Gaziantepspor sadece kaderine terk edilmedi, ismi de unutulma yolunda..
Yanlış yönetilmeye terk edilen Gaziantepspor’un içide boşaltılmış durumda. Kızıl Kardeşler ve bir kaç yöneticinin su alan gemi misali yüzdürmeye çalıştığı bir efsane şehirden ve taraftardan zorla koparılmış.. Bırakın yapalım diyen şehire kafa tutan bir anlayış var..
Başarılı olması önemli değil bizim yönetimde olmamız önemli.. Bu kafa ile yönetildi ve yönetiliyor.
Şehirde herkes dolu dolu, içi sızlayarak Gaziantepspor’un su almasını esefle izliyor. Çünkü yapacak birşey yok..
Sadece TFF tarafından incelenebilen kulüp şu anda sıhhatli değil, hasta hasta ligde olmasına göz yumuluyor. Şehirdeki insanlarımız bu takımla büyüyen spora emeği geçenler Gaziantepspor için geçmişte göz yaşı dökmüş insanlarımız duygu dolu sözleri ile gerçek sızıntıyı yaşıyorlar. Bayram kutlamasında YAvuz Sözmem “ammi” tanımayanınız yoktur.
Yıllarını Kamil Ocak stadındaki saha komiserliğine adadı. Geçmişte tanımadığı hakem, futbolcu ve yönetici yoktu. Gaziantepsporla simgeleşmişti, saha kenarında koruyucu bir emniyet amiri gibiydi. Babacan sevecendi..
Kızıl yönetiminde görev aldı fazla dayanamadı istifa etmişti. Esas konu onu hatırlamak kadarGaziantepspor’un yaşadığı sıkıntı.. “Gaziantepspor sahipsiz, Gaziantepspor bu olmamalıydı” diyordu. Uzun süredir onu maçlarda görenimiz olmamıştır. Çok sevdiği takımının maçını bu kötü durumda izlemek onu incitiyordu.
Kimse mutlu değil, futbol küskünü olmuş..
Gaziantepspor’un bu kadar kötü bir konumda olduğunu hatırlamıyorum. Kurulduğu ilk günden beri iç içe olduğumuz Gaziantepspor maalesef sözün bittiği lerde. Ayağa kalkmak için çırpınıyor, sıkıntı yaşıyor. Allah Aşkına bizden bu kadar deyin ve bu takımın ismine saygı gösterin.