Türkiyede artık çok şeyler değişiyor.. Sevgi ve saygı ortamından süratle uzaklaşılıyor. Değerler para ve çıkar üzerinden hesaplanıyor.. Paran varsa, nasıl kazandığın önemli değil.. İtibarın paraya endeksli.. Paran yoksa değersizsin.. Çevren bir yana, evinde eşin ve çocuğun bile yüzüne bakmayacak noktaya geliyor.. Kardeş akraba paran varsa yanında, yoksa onlar da uzaklaşıyor sizden.. Oysa eskiden bu kadar değildi bakış açıları.. Elbette parasal güç önemli, ama herşey paraya endeksli değildi.. Devlet sevgisi, toplumsal sorumluluk, insan sevgisi önemli kılardı herşeyi.. Şimdi ise, ne devleti düşünen var, ne toplumu.. Zaten insan sevgili yok olmak üzere.. dediğim gibi sevgi sadece paraya ve çıkara endeksli hale gelmiş..
GERÇEK ANTEPLİLER YABANCILAŞTI
Gaziantepte aynı düşünce üzerinde şekilleniyor.. Biraz daha bozulduk desem yeridir sanırım.. kent kültürümüz yok olmuş durumda.. Kozmopolit bir şehir haline dönüştürüldük.. Gerçek Antepliler adeta yabancılaştırıldı bu şehirde.. Zengin dediklerimiz zaten B-C-D planlarını yapmış durumdalar. Tıpkı Antep harbinde olduğu gibi en küçük bir kaosta hemen kaçmaya hazırlar çocuklarıyla ailesiyle birlikte.. Üstelik bu zenginlerimiz şehri filan düşünmüyor zaten.. Arsa ve konut sevdaları,kent sevdasından daha ağırlıklı hale dönüşmüş.. Kentin alt yapısı, havası, imarı, yeşili, okulu, ulaşımı, suyu, elektriği onlar için kıymet ifade etmiyor.. Onun içindir ki, bu uğurda mücadele verenlere sıcak bakmıyorlar. Mesela bu yazıyı okuyunca öfkelenecekleri gibi.. Ve onlarda paralı insanları seviyor.. İster legal, ister illgeal, para kazanmayı becerenlerle el ele kol kola veriyor.. Dürüst Bürokratlar, Memurlar, Esnaflar, Kobiler, bizim anlayıştaki gazeteciler pek makbul değil onlar için.. İşini bilen, Makyavelist düşünceye sahip olanlar makbul onlar için.. Diyeceğim şu ki, Ülkemiz Kuvai-milliye ruhunu yitirmiş, atalarımızın Çanakkalede, Dumlupınarda, Sakaryada vatanı için canını seve seve feda etme aşkı, yerini farklı aşklara ve sevdalara terketmiş.. Onun içindir ki, doğuda vatanları uğruna şehit olan asker ve polislerimizi bile kanıksar hale gelmiş durumdayız. Artık ateş ülkede yanmıyor, sadece şehit evlerinde yanıyor.. Ülke heyecanını yitirmiş adeta..
GÜRÜLTÜ KONUSUNDA FATMA ŞAHİNDEN ÇOK ÜMİTLİYDİM
Gelelim Gaziantepin artık kaderi haline getirilen meselelerimize.. Aslında bu kenti yönetenlere artık fazla bir şey demeye gerek yok sanırım.. Çünkü gerçekten özellikle Fatma Şahinden çok umutluydum bu gürültü konusunda.. Nihayetinde bu şehirde doğan büyüyen birisiydi.. Ama ne milletvekilliği, ne bakanlığı, nede belediye başkanlığı döneminde bu kent halkının yüzde 90ının şikayetçi olduğu gürültü meselesine gözlerini kapatması, kulaklarını tıkaması sonucu, artık Fatma Şahine de bir şey söylemeyeceğim bu konularda.. Diğer illerde gürültü ile mücadelede Valililerin vatandaşın sesine kulak verdiğini, bu yönde yasakları peşpeşe koyduklarını ve uygulamaları yaptıklarını okuyup, Gaziantepten ses çıkmadığını görünce, bu makamdan da fazla bir beklentimiz olmayacak bundan sonra.. Biz sadece yazacak, kim ilgilenecek, kim gürültüye karşı mücadele edip vatandaşın sesine kulak verecekse, onlara sesleneceğiz..
