Yarın ilk defa Türkiye Cumhuriyetinin 12. Cumhurbaşkanı seçmek için sandığa gideceğiz.
Ama heyecan yok, üzülerek katılımın çok düşük olacağını şimdiden söylemek mümkün.
4 ay önce yerel seçimlerin yapılması, vatandaşın seçimlerden beklentilerinin olmaması, adayların bir araya gelip halkın karşısına çıkmamış olmaları ve belli kesimlerin cumhurbaşkanını şimdiden ilan etmiş olmaları bu heyecanı sönük atmosferin bir kaç sebebi sayılabilir.
Demokraside yarışlar eşit şartlarda geçtiği taktirde heyecanlı olur, şartların eşit olmadığı hepimizin malumu, ben bu anormal şartlarda adaylar ve süreçle ilgili nacizane düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Bir tarafta devletin imkanları emrine seferber edilmiş, şimdiye kadar girdiği tüm seçimleri bir sekil de kazanmış günümüzün kurt siyasetçisi, kural tanımadan bir YSKya bir ÇATI ADAYA, bir muhalefete bir Pensilvanyaya çatan, meydanlarda insanları, inançlarını milletlerini mezheplerini yuhalatan, kah Gazze, kah İsrail, kah Mısırı konuşan, ama milletin gerçek sorunlarını görmezden gelen Sn. Başbakan ve partisi…
Diğer tarafta halka başbakan ve hükümetini sadece şikayet eden tek olumlu projeleri ÇATI ADAY olan ÇATI Muhalefet. R. Tayyip ERDOĞANdan gelen tüm saldırılara sukunet içerisinde karşılık veren, seçilsin seçilmesin mevcut siyasetçilere üslup ve siyasi ahlak dersi verip örnek olan, Sevgi EKMEK İÇİN EKMELEDDİN sloganı bile birileri tarafından tii ye alınan, 3 lisan biliyor diye dalga geçilen, İstiklal Marşı ile Çanakkale şiirini karıştırdığı için neredeyse vatan haini ilan edilen Çatı Aday EKMELEDDİN İhsanoğlu…
Bir diğer tarafta da PKK militanı yaftasını üzerinden atamamış, bebek katili tarafından bizzat önerildiği iddia edilen, ancak gerek üslübu gerek söylemleri gerekse birleştirici olumlu pozitif ifadeleri ile ciddi puan toplayan HDPnin adayı DEMİRTAŞ.
Kendi çevremden şahidim PKKlı olmasa oyumu verirdim diyenlere, başbakandan daha birleştirici olduğunu, siyasi seviyeyi düşürmediğini söyleyenler hiçte az değil. Adaylığı bir proje bile olsa Seçim kazanamayacağı kesin, ancak bu seçimin kazananı DEMİRTAŞ..
Bu şartlarda benim çok şaşırdığım durumlardan biride Sn. Başbakan ve ekibi ilk turda yüzde elli-atmış oy alarak kazanacaklarına ifade ediyor ancak telaşları panikleri gözden kaçmıyor.
Telaşlanmasalar başta başbakan olmak üzere Akp tarafından desteklenerek 9 yıl İslam Konfederasyonu Genel Sekreterliği yapmış ülkeye ciddi hizmetler sunmuş bir akademisyene bu kadar saldırırlarmıydı.
Meydanlarda bu kadar insanı paralel yapı, Pensilvanya ile bağlantılı oldukları iddiası ile hain ilan ederler miydi, onca onca şeyden sonra insanları mezhepleri, ırklarına göre ayrıma tabi tutarlarmıydı bilemiyorum.
Gördüğüm gözlemlediğim insanların büyük kısmında nefretler siyasi düşüncelerin, ülke menfaatlerinin önüne geçmiş.
Bir tarafın Tayyip Erdoğan düşmanlığı, diğer tarafın CHP-MHP düşmanlığı insanların gözünü kör etmiş, gerçekleri görmesini engelliyor.
O olmasında kim olursa olsun diye düşündürüyor insanlara.
Yarın ki seçim sonrası ilk turda kazanan AKP Adayı olabilir ki TBMMde olsa kazanması muhtemeldi, ikinci turada kalabilir önemli değil.
Önemli olan ülkenin gerginlikten kavgadan uzaklaşması, sukunetin hakim olması tüm kesimlerin samimiyetle kucaklanması seçilen cumhurbaşkanın bu özelliklere sahip tarafsız biri olması bu şartlarda kim geriyor kim birleştiryor taktirini halkın ama böyle devam ederse ülke kaybedecek.
Her seçimin bir kazananı, bir kaybedeni olur…
Seçim sonuçları her ne olursa olsun kazanan TÜRKİYE OLSUN !.