Gaziantep’te herkes seçimi konuşuyor değil mi? Ben ise farklı bir düşünce içerisindeyim. İnanın seçim filan umurumda değil benim. Çünkü seçimden daha önemli gördüğüm bir endişem var. Yazımın son bölümünde bunu dile getireceğim… Şimdiki görüntüye göre herkesin kafasındaki sorular hemen hemen benzer şeyler. 1-Büyükşehir’de Fatma Şahin gecesini gündüzüne katıp bu kadar yoğun çalışmasının semeresini yüksek bir oy yüzdesi elde ederek alabilecek mi? 2-Şahinbey’de kendi yöntemleriyle çalışan Mehmet Tahmazoğlu’na çıkacak oylar yüzde kaç olacak? 3-Şehitkamil’de inanılmaz bir çalışma içinde gördüğümüz Rıdvan Fadıloğlu bundan önceki seçime oranla oylarını ne kadar arttıracak? 4- Dahası? Gaziantep’i bilbord reklamına boğan, herkesin bu kadar bütçeyi nasıl bulduğunu sorguladığı Yeniden Refah oy sıçraması veya patlaması yapabilecek mi? İlçelerde Oğuzeli, Nizip ve Araban’da seçimi kazanabilecek mi? 5- MHP’nin Karkamış, Araban ve Oğuzeli’nde kazanma şansı ne oranda? Üçünü de kazanabilecek mi? 6- CHP bu seçimde ilçelerde ne yapacak? Yoksa sıfır mı çekecek? Birde Oğuzeli ve Nizip’te Cumhur ittifakı ile Yeniden Refah çekişmesi sayesinde aradan sıçrayabilecek mi? Tabii ki, Şehitkamil’de Gelecek Partisinin desteğinin etkisini görüp oylarını arttırabilecek mi? 7- İYİ Parti ne olacak? Nizip ve İslahiye’de iki kadın adayı ile hele hele İslahiye’de CHP’nin sırtını döndüğü Hacer Bülbül gibi başarılı bir kadın siyasetçi, herkesi şaşırtabilecek mi? 8- Dahası Saadet tecrübeli siyasetçi Hayri Kamalı ile Şehitkamil’de ne yapacak? 9- DEVA kendine deva olabilecek oyları toplayabilecek mi? 10- Diğer partiler ve bağımsızlar ne kadar oy toplayabilecek?
NEYMİŞ BU MUHTARLIK?
Daha bir de işin muhtarlar bölümü var. Bence Gaziantep’te Belediye başkanlarından daha çok çekişmeli geçiyor muhtarlık seçimleri… Yav arkadaş bu nasıl yarış, bu nasıl çekişme, bu nasıl heyecan vallahi şoklardayım. Araç süslemeler, anonslar, gece insanların telefonlarını açıp oy istemeler, apartmanlara evlere işyerlerine gidip kapıları çalarak destek talip edenler. İnanın akıl alır gibi değil. Hele adayların bez ve basılı kağıtlardaki afişleri, duvarlara, direklere sokak köşelerine evlerin binaların yüzeylerine kocaman kocaman boy boy resimlerini asmaları gerçekten insana “noluyor yahu?”dedirtiyor. Daha birde birbirlerinin afişlerini yırtmalar, posterlerinin üzerini boyamalar, yüzlerini karalamalar işin basit ve ucuz yönleri. Lütfen aralarında arkadaşlarımın da olduğu mevcut Muhtarlar bu yazacaklarımdan dolayı alınganlık göstermesin. İnanın dışardan aynen böyle gözüküyor.
MAAŞ- ÖMÜR BOYU SİLAH RUHSATI OLUNCA İŞLER DEĞİŞİYOR DEMEK Kİ
Peki nedir bu muhtarlığı cazip kılan şey? Dediğimizde aldığınız cevap şok edici. Tabii aday olanlar için cazip ve ele geçirilmez bir güç. Önce ömür boyu silah ruhsatına sahip oluyormuşsunuz… Sonra asgari ücretle ödüllendiriliyormuşsunuz… Sonra ? Muhtar olunca belediye başkanı gibi forsun oluyormuş. Sonra ? Yakınlarınızı seçimi kazanan belediyelerde işe yerleştiriyormuşsunuz… Peki yetkileri nedir ? Resmi olarak şunlar yazılıyor:
Muhtarlar, köy veya mahallelerde yerel yönetimin başında bulunan memurlardır. Seçimle göreve gelirler ve halkın temsilcisi olarak sorumluluklarına sadık bir şekilde çalışırlar. Muhtarlar, mahalle sakinlerinin sesi olup, ihtiyaçlarını karşılamak için iş birliği yaparlar. Muhtarlar, devlet bürokrasisinin halkla doğrudan temas halinde olan kritik bir halkasıdır. Üst düzey yöneticilerle vatandaşlar arasındaki en önemli köprülerden birini oluştururlar ve bu nedenle devlet için büyük bir öneme sahiptirler.
SEÇİM GÜNÜ JANDARMA VE POLİSE ÇOK İŞ DÜŞECEK
İşte bu görev o kadar cazip geliyor ki, inanılmaz bir çekişme yaşanıyor. Bakın buradan söylüyor ve uyarıyorum; Seçim günü birçok köyde ve mahallelerde kesinlikle kavgalar olabilir. Silahlar çekilebilir. Tehditler yapılabilir. Adamlar dövülebilir… Onun için Jandarmanın da polisin de çok ama çok dikkatli olmaları gerekiyor…
MOSKOVA SALDIRISI VE BÖLGEMİZ İÇİN ENDİŞELERİM
Şimdi gelelim esas söyleyeceklerime….
Bakın aslında seçim meçim benim umurumda değil. Şu anda benim umurumda olan şey, Rusya’nın başkenti Moskova’da konser salonuna yapılan saldırının Türkiye’yi ve bizim bulunduğumuz bölgeye uzanıp uzanmayacağı ve nasıl etkileyeceğidir. Teröristlerin birisinin Türkiye’den gitmesi, işin ta Suriye’ye uzayabileceği, Rusya’nın gözünü karartıp Suriye’de özellikle İdlip’te bu teröristlerin uzantısı deyip burayı darmadağın etmesi, oralardan kaçanların da bizim sınırımızdan içeriye girmesi ve Gaziantep’e gelme ihtimalleridir…Zaten bu göç nedeniyle kentin kimyası iyice bozuldu. Kiminle konuşsanız herkes tepkili. Şehrin tadı tuzu kalmadı açıkça söylemek gerekirse. Elbette bu sığınmacı denilen kitle sadece Suriyelilerden ibaret değil. Şehrimize küçümsenmeyecek kadar Afganlı yerleşmiş. Diğer ülkelerden bahsetmiyorum bile. Allah göstermesin bir kıvılcımda neler olabileceğini düşünmek bile istemiyorum.
Umarım bu endişem gerçekleşmez, umarım sıkıntı yaşanmaz. Aksi takdirde gerçekten huzurumuz çok bozulacaktır, şimdilik sadece bunu söyleyip noktayı koyuyorum…
HEPİNİZE İYİ HAFTALAR