HASSASİYETLERİMİZ, DEĞERLERİMİZ KAYBOLUYOR
Genellikle gürültü konusunda yıllardır bir noktaya dikkat çekerim..Komşuluk, mahallelilik ilişkileri.. Birisinin acısı diğerinin acısı.. Birinin sevinci diğerinin sevinci.. Bu konuda onlarca yazı yazdım..Mahallede cenaze olduğunda, yüksek sesle müzik çalınmaması gerektiğini, bunun ne kadar acı vereceğini detaylarıyla anlattım..Empati yapıldığında bunun çok kolay anlaşılabileceğini ifade etmeye çalıştım..
Bunlar o kadar önemliydi ki.. Belki yine örnekleri yaşanıyordur..Ama galiba bunları artık parmakla gösterecek kadar azalttık..Şahsen yaşayanlar çoktur bu olumsuzlukları..Cenazesini toprağa verdiğinin akşamı, komşusunun nişanı, kınası, veya sokakta yapılan düğünü o yas tutan aile için ne kadar zordur bilirmisiniz..Veya hastası olan aile için..Yaz mevsiminde sıcaklar nedeniyle zorlukla uyuduğu sırada gelen gürültü yüzünden uyanan, yaşlılarımız ve çocuklarımız..
ŞEHİDE BİLE SAYGIMIZ KALMADI
Maalesef tüm bu olumsuzlukları Gaziantep'te ikamet edenler yaşamaya başladı..Çoğumuz sineye çekti, çoğumuz şeytana lanet deyip boşverdi.. Ama öyle durumlar vardır ki, ne sineye çekilir, nede şeytana lanet deyip boşverilir.. İşte o olay Şehidimizin cenaze evinde yaşandı..Evlatlarını kaybeden aile acılar içinde kıvranırken, aynı mahallede düğün yapılmasına, havai fişek atılmasına tahammül edemedi..Neyseki sağduyu galip geldi..Polis zamanında müdahele etti de, şehidimizin ailesi sakinleştirildi..
Şimdi acaba bu olaydan ders çıkarılabilirmi dersiniz.. Elbette düğünü olan aileye fazla bir şey diyemiyoruz..Çünkü düğün tarihi verilmiş, genç çiftler bu günün heyecanı ile en mutlu günlerini yaşamak istiyor..Elbette belki de hiç tanımadıkları bir ailenin çocuğu şehit olunca haliyle yaptıkları düğünün kendileri için mutluluk, ama şehit ailesi için büyük acılar vereceğini düşünemezler.. Ama işte orada sağduyu, hassasiyetlerimiz ve duyarlılıklarımız devreye girmeli.. Aile büyükleri o düğünü en azından daha sessiz, kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde yapılması için harekete geçmeli.. Şehit haberinin duyulmaması imkansız, çünkü aynı mahalleden.. Veya o aileye çocuklarının ölüm haberini ileten güvenlik güçlerimiz çevresel faktörleri araştırabilip, o gece orada tedbirler alabilmeli..Nihayetinde ortada gencecik bir fidanın şehit olması gerçeği var..
ESKİDEN BÖYLE DEĞİLDİ
İşte en önemlisi bu düşüncede yatıyor.. Komşular, mahalleliler, akrabalar, güvenlik güçlerimiz...Hepsi bu gibi durumlarda kendilerine ayrı bir sorumluluk yüklemelidirler..Kaldı ki, eğer düğün mahalle ortasında yapılıyorsa, hele hele yıllardır dile getirdiğim ama bir türlü sona erdiğini göremediğim havai fişekler meydanda atılıyor ise, bu ayrı bir vahameti getiriyor.. Bakın dün çok değer verdiğim Müslüm Geçili adındaki bir okurum bu konu hakkında mail atmış..Ben lafı fazla uzatmak istemiyor ve sizlerle paylaşıyorum:
"Yıllar önceydi, bir yakınımız vefat etmişti ve aynı mahallede bir düğün vardı. Düğün sahipleri yanımıza gelip taziyede bulundular ve kendilerinin düğünü olduğunu ancak cenaze sebebiyle çalgı olmayacağını söylediler ve cenaze evine düğün yemeğinden getirerek bizim acımıza ortak oldular. Büyüklerimizde onlara teşekkür ettiler. Düğün de Allah'ın emri, ölümde dediler. Ne oldu da biz ölüye, diriye saygıyı unuttuk? İnsani değerlerimizi yitirdik? Oysa ben çocukken komşumuz vefat etmişti de 3 - 4 gün evimizde tv izlenmemişti... Ya şimdi..?
