YASAKLAMAK ÖNEMLİ, AMA UYGULAMAK VE
HEPİMİZİN YARDIMCI OLMASI DAHA ÖNEMLİ
Gürültü kirliliğinin bu şehirde yaşayanların büyük bölümünü rahatsız ettiği bir gerçek.. Gece yarıları atılan havai fişeklerin korku veren bomba niteliğindeki sesleri, düğün konvoylarındaki araçların gece yarısını geçtikten sonra korna çalmaları, silah sıkmalar ve buna benzer birçok olumsuz gelişmeler üzerine Gaziantep Valisi Erdal Ata çok yerinde bir karar aldı..
Sayın Valiye vatandaş adına dile getirdiğimiz bu soruna duyarlılık gösterip yasaklama getirdiği için, kentte yaşayanlar olarak teşekkür ediyoruz.. Bu karar umarım en kısa zamanda uygulamaya geçirilir. Böylece bu güne kadar yaşananlara dur denilir. Şu bir gerçek ki, bunu uygulayacak olan kolluk kuvvetlerinin yanı sıra, vatandaşların da sorumlu davranması gerekiyor. Herkesin birbirine söyleyip uyarı görevini yapması çok işe yarayacaktır. Mutlaka suistimal edenler olacaktır, işte o zaman görev hepimize düşüyor. Nerede havai fişek atılıyor, silah sıkılıyor, gürültü yapılıyorsa, ki bu gece saat 22.30 dan sonra oluyorsa, acilen 155'e telefon açmaları gerekiyor. Tabii 155'deki görevli arkadaşların da vatandaşların bu ihbarlarını ve şikayetlerini ciddiye alması kaydıyla.. Çünkü maalesef bu yönde oldukça şikayet alıyorum. 155'deki arkadaşların telefon açan vatandaşlarla diyaloglarına biraz özen göstermelerini istiyoruz..Öyle yapılmalı ki, vatandaşlar cesaret alsın, yaptıkları uyarıların ve ihbarların işe yaradığını görerek, sorumlu vatandaşlık görevini yerine getirsin..
Evet.. Şu bir gerçekki, gürültü kirliliği konusunda Sayın Erdal Ata'nın başlattığı yasak uygulamasına hepimiz destek olmalı, tabii biraz da sabır göstermeliyiz. Bu işlerin hemen bıçak gibi kesilmeyeceğini biliyoruz. Nitekim cumartesi gece saat 00.30 ile 40 sıralarında İbrahimli ve Tuğay kavşağı civarlarında havai fişekler atıldı. Osmangazi'den arayanlar silah seslerinden bıktıklarını söyledi. Burç çevresinde zaten silahsız gün geçilmiyor.. Ama bu yasağın başlamasının bile atılmış çok önemli bir adım olduğunu belirtiyor, el ele vererek Gaziantep'i gürültü şehir olmaktan kurtarmalıyız diyorum..
SEÇİMLER BİLİM ADAMLARINA,
AKADEMİSYENLERE BÜYÜK HAKSIZLIK
Üniversitelerde bilim adamlarını, siyasetin bazen hiçte demokratik olmayan yöntemleriyle hareket etmeye zorlayıp seçim yarışına sokmayı çok doğru bulmadığımı belirtmeliyim.. Adil bir yarışma olmayacağını, bilim adamlarının gerçek misyonlarından uzaklaştırılıp, bir dernek seçimi gibi her türlü etik olmayan davranışlar içine sokulmasını oldum olası hazzetmemişimdir..
Ne yazıkki, yıllardır bu yöntem uygulanıyor..İlim ve İrfan yuvaları olan Üniversiteleri yönetecek Rektörler, küçük hesaplar yapmaya, tavizler verdirilmeye, ideolojik davranmaya, hatta şimdilerin moda deyimiyle cemaat gücüne mahkum etmeye yönelik bu sistemin kurbanı ediliyorlar..
YAVUZ COŞKUN'UN YAPTIKLARI-YAPAMADIKLARI
Gaziantep Üniversitesindeki seçim, işte yukarıda bahsettiğim tüm gelişmelerin yaşandığı bir seçim oldu.. Diğer Aday Celaletdin Camcı'yı tanımıyorum. Aslında Celaletdin hoca da kendisini tanıtmak için bu güne kadar bir şey yapmadı..Şahsını sadece resimlerde görebildim. Hakkında söz söylemek bana yakışmaz.. Söylenen en önemli şey, arkasında cemaat gücünün olduğu.. Aslında bu Cemaat işini de sırası gelmişken söyleyeyim, bir türlü anlayamadım. Kimi görsek cemaat diyor, kime sorsak Cemaat'in desteği, veya arkasında Cemaat var diye konuşuyor.. Emniyetin, Yargının, Milli Eğitimin lafı olur olmaz, ön plana Cemaat konuluyor.. Galiba bazı aymazlar kendilerine Cemaat süsü vererek güç elde etmek istiyorlar.. Fetullah Gülen hocamızın bunları duyduğunda ne kadar üzüleceğine, hatta sert tepki vereceğine kesinlikle inanıyorum.. Çünkü Cemaat gücüyle kendilerine maddi -manevi rant sağlayanlara asla izin vereceğini sanmıyorum..
