Şehirlerde insanlar gibidir, onları beton yığını olarak görmemek lazım.
Fiziki ve mimari yapıları yaşayan insanların sosyal, kültürel ve inanç değerlerine göre değişir.
Şehirleri şehir yapan binaları, fabrikaları, iş yerleri ve sosyal alanlarıdır.
Bunların yanında bu fiziki yapılar içinde şehri kentleştiren, kenetleyen yapıları vardır.
Spor kulüpleri, sivil toplum örgütleri, siyasi partileri gibi.
O yüzden tarih boyunca medeniyetler ve şehirler kurulurken.
Öncelikle sosyal ve spor alanları oluşturulmuş,
İnsanlar kendilerine ait değerlere hep birlikte sahip çıkmışlardır.
Gaziantep bölgenin en kalabalık, en büyük sanayi şehri, mutfağı ve çalışkanlığı tüm dünyaca tescillenmiş bir şehir.
Tabi bu değerler yanında en büyük markası GAZİANTEPSPOR
1969 yılından bu yana sayısız başarıya imza atmış.
Türk futboluna yüzlerce değerli futbolcu kazandırmış.
Avrupada ve liglerde şehri en iyi şekilde temsil edip yüz akı olmuş bir kulüp.
Daha öncede değinmiştim herşey yolunda giderken eleştirmek insanların aklına gelmez .
Ne zaman işler yolunda gitmiyor o vakit tenkitlerin önüne geçemezsiniz.
27 yıl önce Gaziantepspor 1. lige çıktığında şehirde yaşanan çoşku ve heyecanı dün gibi hatırlıyorum.
Bu heyecan yıllarca sürüp geldi, bu heyecan başarılar getirdi şampiyonluk kılpayı kaybedildi.
Ne zaman ki şehir ile kulüp yönetimi arasında doku uyuşmazlığı başladı o gün bugün GAZİANTEPSPOR'un yüzü gülmedi.
Önce şehrin zenginleri küstü, desteğini çekti takımdan, sonra şehir küstürüldü.
Sonrasında şehri yönetenler ellerini ayaklarını çekti kulübün üzerinden.
Ve en nihayet iyi veya kötü yönetenler.
Sonuçta yılların değeri milyonlarca insanın gözü önünde eriyip gidiyor.
En kötüsü ne derseniz herkes kendince bahaneler üreterek bir cüzzamlı gibi kaçıyor GAZİANTEPSPOR'dan.
Oysa bu takım tüm Gaziantebin Gaziantep te yaşayan herkesin takımı.
Bu takıma sahip çıkmak Antebin ekmeğini yiyip suyunu içen herkesin, her kesimin en önemli boyun borcu.
Bu takıma sahip çıkması gerekenlerin kendilerine yeni kulüp bulmaları, Gaziantepspor'a sahip çıkmalarına engel değil.
Çünkü onların Gaziantepspora olan vefa borcu bizlerden daha fazla.
Haa sahip çıkmıyorlarsada engel çıkartmasinlar yeter.
Yıllardır Kızıl'ları bahane edenler, buyrun Kızıllar gitti, varsa yaptıkları hukuksuzluk herhalukarda hesap verecekler.
Ya siz bu sıkıntılara seyirci kalarak ortak olduğunuz vebalin hesabını nasıl vereceksiniz..?
Bu zor günlerde takımın sahaya çıkmasını hazmedemeyenler var diye düşünmeye başladık.!
Kulüp otobüsünü haczetmek alacakların hakkı olabilir ancak bu Gaziantepe yapılabilecek en büyük kötülük değil mi..?
Bu haczedenler kadar Gaziantep içinde bir utanç kaynağı, bir ayıp değil mi..?
Gaziantepspor yok olduğunda bu şehrin sakinleri, şehri yönetenler vicdanen rahat edecekler mi merak ediyorum.
Gaziantepspor bu zor günleri GERÇEK GAZİANTEPLİLER ve GAZIANTEPSPOR Sevdalıları sayesinde atlatacaklardır.
Bu köklü kuruluş show peşinde koşanlara, kulübe kuruş desteği olmamış, kulüp aidatını dahi ödememiş olanlara teslim edilmeyecek kadar değerli.
Bu zor dönemde taşın altına elini değil gövdesini koyan Başkan Mutlu Özpineci ve yönetimine ekibine destek olmak mecburiyetindeyiz.
Gaziantepspor zor durumda ama ÇARESİZ değil, çünkü herzaman ki gibi FEDAKAR GAZİANTEPLİLER ÇARE SİZSİNİZ...