Milyonlarca Memur ve Memur Emeklisinin dört gözle, bir o kadarda umutla beklediği 5. Toplu Görüşme Toplantıları Bayram öncesi 1 Ağustos itibariyle Hükumetle yetkili sendikalar arasında başladı.
Kamu-Sen ve KESK Konfederasyon olarak günün şartlarına göre, geçmiş dönem kayıplarını da göz önünde bulundurarak karşılanabilir,
Memur Sen en çok üyeye sahip Yetkili Sendika olarak kendilerince makul bizlere göre hükümeti zorlamayacak tekliflerini masaya yatırdı.
Memur Sen en çok üyeye sahip sendika olarak masada dedim, üye sayısı önemli masada olmak için niteliğe bakılmıyor niceliğe bakılıyor.
Toplu sözleşme masasına oturabilmenin şartı diğerlerinden bir üye fazla yapmak, bunu yaparken kamu çalışanları üzerinde ne oyunlar oynanıp, insanların ne baskılara maruz kaldığını sahada biz görüyor biz biliyoruz.
Evet masaya oturma başarısı göstermek önemli ancak o masanın hakkını vermek çok daha anlamlı çok daha önemli.
Aşağıda Türk Ulaşım-Sen Balıkesir İl Temsilcisi Sevgili Özcan GÖKÇAY'ın TUİK ve Merkez Bankası verilerine dayanarak hazırladığı önceki 4 toplu sözleşmede alınan zamlar ve yaşanan kayıplarda da görüldüğü gibi hangi şekilde yetki aldığımız kadar, bize güvenen insanların haklarına nasıl halel getirmediğimiz de önemli.
Tabi biz masaya oturanları eleştirip sorguluyoruz da onlara o masada oturma yetkisini veren arkadaşlarımız ne kadar öz eleştiri yapıyor, kendi sorumluluğunu ne kadar sorguluyor ona bakmak lazım.
Herkesin aynı kanıda olduğu bir gerçek var ki oda hükumetin ücret zamları ile ilgili teklifini sunarken bu kadar hazırlıksız, bu kadar acemice ve bu kadar devlet ciddiyetinden uzak bir teklif sunacağını kimse beklemiyordu.
Her ne kadar Kamu İşçilerini hayal kırıklığına uğratan Türk-İş Genel Başkanı "memurlar bizim aldığımız zammın yanına dahi yaklaşamaz, yakın bir rakam alsınlar istifa ederim" diyerek mesajlarını verse de, böyle bir teklif kimse tarafından beklenmiyordu.
Burada hükumet yetkilileri masada kendileri ile işbirliği halinde ki sendikayı fazla ciddiye mi almadılar, biz ne dersek o olur modundalar mı bilmiyorum ama bildiğim artık Ali YALÇIN'ın mottoları bir anlam ifade etmiyor.
Masaya tek başlarına oturmak istemelerinin şifreleri yeni deşifre oluyor.
Marifet dayanışma aidatı istemek, diğerlerini masada fazlalık görmek değil tabloda görülenlerin muhasebesini yapabilmektir.
1. Toplu Sözleşme Görüşmelerinde Kamu-Sen'den Türk Ulaşım-Sen var ondan sonra masada tüm iş kollarında Memur-Sen var işte rakamlar.
Yıllar: 2012 - 2013
Yetkili: Türk Ulaşım-Sen
Zam (2012): % 4+4
Enflasyon: % 6,6
Zam (2013): % 3+4
Enflasyon: % 7,4
2. Toplu Sözleşme
Yıllar: 2014 - 2015
Zam (2014): 175 TL (KİT'e 160 TL) Ort: % 5,9
Enflasyon: % 8,17
Zam (2015): % 3+3
Enflasyon: % 8,8
Dönem: 3
Yıllar: 2016 - 2017
Zam (2016): % 6+5
Enflasyon: % 8,53
Zam (2017): % 3+4
Enflasyon: % 11,92
Dönem: 4
Yıllar: 2018 - 2019
Zam (2018): % 4+3,5
Enflasyon: % 20,3
Zam (2019): % 4+5
Enflasyon: MB, % 13,9
1. Dönem: Toplu GÖRÜŞMENİN toplu SÖZLEŞMEYE çevrildiği ilk dönemde Ulaşımda YETKİLİ SENDİKA TÜRK ULAŞIM-SEN'in katıldığı 1. Dönem TİS'te 1. yıl gerçekleşen enflasyonun üstünde, 2. yıl ise yakınen zam alınmıştı.