Neyse dönelim asıl konumuza.. Üniversite'de 3. Rektör aday Orhan Özgöztaşı ise zaten adaylık hakkını kullanmış ve medeni bir şekilde yarışa girmişti.. Kendisine saygı duyuyoruz.. Rektör Yavuz Coşkun, aslında Üniversite açısından kötü sayılmayacak bir dönem yaşattı.. Göreve geldiğinde Üniversite hizmetlere, projelere ve kentle işbirliğine AÇ durumdaydı.. Üniversite-Sanayi işbirliği konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyordu.. Bölümler azdı, öğrenci sayısı utandırıyordu.. Sayın Coşkun bu zafiyetleri ve eksikleri iyi gördü, akılcı bir yöntemle siyasetle de arasını sıcak tutarak, Üniversite'nin merkezdeki sorunlarını çözmesini başardı. Öğrenci sayısını yanılmıyorsam 27 bine çıkarttı. Üniversite içerisi adeta şantiyeye döndü.. Yani kısaca belirtmek gerekirse, önemli işler yaptı..
Tabii bunları yaparken, beraberinde yanlışlarda yaptı.. Çevresini oluşturan ekibi kontrol edemedi.. Her kurumda olduğu gibi, doğruyu söyleyen ve gösterenlerin değil, bu işleri adeta meslek edenlerin etkisinde kaldı. Onların bu sayede kendisi adına hareket ederek yaptıkları olumsuzlukları göremedi.. Bir Rektör olarak fazla politik davranmaya başladı. Herkesi idare etmeye kalkışmanın getirisi ve götürüsü dengeleyemedi.. Yani ölçüyü tutturamadı..
UMARIZ GERÇEKLERİ GÖRMÜŞTÜR
Sayın Coşkun tüm bunları maalesef seçimden önce değil sonra gördü.. İyiniyet ağırlıklı, ama bazen kendisini gerçek Yavuz Coşkun olmaktan uzaklaştıran görüntüsünden, umarım bundan sonraki dönemde eser kalmayacaktır.. Gerek Üniversite bünyesinde, gereksede kentte önemli kesimin tekrar Rektörlüğe atanmasını memnuniyetle karşıladığı Sayın Coşkun'un, her şeyden ders alarak, olması gerektiği gibi hareket etmesini bekliyoruz.. Umarım seçimden sonra ihanetler dahil olmak üzere yaşadığı tüm olumlu- olumsuz gelişmeler, tecrübe açısından önünde iyi bir yol haritası olacaktır.. En önemlisi bundan sonra tesbit edeceği yol arkadaşlarının, şu anda başkanlığını yaptığı, kendisine TAKIMDAŞLIK ruhunu yaşatan Kent konseyi ekibi gibi, tek bilek tek yürek olmasını sağlamalıdır..
ASIM GÜZELBEY YEŞİLKENT MEZARLIĞINA EL ATTI
Geçen hafta dile getirmiş ve Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey'in bu mezarlığa gidip rezaleti görmesini istemiştim..Sayın Güzelbey yoğun olunca bu mezarlık için Settar Çanlıoğlu'nu görevlendirmiş. Sadece şunu söyleyeyim Settar Çanlıoğlu mezarlığa gidip o rezaleti görünce beni arayıp "az bile yazmışsın. Bunun hesabı sorulacak"dedi. Ve bahsettiğim şekildeki mezarların en kısa zamanda düzenleneceğini, mezar aralarının da insanların rahatça yürüyebileceği yer haline getirileceğini bildirdi. Biz duyarlı davrandığı için Sayın Güzelbey'e teşekkür ediyoruz. Ancak 1 ay sonra Yeşilkent mezarlığına giderek inceleme yapacağımızı da belirtmek istiyoruz..
