Yaşadığımız kent Gaziantep'te eğer vatandaşların büyük bölümü gürültü konusunda bir dokunup bin ah işitecekduruma gelecek kadar dertli ve şikayetçi ise, bunu yok saymamız mümkün değil..
Geçen hafta konuya değinmiş ve özellikle gece yarılarına kadar yapılan gürültüler ile sorumsuz ve KANUNSUZ HAVAİ FİŞEK atımı konusunda yetkililerin dikkati çekmeye çalışmıştım.. Sadece havai fişek değildi şikayetimiz..Bunu da Belki Türkiye'nin en gürültülü şehri olma noktasına geldikdiye özetlemiştim zaten.. Bunu vatandaşlar da çok iyi biliyor dile getiriyor..
O yazımdan sonra mesaj gönderen Murat Serbetci Helede gece yarısı düğün konvoylarının kornaları artık yeter dedirtiyor diyecek noktaya gelmiş ve öfkesini ifade etmiş.. Orhan Baydar ise ambulans sirenlerini de unutmayalım. Saat 03 de yollar boş trafik yok, ama siren sesi sonuna kadar açık.. El insaf yani, yokmu bunun bir sorumlusu. Her türlü aracın korna sesine de acil çözüm bekliyoruzdiye eklemiş.. Gulisa Yıldırım ise gönderdiği mesajda kesinlikle katılıyorum bizler havai fişek gösterileri için gereken yasal izinleri alıp 450 tl izin bedeli ile A sınıfı atış ehliyeti olan kişilerle saat 21. 30a kadar gösterimizi bitirmek zorundayken 25 lik 2 paket havai fişeği gecenin bir yarısı atanlar keyiflerini sürüyor. Yetkililer ise iş işten geçtikten sonra lütfen gidip tespit edebilirlerse (ki genelde o ona o ona atıyor) işlem yapıyordiyerek bir başka çarpıklığı dile getiriyor.. Bir diğer okuyumuz ise gönderdiği mailde, merhaba Sayın Özekşi, Hiç huzurumuz olmayacak mı? konulu yazınızdan dolayı teşekkür ve desteğimi iletmek amacıyla bu maili gönderdim.Gece yarısı havai fişeklerin, yüksek sesli müziğin çıkardığı gürültüden dolayı uykularından korkarak uyanan çocuklarım için....Hasta ve yaşlılarımız için teşekkürlerdemiş. Bu arada Böyle bir kültür olamaz, olmamalı. Kültür değerler bütünüdür, değerleri barındırır. Etrafa, çevreye rahatsızlık vermenin değer katında yeri yokturşeklinde yorum yapmış.. Bir başka okuyucum ise telefonda Ökkeş bey bu işte belediyeler örnek olmalı.Şahinbeyde festival düzenleniyor, belediye gece yarısı havai fişek atıyor. Önce onlar sorumlu davranmalıdiyerek Mehmet Tahmazoğlu'nun dikkatini çekiyor. Neyse ki, meclis toplantısında CHP'li Nihat Bencan konuyu gündeme taşıdı ve belediyenin öncülük etmesini istedi. Sayın Tahmazoğlu ise bu öneriyi dikkate değer bularak bir araştırma yapılmasına karar verdi. Umarım söylenenler orada kalmaz..
BU ÇAĞRI SIRADAN BİR ÇAĞRI DEĞİL
Biliyorsunuz gazetemizde hafta boyunca vatandaşların bu konudaki şikayetlerine yer verdik.. Tabii birde gelen mailler var..Hele bunlardan birisi var ki, asla yayınlamamazlık edemeyiz.. Sayın Ahmet Tan öyle bir yazı yazmış, öyle bir çağrıda bulunmuş ki, bunu sizlerle mutlaka paylaşmalıyım.. İşte Dr. Ahmet Tan'ın gürültü konusundaki adına isyan mı dersiniz, yoksa bu işin son noktaya geldiğinin belgesi mi dersiniz, ne derseniz deyin ama her satırına katıldığım şikayeti..Gelin birlikte okuyalım..