2. Dönem: TİS'te yetkili sendika Mem-SEN olmuş; 2014 yılında Seyyanen 175 TL iken ücretleri YPK ile belirlenen KİT çalışanlarına 160 TL artışa (Hükümet daha fazla artış önerdiği halde) talandan mal kaçırır gibi bir haftada imza atmıştır.
Ortalama artış % 5,9 olup aynı yıl enflasyon % 8,17 gerçekleşmiştir.
Aynı dönem 2. yılda imzalanan zam enflasyonun çok altında kalmıştır.
3. Dönem:
TİS'te, Kamunun ve diğer sendikaların yoğun baskısı ile özellikle 2014 yılındaki kayıp ki bu yıl ENFLASYON FARKI KADÜK OLMUŞ, bir nebze kayıpların giderilmesi ve İŞÇİ TİS emsal gösterilerek % 6+5 e imza atılmış ve enflasyon üstü zam olmuştur.
Ancak aynı dönem ikinci yıl bu kaşıkla verilen kepçe ile geri alınmış % 3+4 zama karşı enflasyon % 12 civarı olmuştur.
4. Dönem:
TİS tam anlamı ile eziklik, öngörüsüzlük, basiretsizlik ve gemilerin battığı limanların yandığı dönem olmuştur.
Türkiye memur sendika lügatına BUÇUK kelimesinin girdiği ve yıllar sonrada anımsanacak, yad edilecek BUÇUK ALİ adı kara bir mizah olarak tarihteki yerini aldı.
Tulumbada suyun kalmadığı, borçların arttığı, hazinenin boşaldığı yeni kaynaklara ihtiyaçtan zam üstüne zam geldiği, seçimlerin üst üste bindiği, f-tipi övgülerin başa bela olduğu, övenlerin söverek yerlerini koruduğu, Ergenekon Balyoz kumpaslarının ayyuka çıktığı, yeni sistemin ilk adımlarının atıldığı dönemler geçilirken yetkili sendika MEMUR-SEN ne isteyebilir ne yapabilirdi ki!!!
Tamamen siyasetin hasır halısı olmuş, medet umma mecburiyeti içinde sükutu erkana bürünmüş icazetliklerini sahneleyerek MEMNUNiyetle MALUM'luk rolü üstlenmiş olarak sendikacılığı on yıllarca geriye götürmüştür.
İleriyi görememeleri sayesinde 2018 yılı için % 4+3,5 zamma karşı gerçekleşen enflasyon tamı tamına % 20,3 olmuştu.
2019 yılınında geri kalan yönü yoktu. Alınan % 4+5 zamma karşı MB nın revize ettiği tahmini enflasyon % 13,9 ki hedefleri tutturamamanın bedeli bunda da olacaktır elbet.
Toplam 3 dönem 6 yıllık sözleşme yıllarında sadece 1 kez enflasyon üstü zam almış, başarısı oransal % 16,6 olan bir sendikaya halen artırım yapılarak YETKİYİ veren KAMU ÇALIŞANI arkadaşım;
Kaybeden sadece BİZ değiliz,
kaybeden sadece HEPİMİZ de değiliz.
Kaybeden TÜRKİYE'dir.
Ve şimdi
5. Dönem 2020 - 2021 yılları için teklif edilen zam % 3,5+3 ve 3+2,5 tu.
Bir gece operasyonu ile rakamlar biz BUÇUK ALİ demeyelim diye 2020 için 4+4 2021 için 3+3 oldu...
Yorumu, değerlendirmeyi ve de sorgulamayı:
ZORUNLU TÜKETİM MALLARINA yapılan ZAMLARI,
CEBİNİZDEKİ PARALARI,
EK HESABINIZI,
KREDİ BORÇLARINIZI,
ÇOCUKLARINIZA VERDİĞİNİZ HARÇLIKLARI
göz önüne alıp
ENFLASYON ORANINDA ZAM ZAM DEĞİLDİR diyerek sizlere bırakıyorum.
Kalemine sağlık Özcan Başkan Sevgi ve saygılarımla.