Gaziantep’te seçimin heyecanını yaşıyormusunuz? Peşin söyleyeyim bende yok.. Peki sizlerde ? Elbette heyecan yaşayanlar vardır, ama hangi düzeyde ve seviyede? Önce şunu söyleyeyim, kent merkezli seçimde REKABET varmıdır? Yani Büyükşehir Belediye Başkanlığı için… Daha sonra Şahinbey ve Şehitkamil belediyelerinin başkanlığı için… Bu koşullarda Fatma Şahin’in karşısında hangi aday bu kentte heyecan yaratabilir? Lütfen söyleyin…

Şahinbey için de geçerli sözlerim… Var mı Mehmet Tahmazoğlu’nu seçimlerde alt edecek bir aday? Şehitkamil için de aynı düşüncedeyim. Elbette bu ilçede hareket olacak, CHP adayı Umut Yılmaz 31 Mart’a kadar varlığını hissettirebilecek, aksiyon sağlayacak. Ama tek başına yeterli olabilecek mi Rıdvan Fadıloğlu’ndan o koltuğu kapması? Belki Millet ittifakı, belki Yeniden Refah işbirliği olsa “ehh zorlayabilir” diyeceğim. Ama yok… Kaldı ki Rıdvan Fadıloğlu’nun aday  gösterilip gösterilmemesi konusunda netleşmiş bir durumu yok iken, harıl harıl çalışmaya başladı. Şimdi o çalışmanın iki mislini yapıyor. Bu demektir ki, 31 Mart sonrasında daha farklı bir belediyecilik anlayışı sergileyecek.

VEFA VE AKILLI SİYASETİN PORTRESİ RIDVAN FADILOĞLU

Söz Rıdvan Fadıloğlu’ndan açılmışken bir iki kelam daha edeyim bari. Her ne kadar bazen aramız limoni de olsa bir iki laf ile bunu düzeltiriz de, esas mesele Şehitkamil’de bundan sonra ne yapacağıdır. Nasıl olsa projelerini açıklayacak, hep birlikte göreceğiz… Rıdvan bey aslında çok akıllı bir siyasetçi ve iyi bir stratejistir… Nerede nasıl duracağını, nasıl adım atacağını iyi bilir. Nitekim Fatma Şahin ile iyi bir ikili haline gelmiştir son dönemlerde. Eskiden de vardı elbette, ama Şahin-Tahmazoğlu soğukluğunda-gerginliğinde Fatma Başkanın en üzüntülü olduğu dönemde yanında olanların başında geldi. Bence de doğrusunu yaptı. Elbette Mehmet Tahmazoğlu ile abi seviyesinde iyi ilişkisini de sürdürüyor. Ama benim gözlemim son dönemde Fatma Şahin ile dayanışma seviyesini yükseltmesi, AK Parti içerisindeki sert havayı yumuşatmaya yönelik önemli bir adımdır.

MURAT ÇETİN İÇİN SÖYLEYECEKLERİM VAR

Bakın il Başkanı Sayın Murat Çetin bunu başaramamıştır. Hep taraf tutuyor algısı, Murat Başkanı tartışılır noktaya getirmiştir. Düşünsenize adaylık öncesi AK Parti’de neler yaşandığını? Dedikodular, iftiralar, iddialar ve daha neler neler… Ne acı ki bunların hepsi Büyükşehir için yaşandı. İşte orada Murat Çetin Başkan, partisinin bütünlüğünü sağlamaya yönelik adımlarda ön plana çıkıp tüm söylentilere, tüm dedikodulara son verme konusunda bekleneni veremedi. Belki de vermek istedi ama parti ile kamuoyunda o algıyı yıkacak hamle yapamadı. Örneğin sağır sultanın bile duyduğu dedikodular ve iftiralar için bir basın toplantısı düzenleyip birlik beraberlik mesajı veremedi. Öyle bir ortam ve algı yaratıldı ki, Murat Çetin’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Mehmet Tahmazoğlu ile birlikte hareket ettiği söylentisine bile sessiz kaldı. Şehitkamil için de Sait Kirazoğlu isminin arkasındaki kişi oldu. Belki hiç te öyle bir niyeti yoktu Murat başkanın… Ama olur olmaz yerlerde, sohbetlerde sarf ettiği sözler muhataplarına anında farklı şekilde ulaştırıldı. Tabii bu arada bir il başkanı olarak kimlerle samimi, kimlerle oturabileceği, kimlerle sohbetler yapabileceği, kimlerle yemekler yiyebileceği konusunda titiz davranmadığını da söyleyebilirim. Açıkçası daha önce AK Parti il başkanlarının tam tersi bir profil sergileyerek, hem parti içinde hemde siyaset kamuoyunda tartışılan bir isim oldu. Oysa konuştuğunuzda son derece hoş sohbet, sevecen ve samimi davrandığı anlatılıyor. Bende ilk zamanlar aynı kanatteydim. Ama dediğim gibi yer ve zaman olarak birlikte olduğuğu kişilerle olur olmaz herşeyi söylediği iddiaları kendisine bakış açısını değiştirmiştir. Allah var bana karşı son derece saygılı olduğunu belirtmeliyim… Ama konu ben olmadığıma göre bunları dile getirmeliyim.