Bu açık bir çağrıdır
En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyerek söze başlamak istiyorum.Eğer ciddi tedbirler almaz ise yarın, öbürsü gün bizi niye rahatsız ediyorsunuz diye çıkabilecek tartışmalarda cinayetler işlenirse hiç kimse şaşırmasın.
Bunu tahmin edebilmek için kahin olmaya gerek yok.Bu ucube uygulamaya birilerinin dur demesi gerekiyor.Gaziantep?in düğünlerinden söz ediyorum. Allah hayırlı, uğurlu etsin.Tabi ki her ailenin en mutlu anıdır evlatlarının mürüvvetlerini bir düğün ile görmek.Buna hiç kimsenin itirazı yok, olamazda.
Ama her şeyin bir usul ve adabı vardır.Usul ve adabına uygun ise bizlere hayırlı olsun demek düşer. Usul ve adabına uygun değilse orada anarşi ve huzursuzluk başlar.
Malum Gaziantep?te düğün sezonu başladı.Açıldı açılmasına da, bu sene her senekinden daha gürültülü, patırtılı başladı.Önceki senelerde nispeten düzenli şehirleşmenin olduğu mahallelerde, 4-5 kattan yüksek evlerden oluşan mahalle aralarında pek düğün yapılmazdı.
Bu tür düğünler daha çok 1-2 katlı çarpık şehirleşmenin olduğu kenar mahallelerde yapılırdı.Bu da genellikle kimseyi çok rahatsız etmediği için normal karşılanırdı.
Ancak bu gün durum çok değişmiş maalesef.Adamlar hiç kimsenin rızasını almadan 7-8 katlı sitelerin boş buldukları alanına ne olduğu belirsiz orkestraları koyarak 1-2 gün devam eden, her gece saat 12?ye kadar yüksek ses düzeyi ile bangır bangır bağıran düğünleri çok rahat yapabiliyorlar.
Bırakın etraftaki apartmanları, 200-300 metre uzaktaki apartmanlarda oturan insanları bile rahatsız edebilecek ses düzeyi ile düğünler yapılıyor.Orkestranın kurulduğu çevrede oturan yaşlı bir amca, yaşlı bir teyze, iki üç gün önce huzurla bebeğini dünyaya getiren bir anne, ?senin sakin bir ortamda dinlenmen lazım? diye hastaneden yeni taburcu olmuş bir hasta veya kendi evinde huzurla oturmak isteyen herhangi bir insan olabilir.
Bunları kimin rahatsız ve huzursuz etmeye hakkı var?
Hangi kanunda böyle bir hak yazar? Neden kimse buna ses çıkarmaz?
Marka şehir Gaziantep?in bu marka uygulamasının kesinlikle disipline edilmesi gerekiyor.
Gaziantep Valisine, Çiçeği burunlarında Gaziantep Milletvekillerine, Büyükşehir belediye Başkanına, Şahinbey ve Şehitkamil Belediye Başkanlarına, il ve Merkez ilçe Emniyet Müdürlerine, GTO ve GSO Başkanlarına açık bir çağrıdır bu.
Bir vatandaş olarak böyle bir hakkımın olduğunu düşünüyorum.
Peki neler yapılabilir?
Öncelikle apartman ve site aralarında her ne suretle olursa olsun düğün ve benzeri faaliyetler yasaklanmalı.Bu tür organizasyonlar için Belediyelerimizin sosyal tesisleri veya uygun park alanları kullanılabilir.Belediyelerimizin bunun için hızlı bir şekilde alt yapıyı oluşturmaları gerekiyor.Gaziantep her zaman farklı bir şehir olmuştur.
Eminim bunda da farklılığı gösterecektir, göstermesi gerekiyor.Yoksa yazının en başında zikrettiğim derin huzursuzluk konusunda çok mütereddidim.
