarak, Gaziantepin bana göre en büyük sorunu olan İmar konusunu sizin aracılığınızla Fatma Hanımla paylaşmak ve bizzat kendisine sormak istiyorum:
Sayın başkanım, şehrin yöneticileri, uzun yıllar sonrasını planlayarak şehir insanın önünde gitmeli değil midir? Bugün, Güvenevler de arazi fiyatlarının metrekaresi 4000 tl ibrahimli2 daha konutlaşmaya açılmadan 3000 tl deniliyor ve bunlar gerçekse Gaziantepde konut ve arazi fiyatları ucuzlamış görünmüyor. Peki o zaman size sormak istiyorum;

1- Sizden önceki yönetimlerce , Gaziantepde İbrahimli bölgesinin alternatifi ibrahimli2 bölgesi çok geç devreye aldıkları için , o bölgeler de arsa ve konut fiyatları yükselmiyor mudur?

2- Ne yaparsanız yapın Gaziantep de yaşam alanı olarak İbrahimli bölgesini terketmeyecek bir kitlenin var olduğunu düşünürsek, neden bu bölgelerin alternatifleri hızlıca planlanmıyor, planlanan bölgeler altyapıları ile konutlaşmaya açılmıyor ?

3- İbrahimli 2 bölgesini 1. 2 . etap olarak total de şehitkamil belediyesi yıllar sonra, Gaziantepin hızına yakışmayacak ağırlık ve hantallıkla çok geç planlayarak, sadece 7,5 milyon metrekarelik dar bir alana konuşlandırmaya çalışması ortada, peki burası için göstere göstere gelen tehlikenin tedbirleri neden şimdiden alınmıyor ? ibrahimli2 nin alanı , bu kadar yoğun göç alan , bu kadar hızlı büyüyen bir şehre nefes aldırabilecek mi?

4- Yamaçtepe yi açtınız sözünüzde durdunuz ama gerek geç parselasyon, bundan kaynaklı Alt yapı çalışmalarının tamamlanmaması sayesinde çivi bile çakılamıyor ?

5- Şehrin batı aksı hala neden tıkalı?, bu alanlar hızlıca, alt yapıları ile birlikte neden devreye sokulup, müteahhitte inşaat yapması için alternatifler sunularak fiyatlar kontrol altına alınmıyor?

6- neden Gaziantep de sürekli şehrin 30- 40 km uzakları planlanmaya çalışıyor, şehir sürekli anlamsızca güneybatıya kilis yolu taraflarına yönlendirilmeye çalışıyor? ekstra ulaşım maliyetleri alt yapı maliyetleri düşünüldüğünde bu çalışmalar ne kadar doğrudur ?

7- Tramvayın gelecek Gaziantep için çok yetersiz olduğunu mutlaka görüyorsunuzdur. İnşallah acil metro planlarınızın eyleme geçtiğini bir an evvel görürüz.

Sayın Başkanım sade bir vatandaş olarak size sormak istedim. umarım , Gaziantep in bu sorunları için çözüm önerileriniz hazırdır. Ayrıca, Son günler de , Gaziantep liyi çağdaş ülkelerin çoğunda artık normal ulaşım aracı haline gelmiş bisiklete alıştırmaya çalıştığınız için yoğun bir bisiklet pedalcısı olarak size ayrıca teşekkürlerimi sunarken, o şehrin uzun bir bisiklet parkuruna ivedilikle ihtiyacının olduğunu , inşallah bu dönem çalışmalarınıza bunların da yansıyacağını ümit eder. Sevgi ve Saygılarımı sunarım. Handan Altanhan

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR