Gazi Şehrin Hikayesi
Emre Karaoğlu
Bir hafta aradan sonra tekrardan merhabalar...Her hafta bu köşede teknoloji üzerine son gelişmeleri,yenilikleri sizlerle paylaşıyordum.Ama bu hafta bir değişiklik yapıp şehrimizde gözlemlediğim bazı hususları sizlerle paylaşmak istiyorum.Aslında başta gazetemizin kurucusu ve başyazarı sayın Ökkeş Özekşi ve diğer tüm yazar arkadaşlarımın yıllarca yazdığı,çizdiği anlatmaya çalıştığı şeyleri bir kere de ben kendi gözlemlerimle ele almak istedim.Herşeye rağmen hiçbir şehre değişemediğim,gittiğim her farklı şehirde şehir milliyetçiliği yaparak gurur duyduğum,adını bile söylerken heyecanlandığım,doğduğum,büyüdüğüm şehir Gaziantebimizin birçok sorunu var...Yıllardır büyük bir hızla büyüyen,gelişen ve geliştikçe de yine ülkemizde en çok göç alan şehirlerimiz arasında yer alıyor Gazi Şehrimiz Gaziantep...Çok şükür ekonomik açıdan kendi yağında kavrulan insanların çoğunlukta olduğu, işsizlik oranının ülke ortalamasının çok çok altında gözlemlendiği şehrimizde öncelikli olarak trafik ve eğitim göze çarpan en önemli iki husus olarak kent gündeminden hiçbir zaman düşmüyor.Bence eğitim sorunumuzu zamanla aşabileceğimizi,şehrimizin hak ettiği eğitim seviyelerine ulaşacağına inanmaktayım.Sayın valimiz Erdal Ata,eğitim adına birçok çalışmalar yapmaktalar ama sadece okul binası yapmak sadece bu sorunun fiiliyattaki eksikliklerini gidermekten öteye gidemedi ne yazık ki...Şehir halkının eğitim konusunda bilinçlendirilmesi adına çalışmalar yapılmalı,eğitimin önemi en ücra köşede,varoşlarda ikamet eden veliler de dahil olmak üzere gerekirse sokak sokak dolaşılarak halk bilinçlendirilmelidir.Öğrenci kardeşlerimizin verimli vakit geçirebileceği tesisler büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz tarafından sürekli üstüne yenileri eklenerek sayıları ve hizmet içeriği her geçen gün genişletilmektedir.Okula ek tesislerin sayısı da oldukça fazla ve gayet güzel düşünülmüş tesislerden oluşuyor.Yani kısacası eğitim konusunda fiili açıdan şehrimizde pek az eksiklik var.Önemli olan husus,eğitimin öneminin tüm şehir halkına anlatılması,her yaşta eğitimin bir gereklilik olduğunun belirtilmesidir.Şehrimizde devlet destekli mesleki kurslar son yıllarda büyük ilerleme kaydetti ve güzel sonuçlar alındı.Bence işsizlerle birlikte halihazırda çalışmakta olan işçilerimize,emekçilerimize ve hatta işverenlerimize de bu eğitim programları uygulanarak eğitimin tüm fertlere bir yaşam boyuna yayılması sağlanmalıdır.Eğitimi hayatının her alanında benimseyen veliler,doğal olarak çocuklarının da eğitim almaları için şimdikinden daha büyük bir çaba ve gayret göstereceklerdir.Buna eminim...En önemli 2.hususumuz olan trafik sorunumuza değinecek olursak bu şehrin nüfusu ve doğru orantılı olarak da trafiğe çıkan araç sayısı her geçen gün daha da artmakta...Trafik sorunu dolmuşların otobüse çevrilmesiyle,yeni araçların tahsis edilmesiyle,toplu taşımaya önem verilmesiyle ancak belli bir noktaya kadar çözülebilir.Şu bir gerçek ki ekonomik olarak oldukça yüksek seviyelere ulaşan kentimizde her geçen gün bireysel araç kullanımı daha da yaygınlaşmakta,hatta çoğu evde bir değil iki otomobilin olduğuna şahit olabilmekteyiz.İnsanlara bireysel araç almayın demek yanlış olur ama,şehiriçi ulaşımlarda halkımızı toplu taşımaya yönlendirmek,bu yönlendirmeyi yaparken de insanları koyun sürüsü misali değil, başta aile ekonomilerine, şehrin geleceğine,ekonomisine ve ülkemizin çevre korumasına baskı yapılarak belki de güzel kampanyalar düzenleyerek bu işi yöneticilerimiz başarabilirler diye düşünmekteyim...Gaziler Caddesi'nde yaklaşık 3 yıl öncesine kadar Balıklı Durağı önünde yer alan yaya üst geçidi sayesinde yoğun olan trafik en azından ağır da olsa akıcı bir şekilde ilerliyordu.Bugün bir kez daha caddeden geçerken trafiğin Bedesten önünden SSK'ya kadar uzadığına şahit oldum...Elbette bu şahit olduğum onlarca görüntüden sadece biri.Bu örneği çoğaltmak mümkün...Balıklı'daki üstgeçidin kaldırılması edindiğim bilgilere göre bir yargı kararı sebebiyle olmuş.Özel bir banka tezgahının önü kapandığı gerekçesiyle büyükşehir belediyesine dava açmış ve dava sonucunda üstgeçidin yıkılmasına karar verilmiş.Diğer şehirlerde, üst geçit sayısı artırılmak için çalışmalar yapılırken bizde tam tersine ne hikmetse şehrin kalbinde yer alan günde en az 50.000 kişinin kullandığı bir üstgeçit birkaç sermaye sahibinin refahı için,tabelasının görünmesi için yargı kararıyla yıkılıverdi.Umarım bu tavsiyelerim şehrimiz yöneticilerinin kulağına gider,belki de bazıları uygulamaya değer bulunur da bu şehir için bir hizmetim de bu köşe üzerinden,bu güzel gazete üzerinden gerçekleşmiş olur...Mutlu haftalar dilerim...
Yorumlar