Seçimler öncesi şahsi beklentim AKPnin %38-42 bandında oy alıp 280
civarında milletvekili çıkaracağı,
CHPnin MHP ve HDPye kayan oylarına rağmen mevcut oyununu koruyacağı
milletvekili sayısının 140 civarında olacağı
MHPnin yıpranmış AKPden akacak olan oylarla %20 bandına çıkıp 100
civarında milletvekili çıkaracağı
HDPnin %10 bandında olacağı 40 civarında milletvekili çıkaracağı yönünde idi...
Bizim hesap tutmadı...
Bizim hesaba göre Koalisyon düşük ihtimaldi...
Bizim hesapta Cumhurbaşkanının bu kadar aleni siyaset yapacağı ve
bunun ters tepeceği de yoktu...
Bilerek değilse kaş yapayım derken göz çıkarayım demek bu olsa gerek
Cumhurbaşkanının miting meydanlarında muhalefeti çok sert eleştiri
yağmuruna tutması,
Tarafsız olduğunu söylediği halde Akp için 400 vekil istemesi, bunuda
en çok kendisinin istediği başkanlık için olmazsa olmaz sayması
Toplumun tüm kesimlerin de oluşan Böyle Cumhurbaşkanlığı yapılmaz ki
görüşünün yaygınlaşmasına kendisine karşı tepkiler oluşmasına neden
oldu...
Eski heyecan ve samimiyetinden uzak coşkusuz mecburi yığınlar.
Açılış adı altında yapılan mitinglerin ters teptiğinin en bariz göstergesi oldu
Oda mecburen taktik değiştirmek zorunda kaldı.
Çünkü yaptırdığı tüm anketlerde oyları bırakın 400 vekili tek başına
hükumet bile kuramıyordu.
Niyeydi bilinmez olası bir CHP-MHP koalisyonuna müsaade edilemezdi.(
Yersiz bir korku olduğunu şimdi anladık)
AKPnin oylarını yükseltemeyeceğini anlaşılınca CHP ve MHP oylarını
düşürmekten başka çare kalmadı...
Sn. Cumhurbaşkanının öncülüğünde belkide kendiliğinden, Melih Gökçek,
Havuz Medyasında program yapan eski Ülkücüler, sağ-sol görüşlü yazar
çizer takımından oluşan bir ekip oluşturuldu.
Miting meydanları ve TV programlarında devamlı 2001li hatta 1940lı
yıllar işlendi,
Koalisyonların ülkeyi kaosa sürükleyeceği buna müsaede edilmemesi
gerektiği dillendirildi.
MHPnin HDP ve CHP ile koalisyon kuracağı algısı oluşturuldu...
Miting meydanlarında hep HDP ye yüklenildi, karşılıklı paslaşmalar
sonrası %2-3 oranında milliyetçi oy AKPye...
HDP Barajı geçsin AKP zayıflasın mantığında olan CHPlilerden %2-3
oranında oy HDPye devşirildi...
Yani; Doğu ve Güneydoğuda AKP oylarını korur, batıda barajı geçemez
korkusuyla sol oylar HDPye, CHP-MHP koalisyonundan korkan İç
Anadoludaki milliyetçi oylar Akpye gider, güçsüz ve parçalı bir
muhalefeti yönetmek kolay olur hesabı kısmen tuttu...
Hesapta tutmayan meydanlarda kendileri çantada keklik sayılıp,
sandıkta oy diye düşünülen ve HDPye oy vermesi mümkün görünmeyen
Dindar Kürtlerinde kızıp bu kadar da olmaz diyeceği yoktu sanırım.
Onlar özellikle MHPden oy kapmak için Çözüm Süreci ile ilgili
çelişkili ifadeler kullanan iktidar kanadına kızıp HDPye oy
verdiler...
Böylece %10u bile hayal edemeyen HDP %14 lere kadar yükseldi...
80 Vekil ile meclise girdi.
Şimdi HDPnin bu yükselişinden kim sorumlu bunun hesabını yapan yok.
Senin yüzünden benim yüzüm den falan filan muhasebe sıfır...
Beğenin beğenmeyin isterse hoşunuza gitmesin,
Tüm bu siyaset oyunları sonrası milli irade şu anki tabloya hükmetti.
Bununla bir yapı oluşturmak zorundasınız, ister içinde ister dışında...
Siyaseten seçimin ciddi anlamda kazananı olmadı gözüküyor
Tablo bazı komploculara göre ürkütücü olabilir.
Ama bir ay öncekinden bir yıl öncekinden daha kötü değil.
Kim kiminle nasıl hükumet kurar farklı bir şey, bu günlere gelmemiz
farklı bir şey...
Nefes alan, rahatlamış karamsarlıktan kurtulmuş bir Türkiye var artık.
Emekli, işçi, memur artık biraz daha umutlu...
Erken seçime gidilirse sanmayın eski tablo oluşur...
Sanmayın ki hükumet olmayan kaybeder.
Kaybeden her zaman olduğu gibi umutsuzluk pompalayan, karamsar
tablolar çizenler olur...
Bir sonraki yazımızda hükumet kurulmazsa şayet kendimce...
Siyasilerin neden bu kadar çekimser davrandıklarını neyin hesabını yaptıklarını
Olası hükumetlerin kamu çalışanına emekliye ne verebileceğini paylaşacağım.