GAZİANTEP İYİ SINAV VERDİ Hafta sonunu Başbakan'ı ağırlamakla geçiren Gaziantep'te kim ne derse desin Recep Tayyip Erdoğan fırtınasını soluklarımıza kadar hissettik.. İyisiyle güzeli ve yanlışlarıyla bu ziyaret Gaziantep açısından çok önemlidir.. Başbakanın Cuma akşamı, cumartesi tam ve pazar akşamına kadar yaklaşık 3 gün kalması, Gaziantep'in ayrıcalığını gösterir..Bence bu 3 gün içinde Gaziantepli en iyi misafirper-verliğini göstermiş, Başbakan'da bunun karşılığında Dünyadan başlayıp, Türkiye ve bölgeye şehrimizi örnek kent olarak göstermiştir.. Her ne kadar alınan sıkı güvenlik tedbirlerinden şikayet edenler çıksa da, ben birde işin ciddiyet yönünü görmek ve Gaziantep emniyetinin bu ziyarette iyi bir sınav verdiğini düşünüyorum. Her ne kadar güvenlik ve koruma organizasyonu Baş-bakan'ın ekibine ait olsa da, bunu başarıyla uygulayanın Gaziantep emniyetinin olması, takdirimizi gerektiriyor..Tabii bu kadar önemli organizasyonda en başta Fatma Şahin olmak üzere, AK Parti teşkilatları kadar Vilayetin ve Belediyelerin de yüzlerinin akıyla çıkmaları Gaziantep adına sevinilecek bir durumdur..

Bunların kaçını yapıyoruz
Çok değerli bir dostum göndermiş.. Ben bu zamana kadar göremediğime göre demek ki ya yeni, yada çoğumuz bilmiyoruz.. Ege Üniversitesi el kitabı aslında, hepimizin sağlığını, yaşamını, sosyal yönünü ve en önemlisi kişiliğimizi şekillendiren inanılmaz tavsiyelerde bulunmuş.. Şöyle bir baktım çoğunu yapıyorum.. Ama yine de eksiklerim var.. Siz de okuyun, bakın kendinize uyarlayın.. Her ne kadar bu ortamda bazı olaylarda karamsarlık yaşasak ve öfkelensek de, yine de bu el kitabına bir bakmamız belki de bizi ciddi yanlışlıklardan geri döndürür..Ha keza Sağlık da öyle..Tavsiyeler o kadar net ki, valla ben bu 40 tavsiyeyi okuyunca, kendimde olanların sayısını daha da arttırmaya karar verdim. Bunları sizlerle paylaşıyorum, küçüçük bir katkım olsa dahi bu tavsiyeleri iletme görevimi tamamlamış olurum..
Bunların kaçını yapıyoruz Çok değerli bir dostum göndermiş.. Ben bu zamana kadar göremediğime göre demek ki ya yeni, yada çoğumuz bilmiyoruz.. Ege Üniversitesi el kitabı aslında, hepimizin sağlığını, yaşamını, sosyal yönünü ve en önemlisi kişiliğimizi şekillendiren inanılmaz tavsiyelerde bulunmuş.. Şöyle bir baktım çoğunu yapıyorum.. Ama yine de eksiklerim var.. Siz de okuyun, bakın kendinize uyarlayın.. Her ne kadar bu ortamda bazı olaylarda karamsarlık yaşasak ve öfkelensek de, yine de bu el kitabına bir bakmamız belki de bizi ciddi yanlışlıklardan geri döndürür..Ha keza Sağlık da öyle..Tavsiyeler o kadar net ki, valla ben bu 40 tavsiyeyi okuyunca, kendimde olanların sayısını daha da arttırmaya karar verdim. Bunları sizlerle paylaşıyorum, küçüçük bir katkım olsa dahi bu tavsiyeleri iletme görevimi tamamlamış olurum..

EGE ÜNİVERSİTESİ EL KİTABI

SAĞLIK:

1. Çok su için.

2. Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de dilenci gibi yiyin.

3. Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin.

4. 3 E ile yaşayın -- Energy, Enthusiasm, and Empathy (enerji, heyecan ve duygu paylaşımı).

