Biliyorsunuz ki, bu köşede spor kolay kolay yazılmaz... Sadece kritik günlerde uyarı niteliğini taşıyan spor konuları sütunlara girer... İşte yine o kritik günler başladı. Bu nedenle her zaman olduğu gibi sorumluluk taşıyan birisi olarak ÖNCÜ uyarı görevimi yapmak durumundayım... Ama bu uyarıyı şu anda futbol dünyasına uzak başkana değil, kendisini futbol dünyasının içinde gören ve yaptığı yanlışlar yüzünden Gaziantepspor'u ateşe sürükleyen başkan yardımcısı ve futbol şube sorumlusuna değil, Gaziantepspor'u küçümseyen, üstelik teknik anlamda bir katkı sağlayamayan Zenga'ya da değil, bu kentin sorumluluk sahibi yetkililerine yapıyorum... Yani belediye başkanına, oda başkanlarına ve kentte yaşayan herkese...
Sakın ola ki, bu uyarıyı erken görmeyin... Böyle görürseniz, yarın kucağınızda çok daha büyük sorunları olan bir takım bulursunuz...
O zaman da iş işten geçmiş olur...
Çünkü herşey meydanda... Herkes herşeyi net şekilde görüyor...
Bu yönetimin işin üstesinden gelemeyeceği çok açık... Zenga'nın da öyle...
Ben en çok bu takım için canını dişine takan bazı futbolculara acıyorum...
Gerisini boş verin...
Onlar paralarını alıyorlar, istedikleri gibi at oynatıp, Zenga'nın koluna girerek keyif çatıyorlar...
Şu anda iddia ediyorum, Türkiye liginde en kötü futbol oynayan, daha doğrusu oynadığını zanneden, ama bizlere FUTBOL diye yutturmaya çalışan bir takımımız var...
Eğer tez yoldan önlem alınmaz, idari ve teknik yönden çözüm üretilmezse, bu yolun sonu geçen seneki gibi olmayacaktır...
Bunu yazmak ve uyarmak benim görevimdir...
Bunlar kim ? Kimin şehitleri adına para toplanıyor ?
Birkaç gündür şehrimizde PARALI DAVETİYE satan bir grup dolaşıyor. "Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Sosyal Haklarını Koruma Derneği" adıyla sanayicilere ve çeşitli firmalara giden bu kişiler, "Gaziantep temsilciliği açıyoruz. Yemekli gecemize sizi de davet ediyoruz" diyerek adam başı 80 milyon (ytl) para istiyor, parayı alınca bir de makbuz kesiyorlar.
Buraya kadar belki çok normal gelebilir... Ama biraz işin içine girince hiç de öyle normal olmadığını görüyorsunuz. Bu durumdan işkillenen ve bizi arayan çok sayıda iş adamı ve sanayicinin anlattıklarına göre, bu işin arkasında bir bit yeniği var... Çünkü kendilerini önce telefonla, "Ankara'dan Çalışma Bakanlığından arıyorum, ben Doçent Dr. Belgin" diye bir kadın arıyor. Bu sesi çok güzel bayan, yapılacak olan yemeğe davet ediyor. İşadamı önce "olur, bakarız" filan diyor. Birkaç gün sonra elinde bir sürü davet zarfları olan elemanlar geliyor ve "sizi Belgin hanım aramış, 9 Aralık tarihindeki yemekli gecemiz için buyrun davetiyetiniz" diyor. Ama her davetiye karşılığı 80 milyon para istiyor.
Tabii iş bakanlık olunca, hem de çalışma bakanlığı olunca, iş değişiyor. Bizim iş adamlarımızın çoğu, biraz da duygusal yönüyle araştırmadan soruşturmadan, şehit ailelerine destek adına para karşılığı davetiyeyi alıyor. Şüphelenenler ise durumu bana bildiriyor.
Haliyle bizim de kafamız karıştı. Çünkü, Gaziantep'te Şehit Aileleri Derneği var. Bu insanlarımız kendi çaplarında üyelerine yardım için ellerinden geleni yapıyor. Eğer yardım yapılacaksa, destek verilecekse bu kentteki şehit olan ailelere verilmeli. Ama işin içinde bu derneğimiz yok. Bazı insanlar çıkıyor ve merkezi Ankara'da olan dernek adına "Gaziantep'e temsilcilik açıyoruz" diyerek, hem de çalışma bakanlığı adını kullanarak, parayla davetiye satıyor.
