GAZİANTEP NEREYE KOŞUYOR?
Tamer Abuşoğlu
Adaletin tecellisi için işleyecek mekanizmanın ilk basamağı Adliye kapısıdır. Adalet daha sonra koridorlardan geçer ve duruşma salonlarında nihayet bulur.
Onin içindir ki, "Adalet Mülkün Temelidir" denilmiştir. Ancak önceki gün Adliye koridorlarında yaşananlar hiçte öyle olmamıştır.
Ökkeş Özekşi ve eşine yapılan o vahşi saldırıyla ilgili olarak yapılan ilk duruşmaya gelen Özekşi ailesi ve gazete çalışanları saldırıya uğramış ve tehdit edilmiştir.
Bu saldırı ve tehditlerin vuku bulduğu yer oldukça dikkat çekici bir mekanda oluşmuştur.
Bahse konu fütursuzluğun ve yasa tanımazlığın icra alanı, Hukukun Mabedi saydığım Adliye koridorlarıdır. Adliyeler, Hukukun ve Adaletin nasıl işlediğini, Emniyet Adliye ve İnfaz müsellesi içindeki genel görüntü açısından ise o ülkedeki demokrasinin tanımlamasını sağlayabilirler.
Zira Adliyeler devletin ta kendisidir. Dolayısıyla adliyeler en emin yerler olmalıdır.
Suçlu, tanık ya da izleyici ayrımı yapılmadan kişinin kendini güvende hissedeceği ve adaletin şaşmaz ve ehil terazisinin işlemesi için en asgari hatayla hukukun adalete dönüşeceği yerler olmalıdır.
Ancak nafile Gaziantep Adliyesinde vuku bulan esef verici ve düşündüren bu tablo, ülkemiz ve yurttaşlarımız adına geleceğe yönelik umut duygularımızı dahada karartmıştır.
"Gaziantep 27 Gazetesi" sahipleri ve mensuplarına yönelen bu zorbaca davranış metodları, Adliye polisinin gözleri önünde ve sorumluluk alanı içinde kendine uygulama alanı yaratarak cesaret buluyorsa, sokaklardaki ve caddelerdeki, evlerinizdeki ve işyerlerinizdeki güvenliğinizi varın siz hesaplayın.
Gaziantep Adliyesindeki Emniyet Zafiyeti "Gaziantep 27" Gazetesini sahipleriyle, yazarları ve çizerleriyle, mensuplarıyla kolay hedef konumuna getirmiştir.
Bundan sonraki süreçte hiçte berkamal olmayan Emniyetin sağlanması ve gözü dönmüş gayri yasal gruplara aman verilmemesi için polisin düğmeye basma zamanı gemiştir.
Zira bundan sonra olabilecekler sorumluluğunu hiç bir kurumun ve amirin kaldırmayacağı bir boyut kazanabilir.
Unutulmaması gereken; Bugündudak bükerek, burun kıvırdığınız bu konunun istikbalde sizleride sarıp sarmalayarak içine alması ve benzer bir manzara içinde size de rol verme olasılığıdır.
İşte salt bu nedenle dahi olsa demokrasiyi ve hukuku bütün kurum ve kurallarıyla korumalı ve yaşatmalıyız.
Çünkü o demokrasi ve Hukuk bir gün sizede lazım olacaktır. Genel tanımının daşındı bir teşhisle yaşamın aktığı her alanda ve her zaman diliminde sizede elzem bir şekilde gerekli olacaktır diyorum.
Hukuk dışı her eylem, yeni ve daha kapsamlı gayri hukuki alanların davetkarıdır. Bir olay küçük dahi olsa onu münferit sayarak , basite almanız demek onu tolere etmekle karşılık bulacaktır. Bu durum ise hukuksuz yaşam alanlarının genişlemesine tekabül eder ki, sonunda hukuksuzluk hukuka hükmeder hak gelir.
Fransız işgaline karşı direnmeyi başaran bu anlı şanlı asilkanlı şehir, çetelerin işgaline ve cerbine teslim olmamalıdır.
Yorumlar