HZ. ALİ VE MUAVİYE’DEN GÜNÜMÜZE ORTADOĞU GERÇEĞİ
Baler Fidan
“Muaviye Şam’da, Hazreti Ali ise Küfe’de validir, aralarında anlaşmazlık vardır, savaş çıkmak üzeredir. Bir gün, bir deveci, yüklediği mallarla Küfe’den Şam’a gelir, açıkgözün biri deveye sahip çıkar; “Bu dişi deve benimdir” der..Küfeli kendisinden emindir, çünkü devesi erkektir. İtiraz eder, dinletemez. Sorun Muaviye’ye kadar yansır. Hadise büyür. Ahali olaydan haberdar olur…Halk bir meydanda toplanır.Muaviye, Bu dişi deve benimdir diyen Şamlı`ya sorar;“Bu dişi deve kimindir..?”“Benimdir..!”Muaviye de onaylar, Evet, bu dişi deve Şamlı`nındır..!Sonra halka sorar; “Bu dişi deve kimindir..?”Hep bir ağızdan cevap verirler; “Bu dişi deve Şamlı`nındır..!”Küfeli neye uğradığını anlayamaz, şaşkın şaşkın bir kenarda dururken Muaviye çağırır;“Ey Küfeli, dinle! Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. Ama sen Küfe’ye dönünce gördüklerini Ali’ye anlat ve de ki: “Ey Ali, Muaviye’nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var..! Var git Ali’ye söyle !”Olay gerçek midir, uydurma bir hikaye midir bilmiyorum, herhangi bir kaynakta kesin bir bilgi mevcut değil.Ama dünden bu güne coğrafyamızın önemli bir gerçeğini özetleyen, muhteşem bir kıssa olduğu kesin.Bir toplumun değiştirilemeyen genetik özellikler ancak bu şekilde özetlenebilir.Allah’ın vermiş olduğu düşünme, inançlarımızın gereği sorgulama kabiliyetini hep birilerine ipotek ederek, daha az düşünen, daha çok konuşan, kendi düşüncelerini başkasına dikta eden bir anlayış bu yolla anlatılabilirdi.Bir toplum içinde bulunduğu sorun ve sıkıntılardan adalete, hakka inanarak hukukun üstünlüğünü benimseyerek, demokrasiyi yaşam tarzı olarak kabul ettiği taktirde kurtulabilir.Şuan hem coğrafyamızda, hem ülkemizde yaşanan sorunları Muaviye mantığından uzaklaşmadığımız taktir de çözmemiz mümkün değil...William Shakespeare'in dediği gibi; "Sahip olmadıklarına ulaşmak için çabalarken, sahip olduğumuz şeyleri unuttuğumuz için mutsuzuz..."Öyle olmasa yıllardır beraber yol arkadaşlığı ettiğimiz, yarın yine yüzüne bakacağımız, belkide beraber mücadele edeceğimiz insanlara onca olumsuz şey söyler hain dermiydik.Egolarımız, hırslarımız uğruna ülkenin yarısını terörist ilân edermiydik...
Yorumlar