Bu dernek yasal olabilir. Ama şehrimizde mevcut dernek varken onları yok sayıp, bir temsilcilik açmak, üstüne üstlük bir de onur gecesi yemeği diyerek, işadamlarının kapılarını açarak parayla davetiye satmak biraz tuhaf geldi...
Hele Şehit Aileleri adına deyip, "çalışma bakanlığından arıyorum" gibi farklı bir metod izlenmesi kafamızı karıştırdı.
Bu konuyu yetkililerin dikkatine sunuyorum. Ayrıca bir hatırlatma daha yapıyor ve eğer Ankara'daki bu dernek, Gaziantep'teki dernekle işbirliğinde ise, parayla satılan davetiyelerden elde edilecek gelirler şehrimizdeki şehitlerimize aktarılacaksa, hep birlikte yardım etmeyi öneriyorum...
Çöp atma ve temizlik kültürümüz
Geçtiğimiz günlerde Şehitkamil temizlik işleri yetkilisi aradı. Günde 500 ton çöp topladıklarını söyleyen bu yetkili oldukça dertliydi. Bizim sokak ve cadde lambaları için duyarlı olmamız gerektiği yolundaki önerimizden esinlendiğini belirterek, "kentte kimsenin göremediği, aklına getiremediği önemli sorunlarına parmak basıyorsunuz" dedi ve başladı şikayet etmeye... Özellikle hala çöp kültürümüzün olmadığını, insanların çöplerini sokaklara rastgele atmaktan vazgeçmediğini, konteynırların çevresinin pislik yuvası haline geldiğini söyledi. Bu yetkili, "inanın bir gün önce tertemiz ettiğimiz bölge, ertesi gün tekrar pislik yuvası oluyor. Defalarca uyarıyoruz ama insanlarımız bu konuda hiç çaba göstermiyorlar" diye konuştu.
Tuvalette oturmasını bile bilmiyoruz
Aslında bu konular çok hassas ve aynı zamanda çok detaylı... Maalesef vatandaş olarak, anne ve babalar olarak bu yönde büyük eksiğimiz var. Bırakın cadde ve sokakları, evimizde ve işyerlerimizde bile derli toplu olamıyoruz... Çoğumuzun bir tuvalet kültürü bile yok... Yine gerek evde, gerek işyerlerinde veya dışardaki tuvaletlerde nasıl oturulur, nasıl kalkılır, yeterli bilgimiz yok... Temiz aldığımız tuvaletleri yine aldığımız gibi bırakacağımıza, pislik içinde bırakıp gidiyoruz... Eskiden daha ilkokulda bize temizlik kültürü öğretirlerdi. Öğretmenlerimiz bıkmadan usanmadan hatta uygulamalı olarak ne yapacağımızı anlatırdı. Şimdi bu yönde ayrıntı yok, hatta okul tuvaletlerinin çok pis olduğu anlatılıyor... Bakın nereden nereye geldik... Ama bunları da yazmamız ve öğrenmemiz gerekir diye düşünüyorum... Bu yönde bilgi sahibi olmak hiç ayıp değil. Ama bir anlatan, gösteren gerek... Zamanım elverdiğince temizlik kültürü konusunda sık sık yazmayı düşünüyorum...
Eyüpoğlu Mahallesinden bir şikayet var
Konu yine temizlik. Ama bu daha farklı... Kerem Gülpınar adındaki okurum şikayetini yazmış, bizde konuya uygun olduğu için kaleme aldık. Buyrun birlikte okuyalım:
Sayın Özekşi; Şahinbey ilçemizdeki Eyüpoğlu mahallesi sakinleri olarak, çekilen sıkıntılarımızı lütfen duyurun. Sokağımız ve çevresinde kapı önlerine çöp ve çöp kovası koyuyorlar, maalesef çöpleri kediler dağıtıyor ve her taraf pislik içinde kalıyor. Bazı insanlar soba borularını dışarıya doğru uzatıyor ve mahallemiz duman içinde kalıyor. Bunları yapanlara Şahinbey zabıtaları gelip müdahale etmiyorlar. Mahalleye bir araba koyup gidiyorlar. İnanın evimize girip çıkamıyoruz bu sorumsuz insanlar yüzünden. Bazen kavga bile etmekteyiz. Lütfen bu durumlarla ilgilenilsin. Bir vatandaş olarak bunu sorumlu idarecileden isteme hakkına sahibiz. Sizlerin de yardımını bekliyoruz.
KEREM GÜLPINAR- E-Mail:[email protected]
Hepinize iyi haftalar