Yedek kulübesinde Pedro Franco, Ertuğrul Taşkıran ve Andre Santos gibi Beşiktaş Ve Fenerbahçe’de de oyna- yan yıldız isimler bulunan tecrübeli Boluspor ligde istediğini bir türlü bulamadı ve alt sıralara demir attı.
Gazi-antepspor’un durumu ise spor kamuoyunun malumu:
İçler acısı. Ligin dibine demir atan ekibimiz için hiçbir hayati belirti göremiyoruz. Her hafta farklı rakip, aynı son... Bir dönemin Türk filmlerinin hepsinin sonunun aynı olması gibi ‘gücünün yettiğince savunma yapıp yorulunca 2. yarıda yenen peş peşe goller’...
İlk yarısı deyim yerindeyse pozisyonsuz biten maçın ikinci yarısına, henüz 25.saniyede Boluspor tehlikeli bir po- zisyonla başlayarak kaçınılmaz sonun ilk sinyalini verdi.
Temsilcimiz Gaziantepspor ise haftalardır olduğu gibi oyunu kendi yarı alanında kabul edip, savunmaya çalışarak kontra atak fırsatlarını değerlendirmeye çalıştı.
57.dk’da Fenerbahçe’nin yanı sıra Arsenal’de de oynayan Santos’u oyuna süren Sait Karafırtınalar’ın ekibi 68.dk’ya kadar net pozisyon bulamasa da oyunu Gaziantep yarı sahasına yıkmayı başardı. Bu dakikada ise Guido’nun golüyle öne geçti. Golün hemen ardından ofansif bir hamle yapan Faik Demir, İlker’i oyundan alıp Sait’i oyuna sürerek hücum hattını 3’ledi ama 2 dk sonra gelen Elyasa’nın kırmızı kartı maalesef maçın kırılma anı oldu ve takımın bütün direncini kırdı. Daha doğrusu filmin beklediğimiz sonunu tescilledi.
77.dk’da Gaziantep atağında direk- ten dönen topun saniyeler sonrasında maç boyunca etkisiz olan Sefa Yılmaz Boluspor’u 2-0 öne geçirdi. Akabinde gelen 3. gol ise hiç kimse tarafından yadırganmadı.
Hani hastane köşelerin- de günlerdir bekleyip, hiçbir olumlu ha- ber alamayan, hiçbir hayati emare göremeyen, tüm umut ışığı sönmüş hasta yakınlarının hastanın ölüm haberini aldığında şaşırmaması gibi hakemin 90 dk’nın bittiğini haber veren düdüğüyle ‘hissiz’ bir şekilde evimize dönüyoruz ya da televizyonu kapatıyoruz.
Sanırım kapattığımız sadece televizyonumuz değil ‘Türk Futbol’unun Gaziantepspor Sayfası’. Şimdi kalbi durdu hastamızın maalesef. Beyin ölümünü mü bekleye- ceğiz, fişi mi çekeceğiz yoksa bir mucize mi gerçekleşecek? Bekleyip göreceğiz
