Yaklaşık 2 ay önce İslahiye kampına gitmiştim. Orada çadırlarda yaşayan orta yaşlı bir Suriyeli ile konuşmuştum..
Ayk üstü sohbet etmek istedi benimle..
İlk sözü, 'inşallah Türkiyeyi karıştırmazlar' oldu.
Neden geldiklerini, ne olduğunu sormuştum bu adama..
Şunları anlatmıştı bana..
'Benim evim vardı, villa da oturuyordum. Halimiz vaktimiz yerindeydi. Çocuklarımızla idare ediyorduk ve ekonomik durumumuz yerindeydi. Bir gece evimize geldiler, canınızı almadan burayı terkedin dediler. Eşim çocuklar ağzımızı açamadık, eşyalarımızı alalım demeye kalmadan tokatı yedim. Sabahleyin o güzelim evimi bırakıp kaçtık. Türkiyeye kendimizi zor attık, şimdi buradayız'
Donmuş kalmıştım.. Empati yapmış ve 'ya aynı durum bizim başımıza gelseydi ne yapardık' demiştim..
Sanki beynimdekini okurmuş gibi bana bir kez daha seslenen Suriyeli bu insan 'siz bize bişey olmaz demeyin sakın. Ben bir gecede malımı mülkümü kaybettim, şimdi çadırda yaşıyorum, Allah Türkiye devletinden razı olsun'demişti.
O anda aklıma gelen soruyu yönelttim ve 'size bunları kimler yaptı ? ' dedim.. Suriyenin çok karışık olduğunu, sınırda Esadın esamesinin okunmadığını ve bunları yapanların terörist olduklarını ama sakalları yüzünden IŞİD olduklarını tahmin ettiğini belirtmişti..
Evet.. Dün Suruçtaki patlamayı duyunca aklıma birden bire İslahiyede çadırda konuştuğum adam geldi.. Ta o gün ilk aklıma gelen şey, 'ya biz de bunların düştüğü duruma düşersek'olmuştu.. Tabii arkadaşlarım gülmüş ve 'yok canım' demişti..
Umarım aklıma gelenler olmaz.. Umarım büyük ihmaller sonucu sınır kenti olan Gaziantep kaos ortamına sokulmaz..