Hürriyet Gazetesi önünde birileri ellerinde sopalarla gövde gösterisi yapıp, camı çerçeveyi kırdığında devleti yönetenler ne oluyor kardeşim deyip gereğini yapabilseydi...
Bazı gazeteciler için bunlar dayak yememiş diyen hükümet milletvekiline partisi kongrede divan üyesi yapmak yerine sen ne yapıyorsun milletvekili misin soytarı mısın diyebilseydi...
Havuz medyası denilen yandaş medyada yapılan tüm programlar da hükümeti eleştiren, gazetecilerin hedef gösterilmesine, tehdit edilmesine, itibarsızlaştırılmasına, küfre hakarete maruz bırakılmasına gazeteci kılıklı tetikçilerin ağzının payı verilseydi.
Sn. Cumhurbaşkanı, Sn. Başbakan ve Bakanlar miting meydanlarında, sosyal medyada, toplantı ve etkinliklerinde gazete sahiplerini, TV programcılarını ve siyasi rakiplerini hedef tahtası haline getirmeselerdi.
Çakal kılıklı, mafya bozuntusu, çapulcular Hürriyet Gazetesi Yazarı ve CNN Türk televizyonu program yapımcısı Ahmet Hakanı darp etmeye cesaret edemeyecekti.
Pişkin pişkin yalan söyleyemeyeceklerdi.
Sn. Cumhurbaşkanı sayesinde tarihte ilk defa açıldığı gün kapanan TBMMdeki konuşmasında muhalefete laf sokuşturmak yerine, Gazetelere, gazetecilere yapılan saldırıları kınasaydı belki de bu işlerin azmettiricisi olmaktan kurtulmuş olacaktı.
Memlekette özgürlüğü sadece kendilerine has bir şey sananlar yanıldıklarını rüzgar tersten esmeye başladığında çok daha iyi anlayacaklar.
Eğer kendi düşüncelerimize saygı bekliyor, özgürlüğün önemine, gereğine inanıyorsak, bizi eleştirseler bile bizim gibi düşünmeyen, inanmayanların yaşamını kolaylaştıracağız ki rüzgar ekip fırtına biçmiş olmayalım.
TBMM NE İŞE YARAR...
Bugün daha iyi anladık ki halkın iradesini temsil ettiğini sandığımız TBMM birilerinin işine gelmediği taktirde irade falan temsil etmiyor. Tarihinde ilk defa seçilmiş meclis üyeleri milli iradenin kendilerine verdiği vekaleti kullanamadı.
Birilerinin ipoteği kendisine biat etmiş vekiller sayesinde heba edildi. Güç tabiki önemli ama onu kutsallaştırmak, ona taparcasına sahip olmaya çalışmak kabul edilir değil.
Aç kapa TBMM seçime gitmeyip faaliyetlerine devam edebilseydi; Çözüm süreci esnasında terör örgütüne verilen tavizleri, sözleri öğrenebilecek miydik acaba.
Acaba 17-25 Aralıkta neler olup bitti ortaya çıkacak mıydı.?
Sosyal ve ekonomik istikrar denilen kandırmaca gerçekten bir istikrar mı yoksa kandırmaca mıydı görebilecekmiydik içimde bir merak olarak kaldı.
Bunları 2 saat süren meclis toplantısında duyduğum ve dehşete düştüğüm ifadelere dayanarak yazdım.
Sn. Başbakan ve partisi hiç kusura bakmasın, seçim için yeniden sahaya inen ve çok ayıp eden Sn. Cumhurbaşkanı hiç hayale kapılmasın devir eski devir değil.
Millet her şeyi görüyor, biliyor hayal kırıklıkları 7 Hazirandan daha vahim olacak.
Artık sıradanlaşan haber programlarında bile 1 -2 dakika yer alan Şehit Cenazeleri gelmeye devam ediyor. Bunun müsebbibi olan tüm şerefsizleri lanetliyor. Şehitlerimize Allahtan rahmet ailelerine ve milletimize sabırlar diliyorum. Müşterek dualarda yer bulabilmek dileklerimle Hayırlı Cumalar...
