Partilerden gelen haberlerin yanısıra, gelişmelerin perde arkasını da öğrenmeye çalışıyoruz..
AK Parti daha önce de yazdığım gibi bundan önceki seçimlerde aldığı oy oranını yakalayamayacak gibi gözüküyor. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu iyi geliyor.. Seçim beyannamesi herkesin ilgisini çekiyor. Ciddi ciddi insanların CHP'yi tercih etmesini sağlayacak vaadlerde bulunuyor.. Yok edilen orta sınıfa, esnafa sahip çıkıyor. Öğrencileri ve gençleri yanına alıyor.. Ekonomi politikasında AK Parti'yi zorlayacak projeler üretiyor.. Buna mütevazi kişiliği ve yapmış olduğu konuşmalardaki davranışlarıyla güven veriyor. En azından CHP'liler dahil kararsız olanları heyecanlandırıyor.. Bu çok önemli bir gelişme..
Ne tuhaf, Kılıçdaroğlu'nun enerjisini ve vermiş olduğu sinerjiyi, önceki dönemlerdeki Recep Tayyip Erdoğan'ın bizlerde yaratmış olduğu heyecana benzetiyorum..Yani roller biraz değişmiş durumda. O mazlum ve mağdur Recep Erdoğan görüntüsü maalesef gitti gibi.. Artık çevresinde zenginler yaratan, ünivers ite genclerine adeta savaş açan, sınavlardaki hile ve şifre olaylarına tek taraflı bakan, ülkeyi gerginliğe sevkeden, kendisi gibi düşünmeyenleri düşman gibi görerek hedef alan bir Erdoğan var.. Bu görüntüsü elbette hepimizi üzüyor.. Çünkü O Türkiye'nin Başbakanı..Herkese kucak açması lazım..Önceleri böyleydi zaten.. Hepimiz bir yanını sevmiş ve takdir etmiştik.. Ama şimdi aynı duyguları hissedemiyoruz..Türk halkı olarak farklı bir görüntü veriyor..İnsanlar kendisini sevme yerine korkma, çekinme, ürkme gibi duygulara sevkedilmiş vaziyette.. İşte bu görüntü herkesin kafasını karıştırmış durumda..

AK PARTİ DE ESKİ HAVAYI GÖREMİYORUM

Gelelim şehrimizdeki görüntüye.. Gaziantep'te durum elbette AK Parti lehine gibi gözüküyor.. Ama Türkiye genelindeki AK Parti aleyhine esebilecek bir rüzgar şehrimizi de etkileyecektir, bunu gözardı etmemek gerekir.. Bir kere şunu net bir şekilde ifade etmem gerekirki, AK Parti'de bundan önceki olumlu havayı göremiyorum..Milletvekilleri adayları arasında şimdiden görünen gizli çekişmenin ileride sıkıntılar yaratabileceği tahmin ediliyor.. Dahası bundan önceki seçimdeki dayanışma, bağlılık ve sevgi havasının bu dönem olmadığı konusunda çeşitli söylemler var.. Bir de Hüseyin Çelik'in liderlik yönünü biraz gözden geçirmesi gerekir diye düşünüyorum.. Bunu söylememin nedeni, bu teşkilat ve mevcut milletvekilleri ve adaylar, Mehmet Şimşek'te yaşadıklarını Hüseyin Çelik'te görmek istiyor.. Sanki orada bir sıkıntı var gibi geliyor.. Bu görüşe katılmayan olabilir, elbette saygı duyarım.. Ancak yine de bu sözlerimi dikkate almalarında yarar var..
Şu asla gözardı edilmesin ki, Recep Tayyip Erdoğan'ın bu anlayışı sürer, Kemal Kılıçdaroğlu'nun rüzgarı da olumlu esmeye devam ederse, Gaziantep'teki CHP'liler de küskünlüğü, öfkeyi, kişisel hesaplaşmayı ve milletvekili adaylarıyla ilgili sıralama kırgınlığını bırakırsa, hiç kimsenin tahmin edemeyeceği sonuçlar çıkabilir diye düşünüyorum.. Buna bir de Ali Peri'nin Makina Mühendisliği Odası Başkanlığı anlayışından sıyrılması ve attığı her adımın sonrasında, neler olabileceğini hesaplayarak hareket etmesi gerektiğini de eklemek istiyorum.. Birazcık da çevresine dikkat etmesini tabii..

