OĞUZNAME
Tamer Abuşoğlu
Oğuz Kağan'ın anısına...
(1) Ölüm, bir göçmen kuşun
Kanatlarında sakladığı maraz
Sorular, sanki beynimi oyup tüketen
Yirmilik bir çivi
Neden toprağına büyütmüştü seni kader ?
Sen ve ben, bir de kimsesizliğimiz.
Ve yitikliğimiz yankılanıyordu
Soğuk duvarlarında morgun
Karanlık koridorlarında bir başka alemin
Alnına dudaklarımın
Sıcacık mührünü vurdum
Oysaki kar yağıyordu düşlerime
Ve sen beni duymuyordun
Ey oğul ...!
(2) Akrep yelkovana isyankar
Zaman kendini içiyordu
Söküp alıyorlardı
Bir canımı daha canevimden
Ve yarasalar türemişti
Beynimin tahterevallisine
Kendini tüketmekle meşguldü zaman
(3) Elveda diyordum ilk kez
Ve bir baba rolündeydim
Oysaki canımın yarısıydı
Zamanı soluyan
Naif bir filmin son karesinde
(4) Soğuk bir kış günüydü
Hüzün, sala ile birlikte yükseliyordu göğe
Usulca yerine yatırdılar seni
Onlar toprakla, ben yüreğimle
Örtüyordum küçücük bedenini
(5) Ve babamı ilk kez ağlarken gördüm
Avlusunda mabed-i İslam'ın
Kırık dökük sözcükler dökülüyordu
Titreyen dudaklarından
'' Bebeklere dayanamam ''
Oysaki bende bir babaydım
Tıpkı babam gibi
Can oğulu kaybeden bir baba
(6) Gözyaşlarıma dokunamadı ellerin
Ey oğul ...!
Öptüm şakaklarındaki hayatı
Sarardı içimde
Yüreğimi ıslatan yağmur
Seni öldü zannediyorlardı
Oysaki sen
Cennetin kapısındaki ebedi nöbetçi
Göğe yükselen bir melektin
Toprağa karıştı kokun
Bu alemde
Nüfustan düşen sen
Gerçekte ölen bendim
Yorumlar