Lütfen bu çağrıya kulak verin.Yapacağımız mutlaka bir şeyler var. Dr. Ahmet TAN
PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ
Evet.. Bu konunun peşini bırakmayacağız..Bize darılan olabilir. Bu iş böyle gelmiş böyle giderdiyen çıkabilir.. Sayın Emniyet Müdürümüz sessiz kalmaya devam edebilir.. Belediye başkanlarımız seyirci kalmayı sürdürebilir..Sivil Toplum Örgütlerimiz uykularından uyanmayabilir..Siyasi partilerimiz boş verebilir.. Ama biz etmeyeceğiz..Sürekli gündemde tutarak yasaların uygulanmasını isteyecek, gece yarılarına kadar büyük bir kesimi rahatsız eden küçücük gruplara meydanı boş bırakmayacağız..
ŞAHİNBEY'DEN ŞİKAYET VAR
Madem bugün ağırlık noktamız şikayetler konusu. O zaman Şahinbey'de oturan bir vatandaşımızın gönderdiği maili de yayınlayalım..
Ökkeş bey merhaba
Gazetenizin abonesiyiz ve her pazartesi kapak yazılarınızı takip eden bir okuyucunuzum. Son zamanlardaki gürültü konusuna göstermiş olduğunuz duyarlılıktan ötürü size teşekkür ederim.Dikkatinizi çekmek istediğim benzer bir konu var. Ben, Karataş yolu üzerinde yapılan ve yapımı kısmen devam eden ŞAHİNBEY PARKI'nın, güneykent kısmındaki, parkın hemen üstündeki sitede oturuyorum. (Karataşa giderken erdem koleji ışıklarından sağa döndükten sonraki keskin virajın üstü) Parkla bizim ev arasında sadece bir yol var. Evin önünün açık olması ve park manzarası evi almamızdaki en büyük etkenlerdi. Ancak şu an öyle bir hale geldi ki, büyük bir zevkle ve hevesle aldığımız evimiz, satmayı bile düşünür olduk. Bizim site ile park arasına moloz dökülüp kot yükseltildi ve burç kavşağına doğru bir yol yükseltildi. Kamyonlarca moloz yığıldı, silindirler ekskavatörler çalıştı, yol dolduruldu, silindirler gelip yolu düzledi. Önce, yolun yağmur yemesi ve iyice oturması gerekir diye yolu öylece bıraktılar. Ancak o yolun üzerinden iki kış geçti ve yol betona döndü resmen. Yol oturabileceği kadar oturdu artık. Ancak maalesef yol ile ilgilenen yok. Yolun kenarı her akşam tesbih gibi sıralanmış arabalarla dolup taşıyor. ve tüm araçlarda içki içilip YÜKSEK SESLE müzik dinleniyor, ve ne acıdır ki oraya gelip içen ve müzik dinleyen hiçbir vatandaşımız bu evlerde aileler oturuyor, acaba rahatsız olurlar mı diye bir endişe taşımıyor. Ben müdahale etsem silahı çekip vuracak belki de.İlk bakışta çözüm gibi görünen araçları uyarıp oradan uzaklaştırmak aslında çözüm olmuyor. Çünkü, polis aracı gelip araçları oradan uzaklaştırıyor ancak emin olun beş dakika sürmüyor, yeni araçlar geliryor. Üstüne üstlük gelen polis aracıda sirenini son ses öttürerek oradaki araçlara megafonla bağırıyor, sireninden ilginç sesler çıkarıyor ve mahalle sakinlerini daha çok huzursuz ediyor. Bu şekilde sorunun çözülebileceği düşünülüyor ancak emin olun sorunun çözümüne hiç faydası olmayan bir yöntem dediğim gibi aksine daha çok huzursuz ediyor. Oranın çözümü, o yolun bir an önce asfltlanıp kenarına seyir kaldırımının yapılması ve böylece araçlara duracak yer kalmamasıdır. o zaman hem site sakinleri rahat etmiş olacak hem de belediye üzerine düşeni yapmış olacaktır. Konuya göstereceğiniz hassasiyet için şimdiden çok teşekkür eder, başarılar dilerim. ENGİN KIZILBULUT
Hepinize iyi haftalar