İyisiyle kötüsüyle bir Ramazan Bayramını daha geride bıraktık..Ramazan gelince sanırım buna en çok durumu iyi olmayanlar seviniyor.. Hayırsever insanlarımız ve belediyelerimizin gıda ağırlıklı yardımları, hemen hemen iyi ve düzenli çalışma ile adreslerini buluyor..Eskisi gibi meydanlarda insanlar sıralara dizilmiyor, o insanlığa yakışmayan görüntüler oluşturulmuyor. Beni Ramazan'da en çok üzen konu, gıda ve bakliyat ürünlerinde kalitesiz ve kullanım zamanı geçmiş malların piyasaya sürülmesidir..Bir yıl boyunca Ramazan ayını bekleyen fırsatçı firmaların kazandıkları paralar asla helal değildir.. Düzgün firmalara sözüm yok.. Allah onlara daha çok versin.. Ama fakir fukaranın sesini çıkarmayacağı, mecburen kullanacağı hileli ve kalitesiz, hatta zamanı geçmiş gıda ve bakliyat ürünlerini satanlara o paralar haram olsun diyorum..
GAZİANTEP'E ABİ ŞART OLDU
Gaziantep'in ciddi manada ABİ kadar ABLA'ya ihtiyacı var.. Bunu yaklaşık 4 yıl önce yani son Belediye seçimlerinden sonra dile getirmiştim..Hatta o dönemde Sayın Abdulkadir Konukoğlu'na bu görevi yakıştırmıştım.. O dönemde Belediye Başkanlarının genç oluşları nedeniyle onlara ağabeylik yapmasını önermiştim. Aramıştı ve uzun bir konuşma yapmıştık kendisiyle..Bazı düşüncelerini anlatmıştı, ama görüşlerime hak verdiğini ifade etmişti. Şimdi bu konuyu tekrar yazıyor isem, demek ki herhangi bir gelişme yok.. Çünkü Gaziantep'te, fikir alışverişinde bulunulacak, görüş sorulabilecek, bürokrasi dahil, siyaset ve iş dünyasının gerektiğinde bilgisine başvuracağı özellikle ilk etapta bir ABİ bulunamadı.. Oysa bu şehirde ABİ veya ABİLERE, hatta ABLA'ya şiddetle ihtiyaç var.. Kurumlar için, odalar için, STK'lar için kesin bir abi lazım.. Hatta onların yanı sıra KANAAT ÖNDERLERİ de gerekli.. Adı şaibeye bulaşmamış, illegal işlerden uzak durmuş, toplumun sevip sayacağı, sözüne güvenebileceği isimler istiyoruz.. Kim önderlik eder, kim teşebbüse geçer şimdi bir şey diyemiyorum.. Ama Gaziantep olarak siyasi görüşüne bakılmadan ağabeylik ve ablalık yapacak insanlara ihtiyacımız olduğunu bir kez daha hatırlatmayı görev sayıyorum..
NİYE YÜKSEK BİNAMIZ VEYA GÖKDELENİMİZ YOK
Zeugma Müzesinin önünden geçerken sol tarafıma baktığımda, Kale dışında Şahinbey bölgesinin Etiler'de yükselen binalarını görünce, Gökdelen niteliğinde yüksek bina isteğim yine depreşti.. Yıllar önce yazmış ve Gaziantep'in Türkiye'de örnek olabilecek SEMBOL binalara ihtiyacı olduğunu söylemiştim.. Gaziantep denilince tanıtımlarda sadece kale, fıstık ve baklava dışında, belirli bölgelerde güzel görünümlü, estetik ve mimari yönden göz alıcı gökdelenlerin de görüntülere girmesi gerektiğine inanıyorum. Yıllardır hala İbrahimlideki yüksek bina dışında bir binamızın olmayışı ciddi kayıp.. Yanı başımızda Adana ve Mersin'de bile yüksek binaların oluşu, Gaziantep'in önemli bir eksikliği olarak göze çarpıyor.. Gerçekten şehirde büyük binalar yok. Taş çatlasa 10-15 katlı binalar.. O kadar.. O kadar ihtiyaç duyuyoruz ki, Organizeye gidişte ASCE'nin yaptığı bina bile hoşumuza gidiyor.. Ama daha yüksek istiyoruz, çünkü Gaziantep artık kabuğuna sığmıyor.. Belediyelerimiz şehrin belirli bölgelerinde mutlaka yüksek katlı binalar inşa etmelidir..İş merkezleri de olabilir konutlarda..Ne olursa olsun ama Gaziantep'in GÖKDELEN gibi binalara sahip olma zamanı gelmiştir.. Ben konuyu kısa tutuyor ve bunun artık tartışılıp hayata geçirilmesinin zamanının geldiğini hatırlatıyorum..
