CIA'nın Ortadoğu Masasına bağlı uzmanlar tarafından kurgulanmış düzmece bir tarih ve labaratuvar ortamında üretilmiş yeni ve suni milletler.
Bunlar Hristiyan-Emperyalist imparatorluğunu hedefe taşıyan argümanlar. Peki sosyo-siyasal ve sosyo-tarihsel bilimin giderek karartılan ışığına, hangi panzehirle karşılık vereceğiz?
Elbette 'Tarih yazmak, yapmak kadar önemlidir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen gerçek insanlığı şaşırtacak gerçek olur' diyen Büyük ve Ebedi önder Mustafa Kemal'in o muhteşem öğretisiyle.
Büyük Oğuz çadırının bağrında sinlenen Kürt Türkleri, zaman içinde Slavlaşarak Türklüklerini kaybeden Bulgarlar ve Macarlar gibi tarih sahnesine yeni bir aidiyete bürünme sancısıyla dönmüşlerdir.
Sosyal, siyasal, tarihsel ve kültürel boyutları olan bu dönüşüm ve başkalaşım, yüzlerce hatta binlerce yıllık bir toplumsal manevranın ve evrimleşmenin bir sonucudur.
Bu manada Kürtler Türkten ayrı bir toplumsal dokunun adı değil, Türk'ün ta kendisidir.
Türklerin yaşadığı her fiziki coğrafyada Kürtlerin de ikamet şansı bulması ve türklük otağında palazlanarak kendine yeni yaşam alanları yaratması Büyük Ağabeyin yani Türklerin mihnandarlığında oluşmuştur.
Tarih boyunca Kürtlerin kendini en iyi ve en doğru şekilde ifade etme şansı bulduğu, kazanımlarını ve egemenliğini tereddütsüz ve ön yargısız bir şekilde Kürtlerle paylaşan tek millet Türklerdir.
Bunun en büyük nedeni ortak tarihsel geçmişe dayanak teşkil eden toprak birliği, kültür birliği, din birliği, toplumsal dokuyu muhafaza istem ve arzusuyla, bu birlikteliğin siyasal bir tezahürü olan devleti yaşatma ve sürdürme kararlılığı ve azmidir.
Bu realite resmi söyleme yaklaşma manevrası değil, sosyal ve siyasal boyutları muhafaza altında bulunan bir Türkiye gerçekliğidir.
'Kırgız, Çigil, Kalmuk Türkü/Laz, Azeri, Çerkez, Kürdü/ Kıyat, Moğol, devran döndü/ Yetmiş iki ulus benim' diyen Kuldağlı'nın 'Kök Destanı'ndaki gerçeklik insanlığın atası Türkleri işaret ediyor.
Tarafsız bir şekilde akademik bilimsel çalışmalarda bulunan Türkologlar Anadolu Medeniyetleri üzerinde yaptıkları Metodik analizlerin sonucunda Zazaların ve Kürtlerin Türk soyuna mensup halklar olduklarını ispatlamışlardır.
İtalyanların atası olan Etrükslerin yüzde yüze varan bir oranda Türk geni taşıdığı konusunda oluşan ortak bilimsel kanaat diğer Anadolu halkları gibi Kürtlerinde yüzde bin oranındaki Türklük aidiyeti artık su götürmez bir gerçekliği hakim kılmaktadır.
Prof. Dr. Fritz Neumark'ın 'Türkler pek farkında değil ama Avrupalılar şu gerçeğin farkındadır: Tarihten Türkler çıkartılırsa ortada tarih diye bir şey kalmaz' nesnel gerçekliği, bu alandaki karşı tezimizi güçlendirmektedir.