Yaptıklarını yıkıyorlar, Mustafa Kemal !.

Hani bir vakitler, Kubilay’ı kestiler.

Çün buyurdun, kesenleri astılar.

Sen uyudun, asılanlar dirildi. 

Mustafa’m, Mustafa Kemal’im !..

Atilla İlhan’ın Mustafa Kemal adlı şiirindeki bu bölüm, 1930 yılında Menemen’de Derviş Mehmet ve müritleri tarafından başı kesilerek öldürülen “Devrim Şehidi” Mustafa Fehmi Kubilay’a atfedilmiştir. 

101 yıllık Cumhuriyet kurulduğu ilk günden bugüne kadar gericiliğin ve bölücülüğün kıskacında kalmış, bu yolla rejim ve devlet düşmanlığı, cumhuriyet yıkıcılarının nihai hedefini oluşturmuştur. 

Bir tarafıyla gerici, diğer tarafıyla bölücü isyanlar emperyal başkentler tarafından desteklenerek finanse edilmiş ancak Devrimci Cumhuriyetin mukavemetiyle bertaraf edilmişti. 

Mustafa Kemal ve onun silah arkadaşları anti - emperyalist bir ulus devlet inşa ettiler. 

Buna mukabil feodal gericiliğin ve ırkçı bölücülüğün hortlatılması İngiliz işbirlikçisi Şeyh Sait ve Fransız beslemesi Seyit Rıza gibi figürlerle Cumhuriyete kafa tutma seansları, günümüzde tarihten rol çalan devşirilmiş siyasetçiler tarafından sahnelenmek isteniyor. 

AKP marifetiyle Cumhuriyet Devletinin siyasal mabedi sayılan Gazi meclise Hizbullah Terör örgütünün siyasi uzantısı olan Hüdapar’ın taşınması, PKK’nın uzantısı DEM Partiden sonra ikinci bir terör partisinin kendine mecliste yer bulmasını sağladı. 

Cumhur ittifakının sağladığı imkanlarla TBMM’de temsil olanağı bulan ve bu yolla dokunulmazlık zırhı elde eden HÜDAPAR Genel Başkanının “Ahmağa söylermiş gibi söylüyorum. Dördüncü maddeye karşıyız” çıkışı hangi akıldışı cesaretin bir dışa vurumudur?

Türklükle, Türkçeyle, Atatürkle, Cumhuriyetle sorunu olanları TBMM’ye transfer etmekle kalmayıp, Malazgirt’te birlikte saf tutanlara, Ahlat’ta Selçuklu anıt mezarına bir çanta gibi taşıyanlara Müsavat Dervişoğlu’nun verdiği cevap manidardır. 

4. Maddeyi tartışmaya açarak ilk 3 maddeyi bertaraf etmeyi amaçlayan bu yeşil başlı zehirli halin karşısında, her meseleye balıklama dalan MHP’nin içine kapanarak, büzülüvermesi tabanda nasıl bir hayal kırıklığı yaratacaktır bilinmez. 

Ancak “Ahmağa söylermiş gibi söyleyene” haine seslenir gibi seslenilir biline.