Suriye'deki yeni iktidarla Esat sonrası adeta yağlı ballı olmuştuk. Verilen mesajlar bu ülkeyi yönetme konusunda Türkiye’nin ciddi bir etkisi olacağı yolundaydı. Hele yeni rejimin Başbakan ve bakanları teker teker açıklanırken, büyük bölümü Türkiye’nin tanıdıklardan oluşturulmuştu. Bunların çoğunun dünün teröristleri listesinde olsalar da bunların hiç önemi yoktu. Yani öyle bir algı oluşturuldu ki aramızda sınırın bile kalkacağı yolunda mesajlar veriliyordu. Karşılıklı ziyaretler, toplantılar, mesajlar, nedense sonra yavaş yavaş işlerin renginin değişmeye başladığını ortaya çıkardı. Durumun Türkiye’de bize aktarıldığı gibi olmadığı yavaş yavaş ortaya çıktı. Birden nasıl olduysa oldu, Suriye’yi inşa etmeye kadar hesaplar yapılan dönemde bir şok gelişme yaşandı. Bu bomba gelişme İhracatçılara yönelik özellikle Gaziantepli firmalara gümrük vergisi kazığı ile ortaya çıktı .Çünkü kimsenin beklemediği gelişme Suriye'de yeni yönetimin Türkiye’ye bağlantılı sınır kapılarında 11 Ocak'tan bu yana ülkemizden ithal edilen malların gümrük vergisinde yüzde 300’e, hatta 500’e varan artış yaşandı. İtirazlar tepkiler hiç etki yaratmadı. Bununla birlikte sınır kapılarında bekleyen kamyon ve TIR’ların sayısı 3000'i aştı. Tabii herkes paniğe kapıldı. Suriye gümrüğünde bekletilen tırlardaki gıda maddeleri bozulmaya başladı. İşin acı tarafı İhracatçılar şaşkın ama çıkıp bir söz edemiyorlar. Niye edemiyorlar? Derseniz iktidardan tepki görmekten. Bakın sadece Gaziantep’te tek tepkiyi Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu gösterdi. İhracatçılar birliğinin sesi çıkmadı. GTO ve özellikle GSO sessizliğe büründü. AK Parti Milletvekili Bünyamin Bozgeyik bu gelişme üzerine açıklama yaptı düzeltilmesine çalışılacağını söyledi ama yine bir şey değişmedi. Galiba şimdilik işi gizli temaslar yaparak çözmeye çalışıyorlar. Ama ne yapılırsa yapılsın, ne olursa olsun bu uygulama Türkiye’ye büyük bir ihanetle eşdeğerdir.
HALI’DAN DA VERGİ ALINACAK MI?
Bu anda hemen aklıma geldi, biliyorsunuz Fatma Şahin Suriye’nin başkenti Şam’ın Emevi camiisi için devasa kaliteli bir halı yaptırıyor. Bunun parasal bedeli oldukça yüksek olacak, şimdi eğer bu durum düzeltilmezse Emevi camisine gidecek halıdan da gümrük vergisi istenirse inanın hiç şaşırmam. En iyisi bekleyip görelim.
TAHMAZOĞLU YEREL MARKETLERE DE BAKACAK MI?
Tahmazoğlu üç harfli marketlerle Migros gibi dev firmanın şubesini kapattı ise bunun nedenleri iyi araştırılmalı. Konu iyi bir kamuoyu oluşturdu. Ben dahil bu marketlerdeki uçuk fiyatlar ve kullanım süresi geçmiş ürünleri vatandaşlara satan hangi market olursa olsun karşıyım.
Ancak madalyonun öbür tarafından bakıldığında SayınTahmazoğlu’nun üç harfli marketlerle birlikte Migros baskınlarının bunlarla sınırlı kalmaması gerekiyor. Çünkü yerel marketlerde çok masum değil. Hatta o her gün etiket değiştiren, kullanım tarihi geçmiş olan ürünleri satmaya devam eden yerel firmaların da kendilerine çeki düzen vermesinde fayda var.
KALDIRIMLAR NİYE BU KADAR İŞGAL EDİLİYOR?
Gaziantep’te özellikle kaldırımlar resmen işgal altında. Vatandaşa ait bu kaldırımlarda esnaflar keyfince işgal ediyor. Daha bununla da yetinilmiyor yol kenarlarına dubalar konuluyor. Yasal olmayan bu uygulama için maalesef yeterli ses çıkarılmıyor. Hadi kaldırım işgal peki yol kenarını niye kapatıyorsun dediğiniz anda sizinle kavga yapmaya hazır 3-5 kişi başınıza dikiliyor. Sıkıysa sesinizi çıkarın ve zorla arabanızı oraya park edin. Döndüğünüzde kesin olarak aracınızın çizildiğini göreceksiniz. Yani o kadar sorumsuzluk var ki, hem kaldırımı işgal ediyorlar, hemde yol kenarına duba, hatta kasa, su veya kola şişelerini diziyorlar. Bu işleri kim kontrol ediyor kim tam yetkili bilmiyorum. Ama resmen yasalara aykırı bi durumun önüne geçilmesi isteniyor. Daha birde adam güya dükkanının önünü temizliyor, alıyor eline hortumu kendi dükkanının önünü temizlemek isterken, yanı başındaki dükkanları kirletiyor. 2025 yılında bu şehirde böyle şeyleri yazmaya inanın utanıyorum. Ama artık bu görüntüler Gaziantep’e yakışmıyor demeliyim.
DOGALGAZ’DA KAZIĞIN BÜYÜĞÜ HEYBEDE Mİ?
Nasıl sahipsiz insanlarız biz yaaa…. Neyin peşindeler ne yapmak istiyorlar ne bir net açıklama yapılıyor ne de harekete geçiliyor. GAZDAŞ iki aydan beri saat okunmuyor fatura kesilmiyor. Bir sürü bahaneler var hiçbiri ikna edici değil. Artık insanlarımız inanmıyor bence en önemlisi burası. Herkes eli yüreğinde gelecek faturalara odaklanmış durumda. Asıl üzülecek tarafı ise kenti yöneten ve temsil edenler ile Milletvekili arkadaşlarımız bu konu hakkında vatandaşa bilgi vermiyor. Görünen o ki, kazığın büyüğü heybede bizi bekliyor.
İYİ HAFTALAR