Size bir şey diyeyim mi, bu ana muhalefet başta olmak üzere diğer muhalefet partilerinin hepsinden daha etkili ve nokta atışı yaparak siyasette gündem belirleyen tek kişi var şu anda ülkede. O da Şamil Tayyar… AK Partili ama AK Partinin birçok yanlışını rahatlıkla söyleyebiliyor. Ki söyledikleri vatandaşta karşılık buluyor, hatta kabul görüyor. Nokta atışı yapıyor resmen. Tabii bunu yaparken partisine fazla zarar gelmemesi için özen gösteriyor, hatta genel başkanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı resmen korumaya çalışıyor. Ama partinin bu duruma gelmesinde en büyük rolü olan Cumhurbaşkanı olduğunu AK Partililer dahil tüm vatandaşlar görüyor biliyor…

Yani anlayacağınız şu anda Türk siyasi hayatında ağzından çıkan her kelime ile tüm gazete ve televizyonlar ile internet sitelerince kabul görüyor ve gündem oluşturuyor. Çünkü gerektiğinde AK Parti’nin, hatta Beştepe’nin danışmanlarına tavır koyuyor, Beştepe’ye kümelendiğini iddia ettiği “Soros'cular” diyerek onları hedef gösteriyor… Şu anda bana sorarsanız Türkiye’de muhalefetin yapamadığını Şamil Tayyar tek başına yapıyor. Her söylediği gündem oluyor. Siz mesela CHP genel Başkanı Özgür Özel’in söylediklerinden bir gündem oluştuğunu gördünüz mü? Birden aklıma geldi onun için yazıyorum; eğer Şamil Tayyar yeni bir parti kursa inanın çok ses getirir ve de etkili olur…
 
KENT KONSEYLERİ VATANDAŞLA KENTİ YÖNETENLERİN
ARASINDA KÖPRÜ GÖREVİNİ YAPAR

Biliyorsunuz geçen haftanın yarısını Kocaeli’nde Türkiye Kent Konseyleri Birliğinin Mevzuat Çalıştayında geçirdim. Çok iyi bir organize yapmış Kocaeli Kent Konseyi ekibi…Hepsinin ellerine emeklerine sağlık. Türkiye’nin belirli bölgelerinden gelen temsilciler inanılmaz enerjikti. Birde artık insanlar Kent Konseylerinin daha etkin olmasını istiyor bu kalabalık ve heyecan ondandı... Aslında bu etkinlik bazı illerimizde var ama bu tüm şehir ve ilçelere yansımalı. Zaten bunun için mevzuatta değişiklik yapılmaya ve bundan sonrasının hesaplarını yapabilecek mekanizma oluşturulmaya çalışıyor. Kuruluş döneminde benim de yürütme kurulunda olduğum Gaziantep Kent Konseyi Erdem Güzelbey ile inşallah bir ivme yakalar. Erdem beyin Kocaeli'ne gelmesi ve o atmosferi görmesi çok iyi oldu. Çünkü bazıları böyle toplantıları gezi olarak algılıyor. Oysa bilseler ki sabahtan akşama kadar otelden çıkılamadığı ve seri toplantılar yapıldığını elbette onları söylemezler. Demek o ki, Kent Konseyleri ne kadar güçlü olursa o şehirde vatandaşın sesi de gür çıkar. Çünkü vatandaş ile kenti yönetenler arasında köprü görevi Kent Konseylerine düşüyor. Bir zamanlar biz bunları yerine getiriyorduk sonradan olmadı tabii…
 
