Ey insanoğlu!
Sen ki hiç bilmedin kıymetini. Kanatlarında uçurdun hürriyetini. Yeşiline mavisine,
Deresine tepesine,
Uzaktan bakıyorsun şimdi.
Ey insanoğlu!
Sen ki hiç görmedin mucizesini.
Özgürce uyandığın sabahları ve derin derin uyuduğun geceleri, Sokaklarda dans eden çocuk seslerini,
Ve sonsuzluğu kutlayan dost sohbetlerini,
Ve de fısıldayan kalplerin sevmesini birbirlerini.
Hiç bilmedin ki yeterince şükretmeyi.
Uzaktan bakıyorsun şimdi.
Ey insanoğlu!
Sen ki hiç konuşmadın gerçekleri.
Dinledin yalandan dünyaların sahte seslerini.
Konuştukça birileri, harcadın tüm emekleri.
Hiç bilmedin senin için mücadele edenlerin değerini, uğruna feda edilen özgürlükleri. Uzaktan bakıyorsun şimdi.
Ey insanoğlu!
Sen ki hep tükettin tüm nimetlerini.
Sunmadan yeterince şükranını ve de teşekkürlerini. Doyumsuz bünyelerin hazımsız suretlerini,
Baş tacı ettin hazırladın yerlerini.
Hiç anlamadın varlığın kıymetini.
Uzaktan bakıyorsun şimdi.
Ey insanoğlu
Sen ki hep şikayet ettin aşını, işini, dünyanın gidişini.
Ancak yapmadın hiçbir eylem, sokmadın taşın altına elini.
Yalnız bıraktın senin yerine ezilenleri.
Hiç umursamadın ki yeterince mücadele etmeyi, namerde prim vermemeyi. Uzaktan bakıyorsun şimdi.
Ey insanoğlu!
Sen ki hep önemsedin makamı, mevkiyi.
Çabalamadın tüm yüreğinle ön plana çıkarmaya niteliği.
Göz ardı ettin çoğunlukla manevi değerleri, tercih ettin maddeyi.
Bireysel açlıklarına yetişemeyen nesiflere, kendi ellerinle verdin kilidi. Hiç kaygılanmadın ki düşünerek evrenin geleceğini.
Uzaktan bakıyorsun şimdi.
Ey insanoğlu
Sen ki hiç duymadın zalimin zulmüne feryat edenleri. Kararttın yüreğinin tüm mabedini.
İhtiyaç sahibine uzatmadın yeterince elini.
Hiç umursamadın ki kendi rahatından sonra gelenleri. Uzaktan bakıyorsun şimdi.
Ey insanoğlu!
Sen ki hiç söylemedin zamanında doğrusunu eğrisini.
Göz yumdun, azdırdın vicdansız zalimleri.
Zulüm ettikçe insanlığa, çevirdin başını geri.
Bir kez daha ve bir kez daha yumdun gözlerini.
Hiç cesaret edip düşünmedin ki hatasını suratlarına söylemeyi. Uzaktan bakıyorsun şimdi.
Ey insanoğlu!
Sen ki hiç sevemedin sevgisiz büyüyeni.
Uzak durdun, uzak tuttun, tecrit edip ötekileştirdin daima birilerini. Duyarlılık gösterip, merhamet etmedi kalbin, yok saydın tüm hislerini. Hiç yürekten hissetmedin sevgisizliğini, göstermedin tatlı dilini. Uzaktan bakıyorsun şimdi.
Ey insanoğlu
Sen ki hiç itiraz etmedin haksızlığa, adaletsizliğe bana dokunmayan yılan bin yaşasın misali. Yakıp yok edene süsledin çıkarcı cümlelerini.
Bir oldun ama âdil olamadın, kırdın adaletin terazisini.
Hiç düşünmedin ki adaletin tüm insanlar için gerekliliğini.
Uzaktan bakıyorsun şimdi.
Önemli not;
Koyunun can, kasabın et derdinde olmasına şaşırmamak lazım zira her yaratılan fıtratına hizmet eder.
Her yaratılan gönlünün içi ne ile dolu ise kendi diliyle onu söyler.
Her yaratılan sadece ve sadece donanımına göre hareket eder.
Ve akıllı insan, eylemi ile söylemi tutarlıların hakikatıyla idrak eder, yeri gelince ispat eder. Ne kötüye iyiyi, ne iyiye kötüyü harman eder.
Sap ile samanı karıştırmaz, yerli yerince değer biçer.
Uzaktan Mevlâna ses eder, "Herkes fıtratına uygun kişilerle olması gerektiği yerdedir. Ne bülbülü çöplüğe, ne kargayı gül bahçesine alıştıramazsın." der.
Bu illet bizim millete bazı şeyleri öğretir ama görmek istemeyen körlere ne illet ne de zillet fayda eder.
En büyük savaşı insanlık cahil olana karşı verir, illet geçer ama cehalet sinsi bir düşman gibi hep zamanını bekler.
Hakkıyla cehalet ile savaşmayan herkesin ne vicdanı ne kafası rahat eder!
Kaç kez koysa da kurtlu kafayı kıbleye, kaç kul kandırsa da utanmadan yalan söyleye söyleye, kaç kez zıplasa da köçek gibi eğile büküle, kaç kez sıyırsa da sifli eliyle diliyle, kaç kez sallasa da namertçe ötekine berikine, eninde sonunda düşer hakkın ve adaletin önüne.
Allah'a emanet olunuz. Tekrar görüşmek dileğiyle.
Bana ulaşabileceğiniz diğer mail adresim; [email protected]
Beni bir evlâdı, kardeşi, yoldaşı, derttaşı gibi görüp mesaj atıp, destek veren herkese çok teşekkür ederim.
İyi ki varsınız. Sizi seviyorum.