Suriyeli mültecilerin Gaziantep şehir merkezinde şehrin düzenini bozduğu konusunda herkes hemfikir iken,artan ev kiralarından,trafik kaosundan,şehir ekonomisindeki bozulmadan şikayetçi olan bir grup vatandaşın sosyal medya üzerinden örgütlenerek demokratik bir hak olan gösteri yürüyüşü yapma isteği geçtiğimiz pazar günü gasp edildi.
Sayın Gaziantep valimiz Erdal Ataya buradan seslenmek istiyorum.Daha doğrusu yanlış anladığınız Gazianteplileri bir de benim ağzımdan doğrusunu duyun istiyorum…
Sayın Valim,bizler Gaziantepliler olarak Suriyeli kardeşlerimize bir öfke,düşmanlık,duymuyoruz.Onlar ülkelerinden canlarını zor kurtarıp şehrimize gelen tanrı misafirleri.Elbette Suriyeliler ülkelerindeki iç karışıklıklar sona erene kadar misafirimiz olmaya devam edecekler.Ama bu şekilde değil...
Şehir trafiğinde kayıtsız yüzlerce ve hatta belki de binlerce Suriye plakalı araç şehrimizin zaten felç olan trafiğini daha da karmakarışık hale getiriyor.Herhangi bir muayene,sigorta,motorlu taşıtlar vergisi uygulamasına tabi tutulmadan şehrin sokaklarında fink atan bu araçların acilen denetim altına alınması için pazar günkü kalabalık meydana indi…
Suriyelilere devletimizin tam manada sahip çıkamaması,onlara yeteri kadar kamp kuramamasıyla şehir merkezine yüz binlerce insanın bir anda gelmesiyle artan kiralar sebebiyle,kiralık ev bulamayan,düğünün ertelemek zorunda kalan,asgari ücretle çalışıp da,bulduğu kiralık eve asgari ücretten daha fazla kira talep edilmesi sebebiyle sıkıntı çeken halk pazar günü meydana indi…
Kendi dükkanının tam karşısına vergi ödemeden,yasal düzenlemelere,denetimlere tabi olmadan bir anda açılan,kendi sattığı ürünü yarı fiyatına satabilen Suriyeli işadamlarının dükkanlarına kahrolan esnafımız pazar günü meydana indi…
Herhangi bir sınava tabi tutulmadan üniversitelerde istedikleri fakültelere,meslek yüksek okullarına yerleşen Suriyelilerden rahatsız olan,ama kendisi yıllarca sınava hazırlanıp,halen istediği bir bölüme yerleşemeyen öğrenci kardeşlerimiz Pazar günü meydana indi…
Peki siz ne yaptınız Sayın Valim…
Yukarıda sadece bazılarını saydığım haklı sebepleri sebebiyle demokratik haklarını kullanmak,yanlış atılan bu adımları protesto etmek için Demokrasi Meydanına gelen yüzlerce vatandaşımızla zıtlaştınız,onlara polis müdahalesiyle sert bir şekilde gözaltı yaptınız…
Onlar bu ülkenin,sizin benim gibi birer vatandaşıdır Sayın Valim…
Onlar bir suç işlemedi,onlar sadece kendi ülkelerinde,bu ülkenin vatandaşı olarak yaşadıkları sıkıntıları dile getirmek için meydana indiler.Aslında dünkü o kötü hadise hiç yaşanmayabilirdi.Keşke siz de o dakikalarda meydanda olsaydınız,onların içinden birkaç temsilci seçerek makamınıza davet edip,sorunları dinleseydiniz.Ama siz bunu yapmadınız…
Suriyelilerle yaşamak zorundayız diyerek,şehirdeki tüm protesto eylemlerini bir anda yasaklayıverdiniz.Halkımız Suriyelilerin gönderilmesini istemiyor,onlara insancıl bir şekilde şehrin huzurunu bozmadan yaşayabilecekleri kamplara,sığınma evlerine götürülmesini istiyor.Siz Gaziantepli değilsiniz ama Gazianteplileri tanırsınız.Gaziantepliler misafirperverdir,Gaziantepliler düşene el uzatırlar,Gaziantepliler duygusuz,acımasız,saldırgan insanlar değildirler.Sanki kendinizi bir an Diyarbakırda terör olaylarını yönetmeye çalışan bir vali gibi hissetmişsiniz…
Elbette şehrin güvenliğini,düzenini sağlamak sizin göreviniz,ama bu görevinizi bu şekilde sağlamak yerine yukarıda saydığım birkaç hususta önlemler alarak,düzenlemeler yaparak,herkesin fikrini söyleyebildiği bir Suriyeli mülteciler ortak akıl platformu oluşturarak ve medyayı da arkanıza alarak halk ile iç içe hem bizim halkımızın hem de Suriyelilerin sorunlarını dinleyerek çözüm üretmenizi başta ben olmak üzere tüm Gaziantep halkı sabırsızlıkla bekliyor…
Umarım tüm bu yazdıklarımla yanlış anlaşılmamışımdır Sayın Valim…