Halkının % 94'ü Amerikan karşıtı olan bir ülkede Amerikan peyki bir hükümet. Ne yaman bir çelişki değil mi?
100 yıl önce toprakları Avrupalı haydutların işgaline uğramış bir ülke düşünün, 100 yıl sonra o haydutların suç örgütüne kaydolmak için kapı önünde bekler halde. Ne yaman bir çelişki değil mi?
7'den 70'e herkesin sızlandığı iç ve dış politikasını yerden yere vurduğu, üslubunu ve tutarsızlığını celladın kütüğüne koyduğu bir siyasi irade düşünün.
Akabinde o garip ve mahzun halka dönüp sorun 'Bunlar buraya nasıl geldi. Bu meclis yapısı nasıl oluştu?' diye. Alacağınız cevap giderek klasikleşen bir genel tekrar edebiyatı gibidir adeta 'Vallahi ben AKP'ye oyumu vermedim.' Ne yaman bir çelişki değil mi?
Biri İngiltere'nin allayıp pulladığı sırtını İngiliz Emperyalizmine dayamış, diğeri aynı İngiltere'nin can düşmanı devr-i sabık. Musatafa Kemal'in koltuğunda oturan Abdullah Gül. Ne yaman çelişki değil mi?
Biri Amerika'nın yonttuğu, Birleşik Avrupa'nın ruhunu verdiği. Diğeri Kemal'in en yakın mücadele arkadaşı. İsmet Paşa'nın koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan. Ne yaman çelişki değil mi?
Bir adam gibi adam yeni Cumhuriyet'in, dikleşmenin ve Bozkurt duruşunun sembolü, diğeri kikirik Hariciye Vekili peşkeşin mümessili.
Hasan Esat Işık'ın, Turan Güneş'in koltuğunda oturan Ahmet Davutoğlu. Ne yaman bir çelişki değil mi?
Biri aydınlıkçı ve çoğulcu demokrasi için yepyeni bir generasyon inşa eden efsane, diğeri efsaneyi yıkmak için fitne ve fesat üreten. Hasan Ali Yücel'in koltuğunda oturan Ömer Dinçer. Ne yaman bir çelişki değil mi?
'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh' diyen Milli ve Ebedi önderin dostluk ve kardeşlik denizinde, Türkiye artık etrafı düşmanlarla çevrili bir Amerikan Mandasıdır. Ne yaman bir çelişki değil mi?
İç barış bozulmuş, terör dağlardan şehirlere uzanmış. Komuta kademesi hapishanelere doldurulmuş, ülke cinayet şebekelerinin cenneti haline getirilmiş.
Celladına aşık olan bir Türkiye profili içinde, karşı devrim zaferini ilan etmiş, ülke fiilen ikiye bölünmüş. Buna karşı hükümet 'Bölgenin en istikrarlı ülkesiyiz' teranesiyle halkı aldatma politikasında ısrarlı. Ne yaman bir çelişki değil mi?
Bu çelişkiler değil mi? Yeniden doğuşu müjdeleyen, Anadolu'nun yeniden fethini ön gören, yeni bir devrim sürecini tarihin rahminde büyüten ve Türk Halkını giderek devrimcileştiren.