Büyük şehirde yaşamak zordur. Büyük şehirde yaşamak meşakkattir. Özveridir, Bedel ödemektir ve direnmektir.

Direnmektir yoz kültüre. Dağın, taşın, ormanın ve kalasın zoraki dayatılan yasasına karşı durabilmek ve set olabilmektir.

İnsan olmayana, insan olmanın erdemini, adam olmayana adamlığı tarife koyulmak ve öğretmeni olmaktır öğrenmesi gerekenlere.

Büyük şehir kirlilik demektir aynı zamanda. Üzerinde tepinen insan kirliliği ve varlıkları dahi başlı başına bir kirlilik nedeni olanlarla.

Neler duyuyor neler görüyor, neler yaşıyoruz? Şu Gaziantep denilen, bu büyük şehirde. Kantonlara bölünen, giderek gettolaşan, semt semt, sokak sokak bölüşülen bir garip Gazi şehir. Her mahalleye hükmeden birileri varmış meğer.

Sokakları iç çeken, caddeleri hazin hazin ağlayan. Nerede benim pir-i pak geçmişim diye hayıflanan, geleceğinden kaygılı fazlasıyla garip ve mahsun bir şehir Gaziantep.

Bacası tüten, tezgahı hareketli, geceyi gündüz gibi yaşayan, rantın dolu dizgin koştuğu, albenili şehir Gaziantep.

Güce güç katarak, güçten güç devşirenler, böylece gücü ranta tahvil edenler. Bir garip ilişkiler yumağı ve kanunsuzluk, ahlaksızlık, töresizlik vedahi imansızlık. İnsanlar gırtlak gırtlağa. Alanlar, verenler.

Madem ki kazanıyorsun, o vakit özel hedef konumundasın, hedefsen korunmaya muhtaçsın, korunuyorsan bedelini ödeyeceksin demektir.

Hipotez bu. Peki bunun ortası yok mu? Elbette bunun başı da var, sonu da. Yürek yiyenler için alternatif çözüm yolları ve müracaat noktaları da yok değil.

Bu şehirde yaşamak için bir elin belinde yani silahında diğer elin önünde olacak diyenler. İnsanlar yasayla huzur bulamıyorsa kendi yasasını kendi yazıyor uygulama sahasına bizzat sürüyor.

İsmi kendinden önde giden miniminnacık adamlara bakıyorum. Birbirlerini ağırlıyor, birbirlerinin çevresinden çevre yapıyor. Aynı ortama birkaç kulağı kesiği monte ettiklerinde ise sevindirik oluyorlar. Mekanlar ışıltılı, para gani, delikanlı pozlarında züppelik ise pirim yapıyor. Bu şehirde şöyle, böyle derken kirleniyor, Gaziantep giderek mafyalaşıyor.

Mafyalaşma ise  ne yazık ki giderek bir yaşam biçimine dönüşüyor.