BAYKALIN DÖNÜŞÜ
Tamer Abuşoğlu
Kürsüde üç yıllık suskunluğunu ve siyasal orucu bozan ve 52 dakikalık tarihi siyasal ders niteliğindeki konuşmayı yapan, son efsane Deniz Baykal'dan başkası değildi. Ulus Devleti ortadan kaldırmak isteyen, Türkiye'yi bir toplumlar çöplüğü haline getirmeye çalışan, kargaşa ve kaostan medet umanların hedefinde her zaman o ve CHP vardı. Çünki, CHP için Deniz Baykal, Türkiye içinse CHP gerekliydi. Batı Emperyalizmine karşı dik duruşu onu hedef yapmıştı.
CHP'nin tarihi köklerinden ayrılarak yeni CHP'ye evrildiği süreç, Baykal'ın gerekliliğini bir kere daha ortaya koydu. "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." Milleti kaldırınca egemenlik alt kimliklere geçer" Deniz Baykal'ın CHP Grubunda yaptığı bu tarihi uyarı, BOP Anayasasıyla Türkiye'yi bekleyen büyük ve sinsi tehlikeyi işaret ediyor. Birgül Ayman Güler'in güçlü çıkışından sonra, Deniz Baykal'ın siyasal ders ve tarihsel uyarı niteliğindeki bu konuşması henüz vakit varken yapılması gerekenlerle, partili kitleye mesajlar içeriyordu. "Bu anayasa al-ver Anayasasıdır. Biri başkanlığı alırken, diğeri ulus devleti verecek." Genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir punduna getirerek katılmadığı, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun ise konuşma ortasında grup salonunu terk etmesi manidardır. "Bizim milliyetçilik anlayışımız Atatürk Milliyetçiliğidir. Kafatasçılığa ve ırkçılığa dayanmaz. Etnik kimlikler soya sopa dayanır. Soyu ve sopu belli olmayanlar kendini ikinci sınıf vatandaş gibi hissederler.Etnik kimlik herkesin şerefidir. Aralarında da hiyerarişi yoktur. Etnik kimlikçilik ise solculuk değildir. Solculuk emeğin ve ezilenlerin yanında olmaktır. Emperyalizme karşı durmaktır."
CHP içindeki adreslerine doğrudan teslim bu sözler, aslında Türkiye ölçeğine de gerekli uyarılardı. Siyasal ikbal beklentilerini Baykal düşmanlığına endeksleyenlerle, Baykal sonrası CHP'nin yapacağı hamlenin matematiğini yapanlar, belliki kaybedilenlerin yerinin nasıl doldurulacağını hesaba katmamışlardı. "CHP'nin hesabını verecek bir geçmişi asla yoktur. CHP'de partiyi etnik ayrımcılığa sürüklemek suçların en büyüğüdür."
Ya bunlarınkarşısında suskun ve tepkisiz kalarak, CHP'deki eksen kaymasına onay verenler? Başlangıç ilkeleriyle, devletin ve CHP'nin kurucu felsefesine aykırılıklarla bulunanlar. Bu vebal sizi mezara kadar kovalayacak, sırtınızdaki kambur olacaktır.
Atatürk, İnönü, Ecevit ve Baykal. Bir başkası yok. CHP'nin ve Türkiye'nin hala genç, hala diri ve gür kalan bu sese ihtiyacı vardı. Güven duyduğumuzu bir kere daha perçinleyen Baykal'a teşekkürler.
Yorumlar