BİR MÜDÜRÜMÜZE SAHİP OLAMADIK
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü olarak görev yapan Gaziantepli Ergün Özuslu'nun görevden alınıp yerine, İzmir'de tartışılan bir müdürün atanmasına yapacağım yorum, "Bir müdürümüze bile sahip olamadık"tır.. Elbette atamalar yapılacaktır, elbette bu değişimler olacaktır.. Ama kısa zamanda başarılı çalışmalar yapan Ergün Özuslu ne olursa olsun, yerinde kalmalıydı.. Şu bir gerçek ki, bir Gaziantepli olarak kendi değerlerimize sahip çıkamıyor ve koruyamıyorsak, o zaman siyaseten çok da güçlü olmadığımız ortaya çıkar.. Gelen müdürün işinin ehli olup olmaması beni ilgilendirmiyor.. Sadece İzmir'de Kentsel dönüşüm çalışmaları ile ön plana çıktığını ancak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun şikayeti üzerine Bakanlık tarafından görevden alındığını biliyorum..Benim takıldığım şey, Gaziantep üzerindeki tasarruflarda, siyasetçilerimizin bilgisi dahilinde karar alınması gerekirken, habersizce yapılan değişimdir. Ergün Özuslu'nun Biyolog olarak görev yaptığı sırada müdürlük görevini verenlerin, 2 yıl sonra İzmir'de tartışılan bir ismi Gaziantep'e atamalarını sağlıklı bulmuyorum..
BURÇ ORMANINA GİRİŞTE FİŞ VERİLMİYORMU
Bir okurumuz yazmış, Burç Ormanlarına gitmiş, kapıda 3 TL almışlar. Paranın üstünü vermişler ama bileti kesmemişler. Dikkatini çekmiş niye vermiyorsunuz bileti dekmiş kem küm etmişler..Beni aradı ve "Ökkeş bey bunlar alışkanlık haline getirebilir ve akşama kadar çok sayıda kişiye bilet kesmeyebilirler. Bilginiz olsun"dedi. Bende bu konuda kim yetkili ise bilgileri olması için uyarıyorum..
METİN ÇELİKEL'İ DE KAYBETTİK
2013 kayıp yılı oldu adeta.. Peşpeşe birbirinden değerli insanları kaybediyoruz.. Süheyla Tahaoğlu'nun ve Saip Konukoğlu'nun varlığı bu şehir için çok önemliydi..İkisi de ayrı konumlarda Gaziantep'e çok yararlar sağlamış değerlerdi.. Son kaybımız Metin Çelikel oldu.. Çok donanımlıydı.. Ilımlı, hoşgörülü, ülkesini ve memleketini seven bir insandı.. CHP'de uzun yıllar etkin rol oynadı.. Siyasi ayrımcılık yapmayan ve insanlara sevecen yaklaşan bir kişiliğe sahipti..Uzun süre direndi kalbine ama sonunda pes ederek aramızdan ayrıldı.. Metin Çelikel'e bir kez daha buradan Allah'tan rahmet diliyor, mekanı cennet olsun diyoruz..
Hepinize iyi haftalar...