PARKOMATLARDAN ALACAKLI KALIYORUZ
Ben yaşadım ama mesele yapmamıştım. Ancak son günlerde telefonlar sıklaşmaya başlayınca yazmak zorunda kaldım. Aracınızı parkediyorsunuz, 1 saat'i 1 dakika bile geçse 2 saatlik parayı ödüyorsunuz.. Parkometreci yapılan itiraz sonucu o saat içinde başka yerde parkedebileceğini ve süreyi kullanabileceğimizi söylüyor elbette.. İşte bu uygulama tartışılıyor son zamanlarda. Gerçekten de şöyle 10 dakika olsa kimse ses çıkarmayacak belki de. Bunu dikkate sunuyorum. Ayrıca son zamanlarda parkometreciler iyice ÇOCUK'laştı.. Küçük çocuklar çalıştırılıyor.. İhalede bunlar varmı bilmiyorum.. Bir şey daha söyleyeyim; Engellilere ait park yerleri hala işgal ediliyor. Bunu da bizzat parkometre görevlileri yapıyor..Hatırlatayım dedim...
OKUYUCU MAİLLERİ
TURİSTİK MEKANLAR PİS, TUVALETLER BAKIMSIZ
Sayın Özekşi teşekkür ederiz şehrin gürültüsü için yazdıklarınıza. Havai fişekler gerçekten korkutucu. Ayrıca gürültü kadar da Turistik mekanların temizliğide gündeme getirilmeli. Kale altındaki kokmuş peynir kokularına ve peynirlere dikkatinizi çekerim. Birde turistik mekanlarda bulunan tuvaletler. Özellikle hanların tuvaletleri bu şehre yakışmıyor. Gidin görün, Gümrük Han yepyeni ama berbat bir tuvalet.. Bu sadece bir örnektir, diğerleri de farklı değil. Turistik restaurant tuvaletleri de mikrop yuvası. Murat Aydın
BEDESTEN KARŞISI YÜKSEK AYDINLATMA YANMIYOR
Ökkeş abi bedestenin karşısında yüksek aydınlatma 8 aydan beri yanmıyor. İnsanlar duraklarda korkarak bekliyorlar. Hiçbir yetkili oralı olmuyor.Sizde iyiki varsınız diyorum, iyiki yazıyorsunuz, teşekkürler. Cuma Bekem
DÜLÜKBABA MAHALLESİNDE GÜRÜLTÜDEN BIKTIK
Sayın Özekşi, ben Dülükbaba Mahalle Muhtarıyım. Gece yarılarına kadar sokaklarda gürültü yapılıyor. Müzikler yüksek sesle çalınıyor, çocuklar bağırarak top oynuyor. Motosikletler acayip gürültü yapıyor. Defalarca uyardık, 155'e haber ettik, trafiği aradık ama sonuç çıkmadı. Sıcak havalar yüzünden zaten uyuyamıyan yaşlı insanlar ve küçük çocuklar için bu gürültüler kabus oldu. Lütfen bu konuya el atın. Muzaffer Karabay
DAİRELER VE KİRALIK EVLER ATEŞ PAHASI
Ben Gaziantepli birisi olarak şehri terketme noktasına geldim. Ne kiralık ev var, ne satın alabileceğim ev.. En kötü 3+1 150 bin lira, kiralar aldı başını gitti.. En üst kata 600 tl diyorlar. Bu durum böyle giderse kendi memleketimi terk edeceğim..Yeter artık yetkililer buna bir çözüm bulsun. Alpaslan Aydın
ÇEYİZDE BİLE SİLAH SIKILIYOR
Sayın Ökkeş Özekşi, Haftaya bakış köşenizde havai fişek ile ilgili güzel yazınızı okuyorum. Görüşlerinize katılıyorum. Ancak havai fişek kadar çeyiz, nişan ve düğünlerde henüz silah sıkılıyor. Acil olarak ilk önce bu konuya çözüm bulunmalı görüşündeyim. Şahinbey ilçesinde İstiklal Mahallesinde dün bir yakınımın çeyiz şenliği vardı. Defalarca silahlar sıkıldı. Emniyet Müdürümüzün bu gibi düğünlere sivil polis memuru görevlendirilerek silah sıkanlara ağır cezalar yazdırlımasını rica ederim. Selamlar. Mustafa Osanmaz
KALYON KAVŞAĞI KAZA TUZAĞI
Sayın Özekşi, sürekli dile getiriyorsunuz ama Kalyon kavşağında değişen bir şey olmuyor.. Kalyon kavşagı gibi şehrin bazı bölgelerinde gecenin belirli saatlerinde, özellikle de hafta sonları trafik ışıkları çalıştırılmıyor! Bu şekilde kazaya davetiye çıkarılıyor. Yolun dört bir yanından gelen araçlar adeta kazaya sürükleniyor. O tür kavşaklarda bir çok kazaların yaşandığını gören Trafik ekipleri, neden halen bu şekilde bir sistem ile devam ediyorlar? Neden insanların kaza yapmalarına göz yumuyorlar? Neden insanların canını tehlikeye atıyorlar? Cevap verecekler mi? Müslüm Geçili
HEPİNİZE İYİ HAFTALAR