ASFALT İÇİN BELEDİYELERİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUZ
Asfalt çalışmalarında her üç belediyeninde kolları sıvaması güzel bir gelişme. Her sene yamalarla idare eden belediyelerin bu kez sıfır asfalt kararlığı göstermesi hoşumuza gitti. Hatırlarsanız aylar önce, yolların çok kötü görüntüsü ve araçlar için büyük sıkıntılar yaşatması sonucu, asfalt konusunda belediyelere tavsiyede bulunmuş ve "lütfen yollara yama yapmayın"demiştim. Doğrusu gazetemizin manşetinde olduğu gibi "KAYMAK"gibi yollara kavuşmamızın keyfini elbette yaşıyoruz. Bu konuda belediyelerimize teşekkür ediyoruz. Bu konuda tek endişem, dökülen asfaltın standartlara uyup uymadığı. Ocak ayında İsfalt'ta teknik eğitim şefi olan Mehmet Tahir Deniz, gazetemize yaptığı ziyarette, Gaziantep, Kilis, Osmaniye, Adıyaman, Kahramanmaraş, Şanlıurfa illeri ile içle belediyelerinin personellerine asfalt konusunda eğitim semineri düzenlediklerini söylemiş ve ' asfalt seminerinde, teknik konularda uzman eğitmenlerimiz A'dan Z'ye asfaltı anlatıyor. Bu seminerlerden sonra özellikle belediyelerin fen işlerinde çalışanlar asfalt konusunda ciddi bir bilgi birikimine sahip oluyorlar"demişti. O seminerlerin işe yarayıp yaramadığını birkaç ay sonra, hatta yıllar sonra göreceğiz nasıl olsa.. Umarım uzun yıllar kalıcı olur da, bu şehrin yolları eski hallerine dönmez..
ESKİ KIRKAYAK BAHÇEMİZİ İSTİYORUZ
Kırkayak Gaziantepli için bir tarihtir.. Kırkayak bir Kültürdür.. Kırkayak adı üstünde 40 adet sütunlu ayaktan oluşan, 114 yıllık parktır. Dillere destan olan, hakkında kitaplar yazılan Kahvesiyle, ikindi sazlarıyla tarihe mal olmuş bir parkımızdır.. Özellikle Gaziantep'in manevi yönlü kültüründe değişik bir misyona sahiptir..
Ama şimdi o Kırkayak adeta bir Pazar yerine dönüştürülmüştür.. Amacından, tarihsel işlevinden uzaklaştırılmıştır.. Oysa o bölge buram buram tarih kokmaktadır. Karşısında Bayazhan Asım Güzelbey'in girişimiyle kurtarılmış, Gaziantep'e yeniden kazandırılmış, tarihi ve kültürüyle, sosyal yaşamın birleştirilmesi sonucu, şehrimize gelen herkesin uğrak mekanı haline getirilmiştir.. Karşısındaki Kırkayak parkı ise, adeta bir pazaryeri kimliğine sokulmuştur..Burada Çadırlar kuruluyor, panayır yeri gibi Gaziantep'in merkezinde olmaması gereken görüntülerle, şehrin kültür turizmine yakışmayacak bir niteliğe büründürülüyor..
Şahinbey Belediye Başkanı Sayın Mehmet Tahmazoğlu'nun Kırkayak parkının tarihsel niteliğini koruması gerektiğini düşünüyoruz.. 1898 yılında zamanın Belediye Başkanı Izrapzade Ahmet Hamdi Efendi (Barlas) tarafından yaptırılan bu parkımızın, 40 sütundan oluşan ayaklarının daha belirgin ve görsel olarak ortaya çıkarılması için harekete geçmesini bekliyoruz..Bu parkımızdaki etkinlikleri ise, daha farklı mekanlarda yaptığı takdirde, o bölgenin tarihsel bütünlüğüne ciddi katkıda bulunacağını söylemek istiyoruz.. Ve kendisinden "ESKİ KIRKAYAK PARKIMIZI" geri istiyoruz..
HEPİNİZE İYİ HAFTALAR