5. Meditasyon, yoga ve dua yapacak zaman yaratın.

6. Daha çok oyun oynayın.

7. Geçen yıl okuduğunuzdan daha fazla kitap okuyun .

8. Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun.

9. 7 saat uyuyun.

10. Hergün 10 - 30 dakika yürüyüş yapın. Ve yürürken gülümseyin.

KİŞİLİK:

11. Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın.Onların seyahatinin ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrin yok.

12. Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere veya şeylere sahip olmayın.Bunun yerine enerjinizi olumlu şekilde şu an için harcayın.

13. Kendinizi fazla abartmayın; sınırlarınızı bilin.

14. Kendinizi çok da ciddiye almayın; kimse yapmıyor.

15. Kıymetli enerjini gevezelikle, dedikoduyla boşa harcama.

16. Uyanık iken daha fazla hayal kurun.

17. Kıskançlık, çekememezlik zamanın boşa harcanmasıdır. İhtiyacınız olan herşeye zaten sahipsiniz.

18. Geçmiş meseleleri unutun. Partnerinizin geçmiş hatalarını hatırlatmayın.Bu durum mevcut mutluluğunuzu bozar.

19. Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok kısadır. Kimseden nefret etmeyin.

20. Geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanı bozmasın.

21. Senden başka hiç kimse senin mutluluğundan sorumlu değildir.

22. Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada olduğumuzu unutmayın.Problemler, cebir dersi gibi gelip giden, ancak aldığımız derslerin bir ömür boyu devam ettiği eğitim programının bir parçasıdır.

23. Daha fazla gülümseyin ve gülün.

24. Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Aynı fikirde olmamak için anlaşın.

SOSYAL YAŞANTI:

25. Ailenizi sık arayın.

26. Her gün diğerlerine iyi bir şey verin.

27. Herkesi herşey için affedin.

28. 70 yaşından büyük ve 6 yaşından küçük kimselerle vakit geçirin.

29. Hergün en az 3 kişiye gülümseyin ve tanımadığınız en az 1 kişiye "GÜNAYDIN" deyin.

30. Başkalarının senin hakkında ne düşündüğü seni ilgilendirmez.

31. Hasta olduğun zaman işin sana bakmamalı. Arkadaşların bakmalı. Onlarla temasta olun.

HAYAT:

32. Doğru şeyi yapın!

33. Faydalı, güzel veya neşe dolu olmayan herşeyden uzak durun.

34. Tanrı herşeyi iyileştirir.

35. Bir durum iyi veya kötü olsun, nasılsa değişecektir.

36. Nasıl hissettiğinizin önemi yok, haydi kalkın, giyinin ve ortaya çıkın.

37. En iyisine henüz sıra gelmedi.

38. Sabah canlı olarak uyandığınız zaman, bunun için tanrıya şükredin.

39. Maneviyatınız daima mutludur. Öyleyse mutlu olun.

SONUNCU ANCAK ÖNEMLİ:

40. Lütfen bu dilekleri önemli saydığınız herkese iletin.

MÜŞFİK KENTER HAKSIZ MI

Bugün finali yine farklı bir şekilde yapalım isterseniz.. Allah Rahmet eylesin geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Müşfik Kenter'in kendi elleriyle kurduğu Kenter Tiyatrosunda biletli 6 seyirciye oynadığı oyunun finalinde hüngür hüngür ağlayarak yazdıkları o kadar doğru ki..Bu sözlerden kendime o kadar pay çıkarıyorum..Bu nedenle sizlerle paylaşmak istedim..

Üzülüyorsun, takma diyorlar.

Kızıyorsun, değmez diyorlar.

Boşveriyorsun; gamsız diyorlar.

Susuyorsun, iki çift laf et diyorlar.

Konuşuyorsun, muhatap olma diyorlar.

Çekip gidiyorsun, mücadele et diyorlar.

Alttan alıyorsun, tepene çıkardın diyorlar.

Bağırıyorsun, sakin ol diyorlar.

Aklı başında davranıyorsun, bu kadar uslu olunmaz diyorlar.

Dikine gidiyorsun, yaşına başına yakışmaz diyorlar.

Ölünce ne diyecekler?

Muhtemelen; Ölüm sana yakışmadı.

Normal tabii, dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler..

Müşfik Kenter

Hepinize iyi haftalar