GECE YARILARI ÇÖPLER VE ARABALAR
Çöp toplamak kadar, çöp atma adabını bir türlü öğrenemedik gitti.. Bu apayrı bir eğitim konusu.. Belediyelerin çöp araçları genellikle gece yarıları çöp konteynırlarından çöpleri topluyor. Ama bir mahalleyi ayağa kaldırıyorlar, gürültüleriyle.. Üstelik çöpler boşaldıktan sonra geriye yayılan pis koku işin başka trajikomik yönü..
Bu çöp meselesinde lokantaların çöplerini atma konusu ayrı bir tezat oluşturuyor. Lokantalar çöplerini cadde ve kaldırımlardaki çöplere atıyorlar.. Oysa her lokantanın kendine ait çöp konteynırı veya bidonları olması gerekmezmi.. O çöpler haliyle sulu oluyor ve döküldüğü yerleri kokutuyor.. Tabii birde personellerin gece 01, hatta 02lerde çıkardıkları gürültüler işin cabası.. Bağırarak konuşmalar, birbirlerine küfür etmeler konusunda çok sayıda şikayet telefonları alıyorum. Bu yönde en fazla ağırlık Tenis kulübünden geliyor.. Bu kulübün yetkililerden ricamız, gece yarısı çöpleri sessizce atmaları olacak. Birde arkadaki evlerin yanan projektörlerden şikayetleri var. Bu konuda çeşitli şikayetler yapılmış ama ciddiye alınmamış.. Tenis Kulübü yöneticileri aydın insanlar.. Mutlaka ciddiye alacaklardır bu uyarımızı..
GASKİ PERSONELİ İKİNCİ SINIF MI ?
Bir süre önce yazmıştım, Büyükşehir bünyesinde oluşturulan şirketlerde çalıştırılanlar ile, GASKİde çalıştırılan Gazi danışmanlık personeller arasındaki çifte standartı. Demekki hiç oralı olmamışlar ki, gelen mail bunu doğrular nitelikteydi.. Bu düzenlemeyi kim yapıyor bilmiyorum, ama ister GASKİ genel müdürü, isterse Fatma Şahin, kim ilgilenecekse, bilgilendirme bizden diyorum. Gelin tarafıma gönderilen maili birlikte okuyalım..
Sayın Özekşi.. İyiki varsınız, iyiki yazacağımız ve sorunlarımızı anlatacağımız bir kişi var bu memlekette. Abiciğim, Gaski de şirket personeli Gazi danışmanlık işçileri maaşları, ortalama 300 ila 500 arasında aşağıya çekildi. Mesailer, saatlik bayram mesaileri işe gidiş geliş masrafını karşılamaz hale geldi. Bir insan bayramda 30 liraya mı çalışır ? Aynen 30 liraya çalışıyoruz.. Yanımızdaki kadrolu arkadaşlar 3 bin ila 4 bin civarında maaş çekerken sosyal aldıkları hariç bayram mesaisi, 250 tl, şirket personeli 30 tl alıyor..Adalete bakın Allahını severseniz.. Bide çoluk çocuk bu dönemde sadece Gaskide yüzlerce şef amir çoğaldı.. Hepsinin altında araba. Birde işten anlasalar zorumuza gitmeyecek.. Biz hizmet iş sendikası üyesiyiz, olmaz olaydık iki sözleşme geçirdik elde var Sıfır.. Dün fen işleri personeline maşalarının düştüğü haberini aldık..Abi özellikle Gazi danışmanlık personeli mağdur edilmiştir. 11 yıl oldu maddi yönden bankaya borcu olmayan personel yok gibi.. Ne olur bu sorunumuzu yazın.
HEPİNİZE İYİ HAFTALAR