'' Kürtçe eğitim ve öğretim dili olsun '' diyenlerin Türk halkı ile arasına ördüğü yüksek istinat duvarları hangi anlamları bünyesinde biriktirmektedir ? Ortak ve hakim dil yani Türkçe ortadan kaldırıldığında oluşacak kaostan nasıl bir medet umuluyor ?
Pratiği ve Türkiye koşullarında hayata uygulama şansı olmayan bu tür konuların arka planında ki meşum eli tahmin etmekte elbette zorlanmıyoruz.
Kürtçeyi ve Zazacayı kendi içinde yaşatan ancak ortak dilde yani Türkçe de karar kılarak uzlaşan ve bu mana da Büyük Türk medeniyetini oluşturan büyüyü ve genel kabulü bozmak için gayret sarfedenlere karşı 68 gençlik mücadelesi önderlerinden Musa Tanrı kulunun öngördükleri fazlasıyla önemli.
Tunceli'liyim ve anadilim 'Zazaca'
Tunceli'li olmam ve Zazaca bilmem nedeniyle, eğitim dili tartışmasına bazı katkılarda bulunmak istiyorum.
Çoğu kişi 'Dersim Zazacası' diyor. Bunlar, Cumhuriyet'e karşı oldukları için 'Tunceli' ismini kullanmıyorlar. Benim için 'Dersim' feodalizmi, 'Tunceli' Cumhuriyet ve ilericiliği ifade ettiği için 'Tunceli' ismini kullanacağım.
Tunceli-Pülümür Kınku (Çobanyıldızı) köyü doğumluyum. Yedi yaşımıza kadar Türkçe bilmezdik. Okula başladığımızda hem Türkçe öğrendik, hem de eğitim ve öğretim gördük.
Zazaca, Tunceli'nin tümü ile Bingöl, Erzincan, Muş, Diyarbakır, Elazığ gibi illerin genellikle kırsal ve dağlık bölgelerinde konuşulur.
Zaza sözcüğünün kökeni
Tunceli'de 'Zazaca' kelimesini hiç duymadık. İstanbul, Ankara gibi Batı illerine geldiğimizde bu kelime ile karşılaştık. Tunceli halkı konuştuğu dile 'Kırmançki', başkalarının konuştuğu Kürtçe'ye ise 'Kırdaçki' diyor. Bu 'Kırdaçki' kelimesini tamamen mezhepsel ayrımcılık maksadıyla kullanıyor. Bölgenin Alevi olması nedeniyle; 'Kırdaçki' konuşanlar onların anlayışına göre genellikle Sünni veya Şafi Kürt demektir. Zazalar Türkçe'ye de 'Tırki' derler.
Fakültede Rus Dili ve Edebiyatı bölümünde okumam, Farsça'ya olan özel merakım nedeniyle sözlükleri taramama rağmen 'Zazaca' kelimesine hiçbir yerde rastlayamadım. Tarihçi Norman Stone'nun 'Türkiye - Kısa Bir Tarih' adlı kitabında buldum. 1514 Yavuz Sultan Selim ve Şah İsmail arasındaki Çaldıran Savaşı'nı anlattığı bölümde şöyle der: '... Bunlardan kırk bin kişi kılıçtan geçirildi. Canlarını kurtarabilenler dağlara kaçtı. Bazıları ıssız ve geçit vermez bir bölge olan Dersim'e ulaştılar ve orada Zaza ('kekelemek' anlamına gelen Farsça bir kelime) Kürtçesini benimsediler (Remzi Kitabevi, Birinci basım, Kasım 2011, s.52). Buna da tam ikna olmuş değilim. Farsça sözlüklerde 'Zaza' kelimesinin kekeleme anlamına geldiğine rastlamadım. Umarım bir uzmanı bulur, bizi aydınlatır.
Dilin zenginliği
Zazacanın yapısı, kelime hazinesi nedir? Aynı soru Kırmanci, Soranî gibi genel olarak birbirlerine yakın olan lehçeler için de geçerlidir. Bir dilin zenginliği ve gelişmişliği uygarlıkla doğru orantılıdır. Bir toplum ne kadar devlet veya imparatorluk kurmuşsa, ne kadar savaşlara girip çıkmışsa, ne kadar fetihler, göç dalgaları yaşamışsa, mal alıp mal satmışsa o toplumun dili de gelişir ve zenginleşir. Bölgemizde bu özelliklere sahip Türkler, İranlılar ve Araplar gibi milletler yaşamaktadır. İleri ve uygar toplumların dillerinden, geri kalmış toplumların dillerine sürekli olarak kelime ve kural akışı olmuştur.
Cumhuriyete kadar, Tunceli tamamen kapalı bir ekonomiye sahip. Ekilebilen toprağı çok az, yamaçlar veya çok az düzlük olan yerler halkın karnını doyurmuyor. Hayvancılıkla beraber zar zor geçinebiliyor. Rahmetli Turhan Olcaytu'nun deyimiyle: 'Hasatı hacatına (tarımda kullanılan alet-edevat) yetmiyor.' Böyle bir toplumda kullanılan kelime sayısı çok kısıtlıdır. Bu nedenledir ki Zazacada kullanılan kelime sayısı 1500-2000'i geçmez.