MİLLET KREDİ KARTLARIYLA YAŞIYOR
 
Türkiye pahalılıktan inin inim inliyor. Alım gücü düşük maaşlar yetersiz ve her şey taneyle alınacak hale dönüştü. Millet kredi kartlarıyla yaşıyor, o da nereye kadar sürecek bilmiyorum, ama bir yerde patlayacağı kesin… Kocaeli dönüşünü Sabiha Gökçen’den yaptık, biliyorsunuz bir simit ve çay fiyatını paylaşmam Türkiye’de gündem oldu. Gazeteler televizyonlar internet siteleri hepsi kullandı yaptığım paylaşımı... Bu arada dediler ki, asıl İstanbul havaalanını görmelisin, çünkü orada Sabiha Gökçen’in 2-3 misli fiyatla karşılarsın…Elbette havalimanlarındaki dükkanların kiralar pahalı, hem de nasıl pahalı akıl almaz yükseklikte. İnanıyorum tabii ama sevgili okurlar bu nereye kadar devam edecek ki? İnsanlar burnundan soluyor resmen. Yiyemiyor içemiyor, hadi siz büyük olarak dayanıyorsunuz ama o çocuklara nasıl haber anlatacaksınız ki?

Bakın bir başka olayı anlatayım size… Ben yaklaşık 1,5 - 2 senedir uçakla seyahat yapmıyorum. Biliyorsunuz eskiden uçaklarda yolculara servis yapılırdı. Bir Pegasus başından beri ikramları paralı yapıyor onu biliyoruz. Ama Anadolu Jet dediğimiz, ama artık Katar’a satıldığı iddia edilen Ajet Pegasus’u bile geçmiş… Bu gidişle uçağa adım atma parası bile isterlerse şaşırmam. Gelelim söyleyeceklerime ben uçakta kahve içmeyi severim, ama bir kahve 200 lira olunca o sevgimi içime gömdüm. O da peşin ödersen daha pahalı, kart indirimli. Bunu niye istinaden yapıyorlar anlayamadım.
 
O KADINA ÇOK ÜZÜLDÜM
 
Simit çay olayını yaşadıktan sonra inat ettim uçakta parayla bir şey yiyip içmemeye karar verdim. Ama inanın hadi kahveyi çayı bıraktık ama susuyorsunuz kardeşim. Yine de inat inat dedim satın almadım. Yanımda ülkesini bilmiyorum ama çok koyu tenli yaşlı bir kadın oturuyordu. Servis yapıldığını görünce koltuğun arkasındaki masayı açtı ve beklemeye geçti. Zavallı garibim kendi ülkesinde veya başka uçak firmalarında bizim gibi alışmış ki beklentiye geçti. Bir şeyler istedi ama görevliler kendisine bunların ücretli olduğunu söyleyince kadının yüzünün döndüğü şekli hayatım boyunca unutamam. Sessizce masayı kapattı, gözlerini yumdu öylece kaldı. Ben müdahale edeyim diyecektim ki, sonra aklıma kadının daha çok üzüleceği geldi ve vazgeçtim. Son sözüm Ajet yetkililerine… Kardeşim bir müşteriden en az 2 bin lira bilet parası alıyorsunuz, yolcularınıza bir su vermeyecek kadar vicdan kalmadı mı sizde? Allah aşkına insanları bu kadar nasıl hiçe sayarsınız ki… Bu arada döner dönmez sordum acaba THY’de mi ikramı kaldırdı diye, iyi haber kaldırmamışlar. Benim en çok sevdiğim peynirli sandviç ikramı da devam ediyormuş… Valla bundan sonra ne olursa olsun seyahat planlamamı THY üzerinden yapacağım…
 
UÇAKTA ANONSLAR ŞOK ETTİ
 
Haa az kalsın unutuyordum, İstanbul’a gidişte ve dönüşte bir tane tanıdığa rastlamadım. Herkes arapça veya İngilizce konuşuyordu… Bir de en önemlisi şuydu: Eskiden pilot yolculara bilgi verirken, önce Türkçe konuşur, sonra İngilizceye geçerdi. İstanbul’a giderken önce İngilizce sonra Türkçe konuştu. Dönüşte ise sadece İngilizce konuştu… Yani Türkçe konuşmaya gerek duymamış anlaşılan… Bu gözler ve kulaklar bunları da duydu ve gördü… NOKTA

 
HEPİNİZE İYİ HAFTALAR