Hatırlanacağı üzere, geçen hafta "Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" TBMM sunuldu. Meclise sunulan tasarı vergi kanunlarında birçok önemli değişikliği barındırmakla birlikte, kurumlar vergisi mükelleflerini en fazla etkileyecek olan asgari kurumlar vergisi düzenlemesi olacaktır.
Yapılacak düzenleme ile kurumlar vergisi mükelleflerinin hesaplayacakları kurumlar vergisinin tespitine yönelik vergi güvenlik müessesi oluşturulmaktadır.
Söz konusu düzenleme;
• Yurt içi asgari kurumlar vergisi,
• Küresel asgari kurumlar vergisi,
Olarak iki kısma ayrılmaktadır.
Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi,
Söz konusu Kanun Teklifi ile Kurumlar Vergisi Kanununa eklenmesi öngörülen “Yurt içi asgari kurumlar vergisi” başlıklı 32/C maddesiyle, yurt içi asgari kurumlar vergisi uygulaması getirilmektedir.
Kurumlar vergisi mükelleflerinin ödeyecekleri kurumlar vergisinin, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının %10’undan aşağı olamayacağı önerilmektedir.
Buna göre, mevcut düzenlemeler çerçevesinde kurumlar vergisi hesaplanacak, bu şekilde hesaplanan vergi tutarı, önerilen yurt içi asgari kurumlar vergisi düzenlemesine göre indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 10’undan az olamayacaktır.
Önerilen düzenlemeye göre, asgari kurumlar vergisi hesaplanırken, aşağıdaki istisna ve indirimler asgari kurumlar vergisi matrahından düşülecektir;
• Tam mükellef kurumlardan elde edilen iştirak kazançları istisnası,
• Emisyon primi kazanç istisnası,
• Sahip olunan taşınmazlardan elde edilen kazançlar dışında KVK 5/(d) bendinde sayılan yatırım fon ve ortaklıklarının istisna kazançları,
• Ristum istisnası,
• Finansal kiralama şirketleri ve varlık kiralama şirketleri ile yapılan sat geri kirala işlemlerinden elde edilen kazançlara uygulanan istisna,
• Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesi ve devrinden elde edilen kazançlara uygulanan istisna,
• Girişim sermayesi fonu indirimi ve korumalı işyeri indirimi ile
• Mikro ve küçük işletme tanımına giren kurumlar vergisi mükelleflerinin teknoloji geliştirme bölgesi kazanç istisnası ile aynı işletmelerin Ar-Ge ve tasarım indirimleri,
dikkate alınmayacaktır.
Ayrıca,
• Payları Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumların beş hesap dönemine ait kurum kazançlarına uygulanan iki puan indirim,
• İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına uygulanan beş puan indirim ve
• Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına uygulanan bir puan indirim nedeniyle ödenmeyen vergi ile
• Maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınan teşvik belgeleri kapsamındaki yatırıma katkı tutarları ile sınırlı olmak üzere, mükelleflerin kendi beyannameleri üzerinde Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesi hükmüne istinaden indirimli kurumlar vergisi uygulaması nedeniyle ödemedikleri kurumlar vergisi
asgari vergi hesaplaması nedeniyle ödenmesi gereken kurumlar vergisinden düşülebilecektir.
Bu düzenlemeyle, imalatçı ve ihracatçılara, payları borsada işlem gören şirketlere ve değişiklik öncesinde teşvik belgesi alarak indirimli kurumlar vergisinden yararlanan kurumların haklarının korunması amaçlanmaktadır.
Önerilen düzenlemede dikkat çeken diğer konular ise şunlardır;
• Asgari kurumlar vergisi, geçici vergi dönemleri için de uygulanacaktır.
• İlk defa faaliyete başlayan kurumlar üç hesap dönemi asgari kurumlar vergisi kapsamı dışındadır.
• İndirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancı ibaresi, ticari bilanço karına kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesiyle bulunan tutarı ifade etmektedir.
• Asgari kurumlar vergisi oranının belirlenmesi konusunda Cumhurbaşkanına, maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye de Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.
Düzenlemenin 2025 yılı vergilendirme dönemi kurum kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmüştür. Özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2025 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmektedir.
Küresel Asgari Kurumlar Vergisi,
Söz konusu Kanun Teklifi ile farklı ülke uygulamaları ile OECD nezdinde yayımlanan Model Kurallar ve Rehberler de dikkate alınmak suretiyle, dünya genelinde elde ettikleri yıllık konsolide hasılatı 750 milyon Euro karşılığı Türk Lirasını aşan çok uluslu işletmelere asgari düzeyde kurumlar vergisi uygulanmasını amaçlayan düzenlemeler yapılmaktadır.
Şirketlerin kurumlar vergisi oranının %15’in altına düşmesi durumunda, tamamlama amaçlı ek vergi alınması öngörülmektedir.
Eğer nihai ana işletmenin bulunduğu ülkede de bu vergi alınmazsa söz konusu Ek Vergi bu defa o grubun faaliyet gösterdiği üçüncü ülkeler tarafından alınabilecektir.
Söz konusu düzenleme kapsamında, mevcut düzenlemeler itibarıyla dört kısımdan oluşan Kurumlar Vergisi Kanununa “Yerel ve Küresel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi ve Geçici Maddeler” başlıklı beşinci kısım eklenmekte ve bu Kısımda Kanun kapsamına giren çok uluslu işletmelerin mükellefi oldukları yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin konusuna, mükelleflerine, matrahına, vergi oranına, istisna ve muafiyetlerine ve söz konusu verginin uygulanmasına yönelik diğer hususları içeren düzenlemelere yer verilmektedir.
Düzenlemenin 2024 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2024 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmektedir.
Meclise sevk edilen tasarı uyarınca kurumlar vergisi kanununda yapılması planlanan asgari kurumlar vergisi ile ilgili düzenlemelere yukarıda yer verilmiş olup, gerek komisyonda ve gerekse genel kurulda mevcut tasarıda değişiklikler olması muhtemeldir. Tasarının yasalaşması sonrası, ilgili kanun ile yapılan tüm düzenlemeler detaylı olarak ileriki yazılarımda ele alınacaktır.