FATMA ŞAHİN’İN OLGUNLUĞUNA HOŞGÖRÜSÜNE ŞAPKA ÇIKARTIRIM

Tüm bunlara karşılık, soğuk rüzgarların estirildiği, dekikodularla yıpratılmaya çalışılan Fatma Şahin, adaylığının netleşmesiyle birlikte verdiği mesajla tüm olumsuzlukları sümen altı etmiştir. Şahin inanılmaz bir olgunluk ve hoşgörüyle, partiye ve şehre zarar verecek her konunun içinde olmayacağını ve bunun kendisini ilgilendiren bölümde kendi şahsı adına geri adım attığını söylemiştir. Gaziantep’in kendisi için gözbebeği, hatta bebeği olduğunu belirtip, bu bebeğe zarar verecek hiçbir şey yapmayacağını dile getirmiştir. Yani bir anne sevgisi ve şefkatiyle kendisine yönelik haksızlıklara bile hoşgörüyle yaklaşacağını ifade etmiştir. Yani Annelik duygusunu öyle geniş anlamıyla söylemiş ki, hoşgörü üzerinde bulunan sorumluluğa yaraşır bir davranışla, barışçıl bir kişilik ortaya koymuştur. En önemli vurgusu ise “ben bir siyasetçi olsam da öncelikle anneyim” demiştir. Onun için de adaylık sonrası Mehmet Tahmazoğlu’na barış ve diyalog konusunda ilk adımı kendi atmıştır. Hemen harekete geçmiş ve Murat Çetin Başkanı propağanda ve seçim gezilerinde yanından ayırmamaya özen göstermiş ve AK Parti’nin yara almaması, sıkıntı yaşamaması adına inanılmaz bir fekadarlık örneği sergilemiştir. Ve bunun karşılığını aldığını, şimdilerde birçok etkinliklerde Mehmet Tahmazoğlu ve Murat Çetin başkan ile birlikte görebiliyoruz. Bu konuda son noktayı koymazdan önce, AK Parti’deki sorunların çözümünde bu partinin kuruluşunda emeği olanların önemli kısmının seyirci kaldığını söylemeliyim.

CHP’LİLER NEDEN BÜYÜK DÜŞÜNMEZ Kİ?

Haftalar boyunca özellikle Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday arandı. İşyerlerine hatta evlere bile gidilerek bazı kişilerle temasa geçildi. Neyse ki Büyükşehir içinhenüz tanışmadığım ama değerli bir isim olduğu ifade edilen Doktor Muzaffer Ertürk ile anlaşıldı. 2-3 gün önce can sıkıcı bir olay yaşansa da Sayın Ertürk adaylıktan çekilmedi ve devam kararı aldı.  Şehitkamil’e tanıdık bir isim olan eski belediye başkanı Ahmet Yılmaz’ın Avukat oğlu Umut Yılmaz, Şahinbey için ise eski zabıta müdürü Arkın Bereketoğlu’da karar kılındı. Oğuzeli’nde Ahmet Bozgeyik, Nizip’te Ali Doğan isimleri aday gösterildi. Bunlar tamam ama benim söyleyeceklerim başka…

Şimdi söyleyeceklerime kimse kızıp sitem etmesin. Sevgili CHP’liler niye büyük düşünmez inanın kafam almıyor. Varsa yoksa hedef adresleri meclis üyelikleri… Aslında yıllardır göstermedikleri eforu, çabayı nedense başkanlığa yönelik değil de belediye meclis üyeliklerine gösteriyorlar. Bana sorarsanız kimse kusura bakmasın büyük düşünemiyorlar. O zaman bu CHP’de sizce bir eksiklik yokmudur?

CHP KENDİ DEĞERLERİNİ HOVARDACA ÖĞÜTÜYOR

Bir zamanlar CHP’nin kalesi olan Gaziantep’in yetiştirdiği hemde çok çok önemli isimler artık yok desem yanılmış mı olurum. Yani bu hep böylemi devam edecek? Mevcut parti ve üye yapısı, belediye başkanları veya üst düzey Milletvekilliği profilleri yerine sadece meclis üyelikleri ile mi sınırlı kalacak? Küçümsediğimden değil sakın bu söylediklerim farklı anlamlara çekilmesin. Niye CHP’liler büyük düşünemiyor? Niye Gaziantep’te günden güne eriyip gidiyor, ben onu soruyorum… Bir yetkili hatta genel merkezin anlı şanlı isimleri geçen dönemlerin en başarılı meclis üyelerinin başında gelen Uğur Kalkan’dan ders alamazmıydı? Niye yeniden meclis üyeliği için adaylığını koymadın diye sorulamazmıydı? Oysa Gaziantep’te iktidar da muhalefet partileri de Uğur Kalkan’ı biliyor takdir ediyor. En önemlisi CHP’nin Uğur Kalkan’lara ihtiyacı var, ama Uğur kalkan çekilmiş bir kenarda duruyor.  Beyhan Külekçi de aslında aynısını yaptı ve adaylığını koymadı elbette. Tüm bu gelişmeler sonrası partiden birisi çıkıp ta “durun ya sizlere ihtiyacımız var” dedi mi? Diğer arkadaşlarımız sakın kırılmasın Uğur Kalkan’ı ve Beyhan Külekçi’yi ön plana çıkarttım diye. Ama var olan gerçek bu ise belirtmemde sakınca yok sanırım. Diyeceğim odur ki, muhalefet partilerinde artık liyakatlı insanlar, siyaseten şehrimize ve ülkemize katkı sunacak profiller bir kenara çekilmek zorunda bırakılmıştır. Elbette ana muhalefet partisi olduğu için CHP’yi öne alacağım. Hani şu şehrin dünya kadar sorunu olmasına karşın sesleri çıkmayanlar, eleştiri deyince kafalarını kuma gömenler, hem partileri için hemde şehrin sorunları için çözüm üretemeyenler var ya, belki bu yazıyı okuyunca şapkalarını önlerine koyarlar diye düşünüyorum.

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR