Bu yazım 07.03.2022 tarihinde yayınlandı. Yani 2,5 sene filan önce. Attığım başlık şimdi okuduğunuzda normal gelecek biliyorum, çünkü artık benzinde ve motorinde 50 lira sınırına dayandık. Ekmek de o rakamlara geldi zaten. Ramazan öncesi veya bayram sonrası mutlaka zam yapılacak ve bir pidenin fiyatı tahmini 12,5 lira olacak. Hemen söyleyeyim; bir kere artık bu bilgi ve haberler beni şaşırtmıyor. Çünkü bizleri öyle bir alıştırdılar ki, içimiz dışımız zam oldu. Onun içindir ki, bazen geriye dönüp yazdıklarımı okuyorum. Okudukça içim burkuluyor, canım yanıyor. Dünyada en yüksek enflasyona sahip ülkelerin başında geliyoruz artık. Hele gıda enflasyonunda Dünya birincisiyiz. Bakın lütfen TÜİK kaynaklı bu tabloya. Akıl alır gibi değil ama maalesef….

Şimdi dönelim 2,5 sene önceki yazıma Ne kadar fark var değil mi şimdiki ile. Oysa bu fiyatlara adeta isyan etmişiz o zamanlar.  Ama öngörüm beni o kadar doğruluyor ki, ekmeği geçtik sayılır benzine ise ulaşmak üzereyiz… Buyurun birlikte okuyalım…

EKMEK 10 BENZİN 50 LİRA

Artık her şey kontrolden çıktı. Elektrik, doğalgaz derken akaryakıt bombardımanına bu ülke nasıl dayanacak işte orada şüpheliyim. Çünkü her gün alay eder, hatta küfür yapar gibi peş peşe gelen zamlar işi çığırından çıkartacak noktaya geldi. Ki, bir zamanlar 6 lirayla dünyanın en pahalı benzinini kullanıyoruz diye avaz avaz bağırırken, fiyat şimdi 20’ye dayandı, tabii yanına motorini de alarak. LPG bile 10 lirayı geçti. Bu gidişle ekmek 10, benzin-motorin 30-35 derken 50 liraya dayanırsa hiç şaşmam… Zaten bu gidişat öyle bir gidişat ki, bu halk nasıl altından kalkacak doğrusu çok merak ediyorum. Çünkü vatandaşın mutfağı ve cüzdanı ile hangi iktidar olursa olsun bu kadar oynayamaz.

BU GİDİŞLE VENEZUELA’YI YAKALAR HATTA GEÇERİZ

Seriye bağlanan zamlar sadece benzin ve motorin değil tabii… Tükettiğimiz her şey zamlanacak. Son 2 yıldır yazıyorum bu gidişin sonu küçük Venezuela’ya çıkar diye. Bakın süratle Venezuela’ya yaklaşıyoruz. Dünya enflasyon liginde Venezuela, ocaktaki yüzde 472’lik oranla ilk sırada bulunuyor. Sudan, yüzde 260’lık yıllık enflasyonla ikinci sırada bulunuyor. Listede yüzde 240’lık oranla Lübnan üçüncü, yüzde 139’luk oranla Suriye dördüncü, yüzde 77,3’lük oranla Küba beşinci, yüzde 66,1’lik oranla Zimbabve altıncı, yüzde 61,5’lik oranla Surinam yedinci sırada bulunuyor.

Ve sonrasında Şubat'ta yüzde 54,44’lük yıllık resmi tüketici enflasyonuyla Türkiye, bu alanda dünyada 8. sıraya yükseldi. Bunun birde resmi olmayan sonuçlara bakıldığında gerisini siz hesap edin.

TARIM ÜRÜNLERİ İHRAÇ EDEN ÜLKEDEN İTHAL EDEN ÜLKEYE

Şimdi kendimizi yavaş yavaş alıştıralım ve tükettiğimiz tüm gıda madde ve ürünlerinde şu andaki günlerimizin kıymetini bilelim. Bu köşede bir süre sonra birinci derecede tüketilen ekmeğin 5 lira ilerleyen süreçte 10 liraya satılacağını yazacağımı adım gibi biliyorum. Yağı, peyniri hububat ürünlerini teker teker yazmama gerek yok. Hepimiz dua edelim de Rusya-Ukrayna arasındaki savaş sona ersin. Çünkü Türkiye, Rusya ve Ukrayna'dan buğday, arpa, mısır, ayçiçeği, yem sanayinde kullanılan kepek, küspe gibi birçok ürünü ithal ediyor. Dünya gazetesinden Ali Ekber Yıldırım, durumun vahametini ortaya koyarken, ürün bazında en fazla ithal edilen ürün olan buğday için Türkiye’nin, 2021'de 8,4 milyon ton buğday ithal ettiğini ve 2,5 milyar dolar ödediğini belirtiyor. Sırayla soya, ham ayçiçeği yağı, kepek ithali için akıl almaz paralar ödenen rakamlar insanı şok edecek cinsten. Tabii tüm bunların sebebi, verimli ve tarıma uygun zengin toprakları olan ülkemizin betonlaştırılması ve tarımı yok edecek noktaya gelinmesi. İthalatçı ortaklarla ülkenin tarım ülkesi olmaktan çıkarılması. Tüm bunlara karşın gıda ürünleri açısından bakıldığında Türkiye'nin tarım ve gıda ihracatında ilk sırada Irak, ikinci sırada Almanya olduğunu ama döviz girdisinin ithalatın altında kaldığı gerçeğini unutmamak gerekiyor.

ALLAH BU GÖZÜ DÖNMÜŞLERE NE YAPSIN

Sonuç olarak Türkiye’de hepimizi zor günler bekliyor. Hatta bu günler daha iyi günlerimiz demeliyim. Ülkenin marketler zincirinde kontrolden çıktığını, halkı adeta soyan, mal stoklayan, her günü bıraktık saatlik etiket değiştiren bir zihniyetin var olduğunu söylemeliyim. Allah yardımcımız olsun diyeceğim ama bu ahlaksızlığa bu gözü dönmüş vicdansızlara Allah ne yapsın demeden geçemiyorum.

Evet… Geldik bu günlere ve şimdi büyük tepki gösterdiğimiz rakamları artık mumla arıyoruz. Her şey o kadar başıboş o kadar acımasızlık hakim ki, aha önümüzdeki hafta Ramazan ayı başlıyor. Etiketler zaten şimdiden katlandı ama ramazan içinde yine katlanacak. Artık bunlara Allah merhamet versin filan demiyorum. Çünkü bu ahlaksızlar Allah’tan da korkmuyor…

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR