Belediyeler için artık vatandaşla ilgilenme zamanı.. Bu kentin merkezi, ilçeleri ve köylerinde yaşayanlar olarak, belediyelerin ve özellikle başkanlarının, lütfen hiç değilse bundan sonra ayrım yapmadan, bu benim partili, bu muhalefet partili demeden, tüm vatandaşların başkanları olduğunu düşünerek hizmet yapmalarını istiyoruz..Aslında yapılması gereken de budur.. Ama nedense belediyeler kendi partilerine her zaman öncelik, hatta ayrıcalık tanımışlardır Temennimiz odur ki, şehirde yaşayanların ayrımcılığa tabi tutulmadan, partinin belediyesi değil, kentlinin belediyesi olgusu ön plana alındığında, kim olursa olsun, 7’den 77’ye herkesin o belediyelere ve başkanlarına, güven duygusunu arttırır.. Sadece seçimlerde hatırlanan değil, her zaman dikkate alınan bir vatandaş olmanın hazzını yaşar.. Umarım hiç değilse bu dönemde bunları görür, birlikte yaşarız..BÜYÜKŞEHİR EKİBİ, FATMA ŞAHİN'İN TEMPOSUNUN YARISINA YETİŞSE YETERYeni dönem için her belediyemizden ayrı ayrı hamleler bekliyoruz.. Büyükşehir’den başlayacak olursak, daha aktif, daha dinamik bir kadro yapısıyla çalışmalarına başlamalıdır diye düşünüyorum.. Şu gerçeği mutlaka belirtmeliyim.. Büyükşehir çalışanları, eğer Fatma Şahin’in yarı temposuyla hareket etsin, inan belediyeyi uçururlar.. Şahsen ben böyle görüyorum.. Buna bazı daire başkanları, müdürler, amirler ve kritik noktalardaki yetkili isimler dahil.. Hantal demeyeyim ama bazı birimlerin hızına diğer birimlerin ayak uyduramayışı, büyükşehir’de Fatma Şahin temposuna gölge düşürüyor.. ÜRETEN VE YENİLİKÇİ KAFALAR MAALESEF YILGINLIĞA DÜŞÜYORBüyükşehir'de daire başkanları içerisinde gerçekten çok aktif olanları biliyorum.. Öyle bir durum ki, üreten ve çaba gösterip, mesaisini fazlasıyla verenlerin, bir şey yapar gibi gözüküp hiçbir şey yapmayanları görünce yılgınlığa düştüklerini rahatlıkla söyleyebilirim.. Danışman hantallığını da buna ekleyebilirim.. Başkanları danışmanlar koşturur.. Büyükşehir'de tam tersi bir görüntü var sanki.. Özellikle siyasi olarak görev verilen bazı danışman kardeşlerimizi Fatma Şahin'in temposu bile harekete geçiremiyor.. Sözü fazla uzatmak istemiyor ve Sayın Fatma Şahin’in, yeni dönemde ekibini gözden geçirmesini, belediyenin daha aktif, daha üretken, yenilikçi kafa yapısına sahip insanlarla yola çıkması gerektiğini söylemeliyim.. Son olarak, bundan sonraki dönemin, siyasetin ötesinde Gaziantep’i daha iyi yaşanabilir hale getirebilecek ekip ruhunu iliklerine kadar hisseden kafalarca yürütülmesi gerektiğini söylemeliyim..İLÇELERDEN BU DÖNEM ÇOK ŞEY BEKLİYORUZMerkez Şahinbey ve Şehitkamil Belediyesinde, ki buna Oğuzeli’ni de katacak olursak yeni dönemde halkın beklentileri mutlaka karşılık bulmalıdır.. Şehitkamil’in izlediği rota ve kentin sosyal, kültürel, sanat ve yaşanabilirlik konusundaki hassasiyetleri takdirle izleniyor.. Şahinbey de bu noktadan hareket ediyor ama konutlaşma konusunda, yeşil alanlar ve özellikle yeşil vadi projesiyle zaten takdir topladı.. Yeni dönemde projeleri hayata geçirmesi konusunda gözümüz Şahinbey’de olacak. Tabii Şehitkamil için de geçerli sözümüz.. Kadrolaşma konusunda Sayın Mehmet Tahmazoğlu kendi tarzıyla gidiyor.. Diğer belediyelerden farklı olduğunu belirtmeliyim.. Her şeyde birebir bilgi sahibi ve müdahaleci.. Yardımcılarıyla disiplinli bir çalışma içinde.. Şehitkamil’de Rıdvan Fadıloğlu, adeta kader birliği ettiği Murat Özgüler ile birlikte ekibini takviye etmesi dikkat çekici.. Bunlar içerisinde sosyal yönlü basının da iyi tanıdığı Fatih Ermeydan’ı yanına alması Fadıloğlu’na nefes aldıracak gibi gözüküyor.. Oğuzeli’nde ise Sait başkan özellikle ilçe merkezine el atmalı.. Bu ilçenin düzgün bir caddeye ihtiyacı var. Özellikle merkezde.. Yıllardır değişmeyen ilçe merkezi için Sait Başkan mutlaka harekete geçmelidir.. Bu arada Oğuzeli başta olmak üzere şehrimizdeki tüm ilçelere gidip oralarda yapacağım gözlemleri buradan paylaşacağım..BUNU MUTLAKA PAYLAŞMALIYIM..Bir yerden okumuştum ve hemen kopyaladım.. Yazan bir Rus kadın.. Bizi o kadar iyi gözlemiş ki, şahsen birçok konuyu bende gözlüyorum..Emekli bir Türk ile evlenen bu 72 yaşındaki Rus kadın Türklere ait gözlemlerini anlatıyor ve ilk sözleri “Türk erkek Türk kadınlar çok yemek seviyor. Hep çeşit istiyor. Biraz oturuyor hemen yemek soruyor”diyerek yaptığı gözlemleri şöyle sıralıyor.. Bundan herkes nasibine düşeni alsın diyor ve sizlerle paylaşıyorum:Şikayet çok.
Kadınlar kendine zaman ayırmak bilmiyor.
Hasta olmak bekliyor, doktora gitmek sonra doktor diyecek; dinlen çok yoruldun bunu bahane ederek hep hastalık konuşarak geçiriyor.
Çocuklar hep televizyon başında.
Eşimin oğlu evlendi Torun televizyon başında.
Geline dedim ki;
çocuk seni az görüyor onları çok görüyor.
Zihninde Sen az, onlar çok.
Reklamları ezberlemiş.
Öyle ezberlemiş istiyor, anne reddedince ağlıyor.
İşte böyle ağlıyor, sonra yine istiyor yine ağlıyor. 3 gün 4 gün sonra anneyle arada çatışma oluyor
Şimdi saygı nasıl olsun.
Çocuğun zihninde anne az, televizyondakiler çok.
Kapat onu çocuk seni seyretsin seni anlasın senin güzelliğin onun beyninde yer etsin dedim.Kimse anlamıyor çocukların beyni kimlerle doluyor.
Sen çocuğu doğurdun
Sen hatırlıyorsun onu kundakladın, büyüttün
Sen hatırlıyorsun
O bunları bilmiyor.Kimse anlamıyor çocukların beyni kimlerle doluyor.
Sen çocuğu doğurdun
Sen hatırlıyorsun onu kundakladın, büyüttün
Sen hatırlıyorsun
O bunları bilmiyor.