Dün 15 Temmuzdu..
Kamu çalışanları açısından tarihi bir gün geride kaldı.
Bilindiği üzere Kanun gereği kamu çalışanlarına yılda iki defa altışar aylık dilimlerle halinde zam yapılır.
Bu zam oranları o yılın bütçesi hazırlanırken belirlenir.
Devlet bütçesinin önemli gider kalemleri arasında yer alır ve ne kadar yüksek olursa o kadar çok katma değer oluşturur.
Her ayın 15. ekonomik açıdan ayrı bir öneme sahiptir.
O gün taze bir kan gibi Sıcak para girer piyasa, bir rahatlık bir rehavet kaplar esnafı tüccarı.
Ekonomiye canlılık katar güzler geçicide olsa o gün güler.
Esnaf ödeme planını ayın 15.ne göre ayarlar.
Kamu çalışanları da vergilerden düşen alım gücünü yılın ikinci dilimi olan Temmuz ayında gelecek zamma göre ayarlar.
Yılladır bu böyleydi daha düne kadar.
Tarihi bir gün geride kaldı yani tarihinde ilk defa kamu çalışanları ve emekliler temmuz ayında zam alamadı.
Zam alamadığı gibi Haziran sonu itibariyle %10a yaklaşan enflasyondan doğabilecek farktan da oldu.
Maaşlarını alana kadar böyle bir duruma ihtimal vermeyen arkadaşlarımız şimdi daha iyi anladılar sanırım.
Sahada zam alamayacağımızı paylaşmamıza rağmen propaganda yaptığımızı düşünen arkadaşlar umarım maaşlarını alınca fark etmişlerdir neler kaybettiğini.
Geçen yıl yapılan toplu sözleşmede sözde yetkili ama etkisiz sendikanın kendilerine attığı kazığı.
En iyi toplu sözleşme vaadiyle oturdukları masada sırf hükümete kıyakçılık yapmak için sessiz sedasız kalkan sendikal anlayış kamu çalışanlarını temsil edemez. Etmemeli.
Her şey para değil, illa ücret sendikacılığı da yapalım demiyoruz...
Burada HEP BERABER KAYBEDİYORUZ kaybedilen sadece para falan değil sosyal, anayasal haklarımızda elimizden alınıyor.
Yetkili 790 bin üyeli Türkiyenin en büyük STKsından TIKK yok.
Kendi yandaşları kendi elemanlarına bir şey olduğu zaman bakıyoruz piyasaya çıkmışlar. o zaman da inandırıcı olmuyor lar , samimiyetsizlikleri dökülüyor alanlara.
Ne kamu çalışanına yapılan haksızlıkları haykırmak için çıkarlar bilmiyorum bildiğim bu gidişle sayelerinde kamu iş barışı kalmayacak.
Evet 2014 ve 2015 kamu çalışanı açısından kayıp yılı olarak tarihe geçti.
Çalışanlar Vergilerden dolayı düşmüş, enflasyon karşısında erimiş Ocak ayı zammıyla geçiştirecekler son altı ayı.
Kayıplarını özellikle onlara destek verenler oturup kendileri hesaplasın bizim söylemlerimiz hoşlarına gitmediği için hesaba almaya bilirler hesaplarınıda kapatabilirler sorun değil.
Ama bizim üyelerimizin ceplerinde delik oluşturan, kendi şahsi menfaatleri için memuru enflasyon canavarına teslim eden menfaatperes, jurnalci takımıyla hesabımız bitmedi.
Böyle devam ederlerse bitmeyecek de...
Son sözümde üzülerek sevgili kamu çalışanı arkadaşlarıma sesleniyorum biz affetmiyoruz lütfen sizde sizin haklarınızı satanları, pazarlayanları affetmeyin
Şimdiye kadar hep bizleri suçladınız ama sizde artık gözlerinizi açın Sun TZUnun dediği gibi düşünün artık.
Beni bir kez aldatırsan sana yazıklar olsun...
Beni ikinci kez aldatırsan bana yazıklar olsun..
Bilmem anlatabildim mi ?