DOĞU OYLARINDA ŞİMŞEK VE ÇELİK ETKİSİ FARKLI OLABİLİR

Bunu ifade etmemin birinci nedeni, doğulu ve kürt kökenli vatandaşların oylarının bu kez önceki seçimdeki kadar AK Parti'ye akmayacağıdır..Çünkü BDP bu kez Gaziantep'ten vekil istiyor. Onun içindir ki, Akın Birdal gibi önemli ismi bağımsız aday gösterdi.. Bu tercihi kimse sakın yaban atmasın..Gaziantep'teki doğu oyları için bu zamana kadar ağırlığını koymayan BDP, bu kez bastıracaktır.. Kaldı ki, kimsenin kolay kolay dile getirmediği bir gerçek var..Mehmet Şimşek farkı..Geçen seçim öncesi yaşanan gelişmeleri çok derinlemesine bildiğim için Şimşek faktörünün, AK Parti'ye doğulu oylarının kaymasında çok büyük rolü vardı..
Şimdi Hüseyin Çelik var, ne değişir ki, diyenler elbette olacaktır..Benim yaptığım araştırmalar Sayın Çelik'in, Şimşek kadar geniş bir etki alanı olmadığı yolunda şekilleniyor.. Biliyorsunuz Şimşek Batmanlı..Hüseyin Çelik Vanlı.. Doğu oylarında Van ile Batman ve çevre illeri arasındaki etki alanı Gaziantep için çok farklı.. Gaziantep'te göç ağırlığı Van ve çevresiyle değil, Şanlıurfa'dan başlayıp Diyarbakır, Mardin, Hakkari ve Siirt'e uzanan bir hat üzerindeki il ve ilçelerin yoğunluğu ve tutkunluğu ile güç kazanmıştır..
Her ne kadar Hüseyin Çelik yıllarca bakanlık yapmış ve şu anda hükümet sözcüsü görevini sürdürmekte ve hayli etkili bir konumda olsa da, yine de Gaziantep'te Mehmet Şimşek'in yarattığı sinerjiyi yakalama konusunda zorlanacaktır..Bu şahsi görüşümdür..Yanılma payım saklıdır..

BU ARAŞTIRMA EĞİTİMDEKİ DURUMUMUZUN FOTOĞRAFIDIR

Bir haber okudum ve sizlerle paylaşma gereği hissettim.. Şehrimizdeki eğitim durumunu da önemli derecede ilgilendiren bu gerçek, aslında ülke olarak nereye gittiğimizin fotoğrafıdır.. Lafı uzatmayalım ve bu haberi birlikte okuyup, sonra da şapkamızı bir kez daha gözümüzün önüne koyalım:
Avrupa Birliği eğitimde hedefler raporunun 7?ncisinde 2020 için hedefler konuldu. Raporda eğitimi terk oranı, başarı ortalaması ve yetersiz öğretmenle Türkiye son sırada.

Avrupa Birliği, 2020?ye kadar izleyeceği eğitim planını ve kıstaslarını yayınladı. 174 sayfalık komisyon raporunda Türkiye?nin eğitim alanında sınıfta kaldığı bir kez daha görüldü. 7?ncisi yayınlanan raporda Türkiye, eğitim terk oranı, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, eğitime yatırım ve erkek-kadın öğrenci farkında AB?ye üye ve aday ülkelere göre oldukça geride kaldı. Raporda Türkiye?nin daha önce yayınlanan PISA sonuçlarına da atıf yapılarak ?Fen bilimleri, sözel, matematikte kısıtlı yükselişi devam ediyor ama ortalamanın çok altında? yorumu yapıldı.Türkiye, 2009 verilerine göre Polonya, İtalya, Almanya, İngiltere, İspanya ve Fransa?dan sonra 6920 öğrenciyle ERASMUS değişim programıyla AB?ye en çok öğrenci gönderen ülke oldu. Komisyon ellerindeki verilere göre Türkiye?de gayri safi yurtiçi hasılasının sadece yüzde 2.86?sının eğitime ayrıldığını yazdı. Bu oran Belçika?da yüzde 6.02 İzlanda?da yüzde 7.

Öğretmenler de yetersiz
-18-24 yaş arasında eğitimi bırakan Türkler?in oranı yüzde 44.3. Avrupa Birliği ortalaması yüzde 14.4. AB, bu rakamı 2020 yılında yüzde 10?a çekmeyi hedefliyor. 
-Türkiye?de yüksek eğitimli kesimin nüfusa oranı yüzde 14.7. AB ortalaması ise yüzde 40.
-Türkiye?de erkeklerin yüzde 37?si eğitimi yarıda bırakırken bu oran kadınlarda yüzde 50.2
-Türkiye?de ilk ve ortaöğretimdeki öğrencilerin yüzde 60?ından fazlası mesleki açıdan yetersiz öğretmenler tarafından eğitiliyor. Türkiye, ?Öğretmenlerin kendisini geliştirmesi? açısından da son sırada. 



Anaokuluna katılım (4 yaş)
Türkiye: %34.4 AB: %92.3 FARK: %58


BAŞARISIZLIK LİSTESİ

Sözel başarısızlık
Türkiye: %24.5 AB: %21.3 FARK: %3.2

Matematikte başarısızlık
Türkiye: %42.1 AB: %22.2 FARK: %19.9

Fende başarısızlık
Türkiye: %30 AB: %17.7 FARK: %12.3 

Hepinize iyi haftalar