Tarih, reel gerçeklik ve sosyolojik derinlikle toplumsal olayları analize yeltenenlerin kulaklarına, bu zaman kadar gözardı edilmiş bir çok önemli toplumsal çözümlemeyi fısıldamaktadır. Burada etken ve egemen olması gereken düşünce, sosyo - tarihsel verilerin ve bilimsel gerçekliğin yanında olmak ve sosyo - siyasal gerçekliğin ışığına talip olmaktır.

ZAZALARIN TÜRKLÜĞÜ



Bilimsel verileri tesadüflere dayandırarak, temel gerçekleri resmi ideoloji saplantısıyla karşılayarak, mevcutları hikaye kabul ederek tarihsel ve sosyolojik kanıtları karartamazsınız. Zazaların Türklüğü konusu da, Bulgarların ve Macarların slavlaşarak tarih sahnesine yepyeni milletler olarak çıkışı gibidir. Tarihsel gerçekleri yatağının dışında yeni bir akıntı yoluna zorlamak kadar, bilimin emrettiği kurallara muhalefet ederek onu kendine saklamak ve toplumu bihaber kılmak da, başlıbaşına bilime ihanettir. Kendi sosyologlarımıza ve tarihçilerimize itibar ederek onlara güvenmeyi öğrenebilseydik, Türk tarihini Gayri Türklerden öğrenme şansızlığına uğramazdık. Zazaların Türklüğü konusunda öne çıkan iki kaynak bilim insanı var. Bunlardan biri "Zazalar ve Kürtler" adlı kitabın yazarı sosyolog, Prof. Dr. Orhan Türkdoğan, 2008 yılında okuruyla buluşan ve bilimsel istifadeye kendini açan bu eser 580 sayfalık ilmi araştırmadan oluşuyor. Bir diğeri ise kendisininde bir Zaza Türkü olduğunu eserinde belirten M. Şerif Fırat'tır. 1945 yılında yayınlanan "Doğu İlleri ve Varto Tarihi" adlı 176 sayfalık kitapta Zazaların tamamen Türk asıllı oldukları, Doğu Anadolu'da yaşayan kimi Türkmen boylarının da zamanla milli kimliklerini ve dillerini kaybederek kürtçe konuşmaya başladıkları örneklerle nakledilmektedir. Zazalar kitleler halinde Diyarbakır, Bingöl, Tunceli, Sivas, Elazığ, Muş ve Adıyaman yörelerinde yaşamaktadır. Kimi yörelerde azınlıkta, kimi yörelerde ise çoğunluktadırlar. Tunceli'de ikamet eden Hormekliler ve Lolanlılar zamanla dillerini değiştiren ve Zazaca konuşan Türk boylarına verilecek en bariz örnektir. Prof. Dr. Orhan Türkdoğan'da bir çok Zaza boyları üzerinde olduğu gibi Tercan ilçesinde ikamet eden Ağbasar Zazaları üzerinde de bilimsel incelemelerde bulunmuş, bu incelemeler neticesinde sosyolojik ve tarihsel anlamda bir çok önemli bilgiye ulaşmıştır. "Ağbasar Zazaları kendilerinin Çarekli / Çaruklu aşiretine mensup olduklarını, daha ziyade Tunceli, Kiğı, Pülümür ve Tercan'da yerleştiklerini söylüyorlar. Başbakanlık Arşivi Belgelerine göre Çarıklı (Çaruklu / Çarukkulu) Yörükan (yani Türkmen) taifesindendir. Ağabasarların pirleri veya seyyitleri ise Kureyşli (Kureyşanlı) aşiretindenmiş. Burada, bir noktaya dikkat çekmek gerekiyor. Osmanlı arşivlerinde Kureyşanlı değil de, Kuranşalu aşiretine rastlamaktayız. Kanımca, aşiretin kökeni de buradan gelmektedir. Kuranşalular da yine, belgelere göre, konar - göçer olup, Türkmen taifesindendir. Konya'dan, Sivas sancağına kadar uzanan bir alanda yaşadıkları bilinmektedir. Ağbasarlar, bir Zaza grubu olarak, Kürtlerden ve Sunnilerden kız alıp vermiyorlar. Buna göre; Şafi ve Alevi bütün Zazalar İranileşmiş Türklerdir...." (Zazalar ve Kürtler Sayfa: 36-37)